X

Zor zamanların sorusu: Derdimi mi büyüteyim, kendimi mi?

Bugünlerde her sohbet hayat pahalılığına, her gün fiyatı yükselen ve bizi hayrete düşüren ürünlere, benzin zamlarına, ev kiralarına, ödenmesi güç faturalara, ülkenin kötü gidişatına; hepimizin hayallerinin yavaş yavaş imkansıza dönüşüne geliyor maalesef.

Tüm bunların üzerine savaşlar, dünyaya verdiğimiz geri dönülemez zararlar da eklenince; bize yaşayacak nasıl bir dünya kalacak, hele ki gelecek nesillere diye sormadan edemiyoruz.

Umutsuzluğa kapılıp, kaygılarımızı çarpa çarpa devasa boyutlara getirmemiz ve içinden çıkamayacak hale gelmemiz pek mümkün. Zor olan ise bu döngünün içinden kendimizi dışarı atabilmeyi başarabilmek. Etki alanımızdaki değiştirebileceklerimiz ve değiştiremeyeceklerimizi fark etmemiz, kabullenmemiz belki de asıl değerli olanı.

Etki alanım dışında olanların zorluklarını bizzat yaşadığım bir dönemde, uzakları yakın eden teknoloji sayesinde Amerika’daki kuzenim Didem’le görüntülü konuşuyordum. Bana dedi ki: “Her sene için bir motto, bir söz belirliyorum; genelde birisinden duyduğum ya da okuduğum bir cümle oluyor bu ve o sözü hatırlatıyorum bütün sene boyunca kendime. 2022 için bu söz ‘Derdimi mi büyüteyim, kendimi mi?'”

Ne yalan söyleyeyim, o an ne kadar mutsuz olsam da, bu sözü duymak bile bana iyi geldi. Çünkü biliyorum ki hayat her zaman bir seçimdi. Başımıza gelen her türlü olayda, bizim bir seçme şansımız vardı. Bu seçimleri nasıl yaptığımızsa hayatımızı şekillendiriyordu.

Tabii bu sözün bana iyi gelmesinde, kuzenimin kendi hikayesi de çok etkili oldu. Otuzlarının başında henüz dokuz aylık bebeği ve eşiyle Amerika’ya taşınma kararı aldılar. Neredeyse 2 sene bebeğine kendisi baktı, tekrardan kurumsal hayata dönmek istediğinde Türkiye’deki işinden çok daha farklı bir alanda çalıştı.

Otuz beşinde ise okula geri dönmeye, eğitimini aldığı psikoloji alanında hep istediği iş için ne gerekiyorsa yapmaya karar verdi. Tabii ki kolay değildi tüm bu seçimler; zor, engebeli, bol emek isteyen, tabiri caizse kan ter gözyaşı içeren tercihlerdi. Dilese derdini büyütmeye müsait bir hayatı varken, o kendini büyütmeyi seçti. Çok ama çok mutluyum onun adına.

Evet, kabul ediyorum bazen zor sorularla geliyor hayat. Çok sevdiklerimizin kaybı, çaresi olmayan hastalıklar, beklenmedik kazalar, vedalar ve daha nicesi. Altından kalkması hiç kolay olmayan olaylar. İçinden geçerken bundan sonrasını hayal bile edemediğimiz zor anlar.

Gel gör ki üzerinden biraz zaman geçince, davranışlarımız, tepkilerimizle farklı yönlere doğru ayrışmaya başlıyoruz. Bazen yaptığımız seçimlerle o acının içinden hiç çıkamayarak, kabuk bağlamasına bile izin vermeden yaramızı sürekli kaşıyarak kendi canımızı yakmaya devam edebiliyoruz.

Derdimiz ne ise onu büyütmeyi seçebiliyoruz. Başka bir ihtimal daha olduğunu kabullenmeyi reddediyoruz ve bir nevi kurban rolü biçiyoruz üstümüze. Kendimize üzülürken, başımıza gelenlere lanet ederken, aslında yeni bir ben doğurma gücümüzü de kaybediyoruz.

Biliyorum hepimizin yaraları var; en tuzu kuru görünen kişilerin bile türlü türlü dertleri, yasları, düşüşleri var. Tüm bunlara rağmen gözümden kaçmayan, herkesin hayatını dilediği gibi yaşayıp yaşamamasına neden olan en önemli faktör ise “yola devam edebilmek.”

Kendine derdine acımak yerine öğretilerini alıp, düştüğü yerden kalkıp ileriye doğru bir adım atabilmek. Kendinde eksik gördüğü taraflara hayıflanmak yerine, daha iyisi için çabalayabilmek.

Dışarı dünya hayallere set vurmaya çalışsa da, iç dünyayı sağlam tutabilmek. “Yıkılmadım, ayaktayım” demek yerine “Yıkıldım, ama tekrar ayağa kalkmayı başaracağım” diyebilmek. Çaba gösterebilmek.

Kendimize iyi gelenlere yakın kalabilmek. Zorunda olunan ortamlardan, kişilerden kendimizi mümkün olduğunca uzak tutabilmek. Şu dünyadaki zamanımızı ruhumuza, aklımıza, bedenimize şifa olanlarla, ilham verenlerle geçirebilmek.
Kendimize gözünün içi gibi baktığımız bitkilerimiz gibi bakabilmek. Toprağı, suyu, havası, besini, saksısı ona uygun değilse, deneye yanıla en içine sineni bulabilmek.

Sonrasında neler mi olacak? Çiçek vermeyen orkide tomurcuk verecek, boyu uzamayan kılıç serpilecek, kurumaya yüz tutmuş fil kulağı yeni yavrular verecek. Olmaz sanılan mucizeler ardı ardına gerçek olacak.

Ne de olsa her şey o şahane soruya verdiğimiz cevapta gizli olacak. Derdimi mi büyüteyim, kendimi mi?

Not: Bizden 2000 yıl önce kurulmuş büyüleyici Afrodisias kentinden ve İnceğiz Kanyonu’ndan fotoğraflar. Kenti gezerken, o dönemki yaşantıları dinlerken, Heykelcilik Okulu’nun kente etkisini gözlemlerken. (Aydın & Denizli, Mayıs 2022)

İlginizi çekebilir: Analizle paralize olma hali: Daha az bilseydim, daha mutlu olur muydum?

Sinem Kocacan: Bir eylül sabahı Denizli'de gözlerimi açmışım dünyaya. Benim hayat yolculuğum küçük bir şehirden üniversite ile İstanbul'a taşınmış. Boğaziçi Uluslararası Ticaret'i tercih etmişim, yurtdışına açılan kapım olsun diye. Gerçekten okul benim bambaşka diyarlarla tanışmama vesile olmuş; gönüllü çalışma kampları, work&travel, değişim öğrenciliği... Hepsi beni insanların hikayelerine yoldaş yapmış. Sino derler bana, heyecan verenlerin peşinden koşarım hep; bol bol samimiyet ve gözlerinin içi gülen insanlar ise en sevdiklerim olur. Kendi dünyamı yaratmak, -meli -malı'lardan kurtulmak için bolca çabalarım. Yeni ve rengarenk olan beni kendine çeker; düşe kalka büyüyen, içindeki küçük kız çocuğunu yaşatmak isteyen biriyim ben. Kurumsal hayatta pazarlama yaparken, bir gün kendime başka yollar yaratma kararı aldım. Sırtçantamla Güney Amerika'nın altını üstüne getirirken, 30'unda Interrail yaparken buldum kendimi. Fark ettim ki yolda attığım her adım kendi özüme yaklaştırıyor beni. Hayat bana göre bir yolculuk; onu dolu dolu yaşamak içinse ihtiyacımız, o ilk adımı atmak ve fark etmeye başlamak. Yolculuklarımızla hep beraber büyümek ve hikayelerimizi birlikte paylaşmak dileğiyle.. Her şey gönlümüzce olsun.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale