X

Zor zamanların yol arkadaşı ruhsal rehberlerimizi nasıl buluruz?

Bir gün başımıza bir olay gelir ve bir noktada tamamen problemlerimiz ile tek başımıza kalırız ve dengemizi yeniden bulma ihtimallerimiz gözle görülemeyecek kadar küçüktür. Ne yaparsak yapalım bulunduğumuz sıkıntılı durumdan çıkacak çözümü kendiliğinden bulamayız. Bunun sebebi bizim bugüne getiren doğrularımızın artık işe yaramaz olmasıdır. Yani kör noktalarımızdır ve imkansız olarak gördüklerimizdir. Dışarıdan gelecek bir destek olmadan ne kadar çabalarsak çabalayalım bir sonraki adımımızı planlamayabiliriz. Ancak, dışsal farklı bir güç, üst akıl olarak bu durumda farklı bir bakış açısı ile problemlerimize ve kendimize tarafsız bakmamızı sağlayacak bir rehber bize yardım edebilir.

Ruhsal rehberle karşılaşmak, tıpkı, Kahramanın Yolculuğu kitabında anlatılan Dante’nin mutluluklar dağının yamaçlarından ayrılıp, karanlık ormanda çaresizce ilerlerken hayatının en karanlık döneminde ruhsal öğretmeni ile karşılaşması gibidir. Dante’nin ruhsal rehberi karanlık ormandan çıkması için tümüyle farklı bir yol kullanması gerekeceğini söyler, daha sonra kendini bir seyahat arkadaşı bir rehber olarak tayin eder ve Dante’ye yolculuğunda yardım eder ve karanlık ormandan çıkmasını sağlar. Keşke gerçek hayatta da işler tam böyle hep böyle olsa diye söylediğinizi duyar gibiyim. Aslında durum şu ki işler tam da böyle yürür. Bizim de zor anlarınızda yardım etmek için bir yol arkadaşı olarak bir ruhsal rehber karşımıza çıkar.

Peki, ruhsal rehberimizi nasıl tanırız?

Kimi için bu ruhsal öğretmen bir kişi, bir mentor ve birinin başından geçen bir olaya şahitlik etmek olabilir. Kimi için bir kitap, bir yazar, bir öğreti veya bir eğitim, bir uzmanın podcasti, videosu şeklinde olabilir ve ne olursa olsun bir parçası bizi yakalar ve çok etkileniriz. Hayatımızda bir değişikliğe sebep olur. Kendi hayatımda ve koçluk yaptığım kişilerin hayatında bu tür mucizelerin defalarca kez gerçekleştiğini gördüm. Bende ne zaman köşeye sıkışsam ilerlemek için ne zaman bir öğretmene ihtiyacım olsa bir kişi, olay ya da bir şey, yardım etmek için kendiliğinden ortaya çıktı. Ve kör noktalarımı görmemi sağlayarak yoluma ışık tuttu.

Bu ruhsal rehber hayatının en mutsuz döneminde hiçliğin ortasında sizin tam olarak nereye gitmeniz gerektiğini bilir ve tesadüf eseri sizin için ayırabileceği boş vakti vardır. Ruhsal rehberler mevcut fikirlerinizle pek uyuşmazlar. Alıştığımız yöntemlerden çok farklı, bize göre çılgın yöntemleri ile bizi değişime davet ederler. Gerçek ruhsal rehberlerimizle ilk karşılaştığımız an genellikle tasvir edilemez rahatsız edici, alışılmadık, anlaşılmaz ya da tamamen tuhaf tesadüf şekilde olabilir. Ancak eminim ki süreçlerinizi paylaştığınız etrafınızda size ne yapmanız gerektiğini ne düşünmeniz ne hissetmeniz gerektiğini söylemeye hevesli birçok insan vardır. Bunlar akrabalar arkadaşlar aileniz, hatta yabancılar bile olabilir. İşte bu noktada çok dikkatli olmak gerek. Kendi tecrübelerinden yola çıkarak, kendi doğrularını size aktararak sizi içinden çıkılmaz duruma neden olacak tavsiyeler verebilirler. Ki belki bu satırları okurken aldığımız kötü bir tavsiyeyi uyguladığımız bu tür bir kötü tecrübe aklından geçmiştir. Ben de bu sebeple, bir ruhsal rehberin ne olmadığını daha iyi anlayabilmeniz ve yanlış ruhsal rehberlere kapılmamanız için size küçük ipuçları vereceğim ki böylece yanlış tavsiyeleri uygulamaya geçirerek sorun yaşamayın.

Ruhsal rehberlerin rolü çok önemlidir fakat sınırlıdır. Size uygulayacağınız hazır bir reçete vermezler. Kendi birincimizle kendi yolumuzu bulmamıza yardım edecek yeterli geri bildirimi sunarlar ve eyleme geçmeniz için güç bulmanıza yardım eder, motive eder ve sizi yolda tutarlar. Kendi gerçeğimizi tanımak ve kendi gerçekliğimizi değiştirmek istiyorsak bu durum kendi başımıza üstesinden gelebilmeyi öğrenmek en önemli şeydir. Ruhsal rehberin buradaki rolü bizi basitçe ve kolaylıkla içsel dünyamızla bütünleştirmek ve doğal becerilerimizle iletişime geçirmektir.

Ruhsal rehberler neye benzer?

Öncelikle bu kavram ilk duyduğumuzda sakinleştirici rahatlatıcı bir varlık, bize göz kulak olacak birini hayal ederiz. Ancak tam tersi, ruhsal rehber bizi sinirlendirmek, uykunuzdan uyandırmak şoka sokmak için gelir ve derinden inandığınız şeylerle tamamen çelişir. Hatta sıklıkla geriye dönüp baktığımızda bu durumun aslında bizim iyiliğimiz için olduğunu fark etmemiz bile yıllar alabilir.

Ruhsal rehberler bizim kültürümüzle aynı değerleri çoğunlukla paylaşmazlar. Sabit kültürel değerler sistemi bizi gerçek yolumuzdan saptırmada ve gerçek mutluluktan uzak bizi normalleştiren, sıradanlaştıran bir rol oynar. Kültürel değerlerin peşinden koşmaya çok takılırsak bizi gerçekten mutlu etmeyecek metaların peşinden gidip kendimizi uyuşturup, tüketebiliriz.  Bu nedenle ruhsal rehberlerin bize ait kültürel aldanmalardan özgür olması gerekir. Yani etrafımızdaki kişilere daha önce okuduğumuz dinlediğimiz şeylere pek benzemez, davranışları, öğütleri, tepkileri söylemleri bizim alışık olduğumuzdan çok daha farklı olabilir.

Bizim manipülasyonlarımızdan öfke nöbetlerimizden ya da fazla iyi niyetli övgülerimizden, hatta varlık ya da statü sahibi olmamızdan etkilenmezler. Kurban hikayelerimizi dinleyip ağıt yakmazlar, bize acıdıkları için boş tesellilere girmezler. Ve inandıkları, kendi gerçek yollarından bir milimetre bile döndürülemezler. Bizim gerçekten mutlu olup olmadığımızı görürler söylediklerimizle değil de aslında söylediklerimizin altında yatanları duyarlar. Ve ruhsal rehberler siz ne zaman özgür bırakacaklarını ve vazgeçeceklerini bilirler. Tüm bunları yaparken de kişisel çıkar gütmezler. İşte onları böyle tanırsınız.

Ruhsar rehberlerin asıl var olma sebepleri sizin ruh beden zihin ve kalp bütünlüğünü sağlamanız ve içinizdeki ruhsal rehberi ortaya çıkarmanızdır. Böylece kendi sağlam adımlarınızla ilerlemeye devam edebilir ve içsel doğanıza uygun, doyum aldığınız bir hayat yaşayabilirsiniz.

İşte bu yazı da bir hatırlatıcı olarak belki zor bir anınızdayken sizin içsel rehberiniz ile bağlantı kurmanız için yanınızda olacaktır. Ya da etrafınızdaki kişilere, olaylara, izlediğiniz filmlere, aldığınız eğitimlere kulak verirken çevrenize bu gözle bakmamızı sağlayacaktır. Toplumumuz, kültürel değerlerimiz ve eski öğrenmelerimiz bunu kabul etmemiz için bizi teşvik etmeyebilir. Fakat sizin için doğru olacağına inanıyorsanız, bir ruhsal rehberin gelmesi için hissin uyanmasına izin verin ve gözlerinizi, kulaklarınızı ve kalbinizi açık tutun. Ruhsal rehberiniz bir sihir tozuyla çıkagelir…

İlginizi çekebilir: İç seslerinizi tanıyın, yönetmeyi öğrenin ve değişimi başlatın

Pınar Ezici: Çukurova Üniversitesinde sosyal bilimler davranış alanında yönetim üzerine doktora yapmakta olan, Pınar Ezici, almış olduğu profesyonel koçluk eğitimi ile, koç ve mentor olarak bireylere, yöneticilere ve firmalara koçluk hizmeti veriyor. Bununla birlikte, eğitmen koç olarak, kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, yeni bakış açıları kazandıran bir vizyon ve perspektif gelişimi, değerlerine uygun yaşam kurmalarını ve yaşam amaçlarını bulmalarını sağlayan koçluk eğitimleri veriyor, Points of You yetkinliğinde koçluk ve kişisel gelişim atölyeleri düzenliyor ve gönüllü sosyal yardım projelerinde yer alıyor. Yönetim alanındaki eğitimi, uzmanlığı ve deneyimini birleştiren Pınar Ezici, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor ve kurum içi koçluk uygulamalarında görev alıyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale