X

Zor zamanları daha rahat geçirmenize yardımcı olacak self regulation (öz düzenleme) teknikleri

Hayat, çiçeklerle bezeli olduğu kadar taşlarla da dolu bir yolculuk. Dolayısıyla bu yolculukta bazen istemediğimiz, nasıl başa çıkacağımızı bilmediğimiz pek çok durum ve duygu ile karşılaşabiliyoruz. İşler yolunda gitmediğinde öfkelenebiliyor, bir kayıp yaşadığımızda sevdiğimiz birinin yokluğu ile nasıl başa çıkacağımızı bulamıyor, yoğun iş stresinde yıpranan bedenimizi ve zihnimizi nasıl sakinleştirebileceğimizi bilemiyor veya aile içi krizleri nasıl yöneteceğimiz konusunda kafa karışıklıkları yaşayabiliyoruz. Ve bu gibi durumlarla karşılaştığımızda, duygusal dengemiz bozulabiliyor, dolayısıyla zor zamanlardan geçerken kendi kendimize yardımcı olabilmek için self regulation yani öz düzenleme tekniklerinden faydalanabiliriz.

Bu teknikler, daha sağlam ve dengeli bir ruh hali yaratmaya yardımcı olabileceği gibi zor zamanların üstesinden daha rahat bir şekilde gelmemizi de sağlayabilir.

Öz düzenleme nedir, neden önemlidir?

Self regulation, bireyin duygusal, bilişsel ve davranışsal süreçlerini aktif olarak yönetme yeteneğini temsil ediyor. Ve zor zamanlarda dayanıklılığımızı artırmak, sağlığımızı korumak, duygularımızı işlemek, motivasyonumuzu sürdürebilmek ve karar verme süreçlerini desteklemek için oldukça önemli görevler üstleniyor. Üstelik, daha sakin ve daha dengeli olmak için de self regulation kritik öneme sahip. İçsel dengemizi koruyabilmek ve duygusal dalgalanmalarla başa çıkabilmek için öz düzenleme tekniklerinden faydalanmak gerekiyor.

Aslında hepimiz farkında olarak veya olmayarak zorlayıcı zamanlardan geçerken kendimize fayda sağlayacağını düşündüğümüz birtakım uğraşlara başvurabiliyoruz. Bu, kimi zaman son ses müzik dinleyip dans etmek, kimi zaman uzun uzun ağlamak veya çok sevdiğimiz bir diziyi tekrar tekrar izlemek olabiliyor.

Bu tür davranışlar, kişisel kriz zamanlarında imdadımıza yetişebiliyor ve sahip olduğumuz stresi düşürmeye, biraz olsun modumuzu yükseltmeye, duygularımızı kontrol altına almamıza yardımcı olabiliyor. Kişisel olarak tercih edebileceğimiz uğraşların yanı sıra araştırmaların faydasını kanıtladığı pek çok öz düzenleme tekniği de var. Aslında hepimizin aşina olduğu ama belki de ilk etapta aklımıza gelmediği için uygulayamadığımız yöntemler de olabilir.

‘Self regulation’ teknikleri

Bunların başında nefes egzersizleri, doğada zaman geçirme, meditasyon, yoga, mindfulness, yazı yazmak gibi pratikler geliyor. Her bir teknik, kişisel ihtiyaçlar ve özel durumlar için farklı şekillerde uyarlanabilir, dolayısıyla hangi tekniğin bizim için en iyi şekilde hizmet ettiğini keşfetmek için yeteri kadar zaman ayırmak çok önemli.

