Zor zamanlardan sonra ‘olanları yok saymadan’ rutinlere dönmek neden önemli?

Rutinler, çoğumuzun bildiği üzere günlük yaşantımızın belirli bir düzen içerisinde geçmesine ve genel refahımızı yükseltmeye yardımcı olan önemli unsurlardır. Yalnızca daha verimli olmamıza değil, öz disiplinimizi sağlamaya, motivasyonumuzu yüksek tutmaya, stresimizi azaltmaya ve daha düzenli bir yaşam sürdürmemize de yardımcı olan rutinlerimiz, zaman zaman sekteye uğrayabilir.

Bireysel olarak deneyimlediğimiz zorlukların yanı sıra pek çok çevresel, toplumsal ve global sorun da hayat rotamızın olağan halinden şaşmasına neden olabilir. Doğal afetler gibi fiziksel, duygusal ve psikolojik pek çok olumsuzluğa neden olan yıkıcı felaketler nedeniyle de yaşam tarzımız değişebilir, günlük rutinlerimiz sekteye uğrayabilir. Ancak, zor olsa da ve uzunca bir zaman alsa da rutinlere geri dönmek, iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır. Rutinlerimize dönmek:

  • İhtiyacımız olan güvenlik hissini yeniden kazanmamıza yardımcı olabilir. Ve özellikle doğal afetlerin yarattığı stres, korku, kaygı, belirsizlik gibi olumsuz duyguların şiddetini azaltarak güvende olduğumuz hissini verebilir.
  • Hayatımızı yeniden yapılandırmamıza ya da yeniden başlatmamıza ve düzene sokmamıza yardımcı olabilir.
  • Zorlukların üstesinden gelebilecek motivasyonu bulmamızı, hayatın tüm zorluklara rağmen devam ettiğini görmemizi, zamanın iyileştirici gücünü keşfetmemizi sağlayabilir.
  • Yaşadığımız travmatik stresin etkilerini dindirmeye ve kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olabilir.
  • Bireysel toparlanmanın yanı sıra toplumsal kalkınmanın da hızlanmasını, yaşanan olumsuz olayların etkisinin azaltılmasını destekleyebilir.

Ayrıca, geleceğe daha pozitif bir bakış açısıyla bakmamıza ve umudumuzu yeniden yeşertmemize de yardımcı olan rutinler, yaşadığımız zorlu zamanlardan sonra etkili başa çıkma yöntemleri olarak değerlendirilebilir. Tüm bu sebeplerden dolayı rutinlere geri dönmek, hepimizin bir noktada ihtiyaç duyduğu bir süreçtir.

Belirtmekte fayda var ki; rutinlere dönmek, olan biteni unutmak, yok saymak, daha az önemsemek ya da ‘konu benim için kapandı’ gibi bir şey demek anlamına gelmez. Bireysel ve toplumsal iyi oluş için önemli bir adım atmak anlamına gelir. Bu nedenle rutinlerinize geri dönmek istiyor ya da geri dönmek için çabalıyorsanız kendinizi suçlu hissetmenize gerek olmadığını hatırlayın. Siz iyi olmazsanız, çevreniz için de iyi bir şey yapacak gücü kendinizde bulamazsınız. O yüzden yaşananların yükü ağır ve yıkıcı olsa da rutinlerinize dönerek hem kendinize hem de içinde bulunduğunuz topluma daha faydalı olabilirsiniz.

Belki zor olacak, belki uzun uğraşlar gerektirecek ama aceleci davranmak gerekmediğini aklınızın bir köşesinde tutarak hazır olduğunuzda rutinlerinize doğru bir adım atabilirsiniz. Eğer, henüz sizin için uygun şartlar oluşmadıysa ve rutinlerinize dönmeye hazır değilseniz, kendinize ihtiyacınız olan zamanı tanıyın ve bu yazıyı hazır olduğunuz bir zamana saklayın. Çünkü, herkesin duygularını, düşüncelerini sakinleştirebilmesi, yas sürecinden geçme hızı ve zorluklarla baş etme şekli aynı değildir; bir başkası için rutinlere dönmenin zamanın gelmişken sizin için gelmemiş olabilir. Ama kendinize zaman tanırken şunu da unutmayın; rutinler, iyileşme sürecinin bir parçası.

Rutinlere dönmeyi kolaylaştıracak adımlar

Öte yandan, yaşanan olumsuz olayların etkisi ve şiddeti göz önünde bulundurulduğunda rutinlere dönmek fazlasıyla zorlayıcı olabilir. Bu nedenle bazı kolaylaştırıcı yöntemlere başvurmak kendinizi daha rahat adapte etmenizi sağlayabilir:

  • Kabul edin: Elbette ki bir dakika sonrasının bile neler getireceğini bilemezken her an meydana gelebilecek tüm olumsuzluklara uzun vadede hazırlıklı olmak gerçekçi ve mümkün değil. Bu nedenle, olası olumsuz durumlarda rutinlerinizin aksamasının yaşam yolculuğunun normal bir parçası olduğunu ve inişli-çıkışlı tümseklerle dolu hayatın içinde başa çıkmanız gereken bir unsur olduğunu kabul edin.
  • Kendinize zaman tanıyın: Yukarıda da bahsettiğimiz gibi acının, yasın, hüznün, kaybın, travmanın, stresin, kısacası olumsuz bir olay veya durumdan sonra ortaya çıkan koşulların herkes için geçerli bir son kullanma tarihi yok. Bu nedenle, kendinize olup biteni düşünmek, sindirmek ve yeniden harekete geçmeye hazır olmak için ihtiyaç duyduğunuz zamanı tanıyın. Herkes, aynı anda zorlayıcı şartların üstesinden gelip rutinlere dönmeye hazır olmayabilir. Kendinizi sıkıştırmayın.
  • Küçük adımlar atın: Hiçbir şeyi aceleye getirmek ve bir anda yaşanan olumsuzlukların hemen öncesine dönmek zorunda değilsiniz. Kendinizi zorlamamak için küçük adımlarla başlayın, hatta sadece başlamak için başlayın. Rutinlerinizin tamamına tek seferde dönmeye çalışarak başarısız olmak yerine, birer birer hayatınıza yeniden uyarlamaya çalışın. Böylece geçiş sürecini daha yumuşak hale getirebilirsiniz.

  • Suçluluk duymadan ara verin: Küçük adımlarla rutinlerinize dönmeye başlasanız da olumsuz şartların uzun süren psikolojik, duygusal, zihinsel ve fiziksel etkileri nedeniyle zorlanabilirsiniz. Bu nedenle kendinize fazla yüklendiğinizi hissettiğinizde ya da henüz hazır olmadığınızı fark ettiğinizde ara verin ve bunu yaptığınız için kendinizi suçlamayın.
  • Yeniden başa dönün: Rutinlerinize dönmeye hazır hissettiniz, küçük bir adım attınız, başarısız oldunuz, ara verdiniz. Evet, şimdi yeniden başlama zamanı. Yorulabilir, hazır olmadığınızı fark edebilir, başaramayabilirsiniz; hiç önemli değil, önemli olan, devam etmeye ne kadar istekli olduğunuz. Dilediğiniz veya ihtiyacınız olduğu kadar başa dönebilir, rutinlerinize yeniden başlamak için bir adım daha atabilirsiniz. Vazgeçmediğiniz ve kendinizi iyileştirmeye ve dolayısıyla toplum için de daha faydalı adımlar atmaya kararlı olduğunuzda tekrar tekrar başa dönerek sonunda rutinlerinizi yeniden inşa edebilirsiniz.
  • Çevrenizden güç alın: Uzun zaman yalnız kalmak veya diğer insanlardan soyutlanmak, iyileşme sürecinin dolayısıyla rutinlere dönüşün daha zorlayıcı bir hal almasına neden olabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca ailenizle, arkadaşlarınızla, sevdiklerinizle iletişim halinde kalarak hem aranızdaki bağları güçlendirebilir hem de kendiniz için güçlü bir destek kaynağı yaratabilirsiniz.

  • Profesyonel destek alın: Deprem, doğal afetler, kayıplar veya şiddetli olumsuz olaylar sonrasında maruz kalınan stres, kaygı, endişe, korku gibi duygularla baş ederken rutinlere dönmek normalden daha zor olabilir ve herkesin sahip olduğu psikolojik dayanıklılık, olaylara bakış açısı ve çevresinden gördüğü destek farklıdır; bu nedenle ihtiyaç duyduğunuzu fark ettiğinizde yalnız olmadığınızı ve profesyonel destek alarak rutinlerinize geri dönme sürecini kolaylaştırabileceğinizi unutmayın.

Son olarak rutinlerinize dönmek için ihtiyacınız olan zamanı ve kaynakları ancak sizin belirleyebileceğinizi de aklınızda bulundurun. Bir başkası sizin için neyin doğru olduğunu ya da size en çok neyin iyi geleceğini bilemez.

İlginizi çekebilir: Umutsuz ve çaresiz hissettiğinizde yapabileceğiniz 8 şey

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!