  • Nefes egzersizleri: Doğru nefes teknikleri, duygusal dengeyi sağlamada çok önemlidir. Derin nefes alıp vermek, vücuda oksijen akışını artırır ve sakinleşmeyi sağlar, stres seviyesini düşürür. Farklı nefes tekniklerini deneyebilirsiniz: Nefes egzersizleri: Rahatlatan ve enerji veren 8 farklı nefes tekniği
  • Doğada zaman geçirmek: Doğanın iyileştirici etkisi, yadsınamayacak kadar büyük. Kuşların cıvıltısını, yaprakların hışırtısını, çimenlerin mis kokusunu duymak, hem bedensel hem de zihinsel rahatlama sağlar. Açık havada zaman geçirirken topraklanma tekniklerini de uygulayabilir, duygularınızı, düşüncelerinizi kontrol altında tutabilirsiniz.
  • Yoga: Yoga, hem bedeni hem de zihni rahatlatmak, sakinleşmek, kaygılardan ve stresten uzaklaşmak için en etkili pratiklerden biri. Asanalar (pozlar) ve pranayama (nefes çalışması) kombinasyonu ile mental sakinliği yakalayabilirsiniz.
  • Mindfulness: Mindfulness, anı bilinçli olarak deneyimleme pratiğidir. Bu, günlük yaşamın stresli anlarında bir adım geri atmanıza ve o anı daha objektif bir bakış açısıyla değerlendirmenize olanak tanır. Bir mindfulness egzersizi olarak, yemek yerken, yemeklerin rengini, kokusunu, tadını ve dokusunu fark etmeye odaklanabilirsiniz. Bu, sadece yemeğin keyfini artırmakla kalmaz, aynı zamanda yeme alışkanlıklarınızı iyileştirebilir ve sindiriminizi destekler. Öte yandan, içtiğiniz kahvenin sıcaklığına, kokusuna odağınızı getirebilir, anda kalmayı bilinçli olarak seçebilirsiniz.
  • Yazmak: Duygularınızı kağıda dökmek, hislerinizi düzenlemenin ve stresle başa çıkmanın güçlü bir yoludur. Günlük tutmayı deneyebilir ya da sadece zor zamanlarınızda kullanacağınız bir tür acil durum defteri edinerek yazmaya başlayabilirsiniz: Duygularla baş etmek için en kolay yöntem: Yazmak

  • Meditasyon: Meditasyon, zihni sakinleştirmek ve içsel barışa ulaşmak için etkili olan iyi yaşam pratiklerinden biri. Ayrıca, kendinizle baş başa kalmak ve kendinizi dinlemek için de ideal. Araştırmalara göre, günlük on dakikalık meditasyon seansları bile, zamanla kaygı seviyelerini düşürmeye ve genel yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.
  • Fiziksel aktivite: Fiziksel aktivite, stres hormonlarını azaltır ve iyi hissettiren endorfinlerin salınımını teşvik eder. Açık havada hafif tempolu bir yürüyüş, hızlı bir koşu ya da sevdiğiniz spor dalıyla ilgilenmek, öz düzenleme yapmanıza yardımcı olabilir, üstelik hem kısa hem de uzun vadede yaşam kalitenizi ve sağlığınızı iyileştirebilir.
  • Gözlem: Durun ve kendinizi gözlemleyin. Duygularınızı, düşüncelerinizi işlemek için kendinize zaman verin. Bedeninizle, zihninizde neler hissettiğinizi sakince, sessizce gözlemlemek için fırsat yaratın. Bir gözlem egzersizi olarak, gün boyunca hissettiğiniz duyguları not alabilir ve bu duyguların tetikleyicilerini belirleyebilirsiniz. Bu, duygusal farkındalığı artırır ve kişisel büyüme için derinlemesine içgörüler sağlar.

Siz de kendinizi dinlemek, neyin size iyi geldiğini bulmak için kendinize zaman ayırın, belki sahil kenarında oturmak, belki camdan süzülen yağmur tanelerini izlemek, belki de bir kahve alıp sakince oturmak, duygularınızı, düşüncelerinizi düzenlemenize, kendinizi daha sakin ve huzurlu hissetmenize yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Öz düzenleme becerisi nasıl oluşur?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale