X

Zor zamanlardan geçerken uygulayabileceğiniz 8 iyileşme pratiği

Hayat, çoğu zaman beklenmeyen sürprizlerle dolu, kimi zaman güzel, kimi zamansa kötü… Her birimiz hayatın akışı içerisinde çeşitli fırtınalara göğüs germek zorunda kalabiliyoruz. Sağlığımızla, ekonomik sıkıntılarla, ilişkilerimizle sınanabiliyoruz. Tüm bu zorluklar, sıkıntılı zamanlar geçirmemize neden olsa da aynı zamanda içsel bir dönüşüm fırsatı da sunuyor, tabii görmesini ve ne yapacağımızı bilirsek. Bu tür zamanları siz de içsel dönüşümler yaşamak ve zorluklardan bir şeyler öğrenmek için değerlendirmek isterseniz hem güçlenmenize hem de sıkıntıların üstesinden gelmenize yardımcı olacak iyileşme pratiklerini deneyebilirsiniz:

Yeni bir şeyin doğabilmesi için eski katmanı atıp atmadığınızı kendinize sorun

Zor zamanlar hiç şüphesiz ki acı verici, rahatsız edici, savunmasız bırakıcıdır, ancak aynı zamanda iyileştirici bir dönüşümün de kapısını aralar. Hayatınızda bir şeylerin sona vermesi, sekteye uğraması, istediğiniz gibi ilerlememesi, yeni başlangıçların habercisi olabilir. Tıpkı bir yılanın deri değiştirip yenilenmesi gibi siz de artık size hizmet etmeyen, eskimiş, faydasız katmanları çıkarıp atabilir, süreci kabullenerek iyileşmek için dönüşümü içinizde başlatabilirsiniz.

Basit zevkleri, gününüzün daha da büyük bir parçası haline getirin

Basit zevkler, zor zamanlarda adeta bir sığınak görevi görebilir. Her gün, küçük ritüellerle kendinizi şımartmayı, bu sayede biraz daha iyi hissetmeyi deneyebilirsiniz. En sevdiğiniz çayı yudumlamak, favori dizinizi izlemek, biraz dans etmek, açık havada yürüyüş yapmak gibi günlük hayatın içindeki küçük mutluluk anlarını daha fazla önemseyebilir, onlara daha fazla zaman ayırabilirsiniz.

Esnek olun ve yeni yaklaşımlar deneyin

Zor zamanları, biraz daha esnek olmak ve farklı yöntemler, yaklaşımlar denemek için bir fırsat olarak görebilirsiniz. Bu sayede hem alışılagelmiş -ve belki de artık işe yaramayan- yöntemleri değiştirebilir hem de daha farklı bakış açılarıyla konulara yaklaşabilirsiniz. Farklı düşünmek, farklı sonuçlar elde etmenize yardımcı olabilir.

Zamanınızı, enerjinizi ve düşüncelerinizi hayatınızda zorlukların olmadığı alanlara aktarın

İnsan neye odaklanırsa, onu büyütür. Eğer siz hayatınızda sadece yolunda gitmeyen şeylere odaklanırsanız, onları büyütür; sanki hayatınızın her bir köşesi sorunlarla doluymuş gibi hissedebilirsiniz. Oysa ki, işleriniz yolunda gitmiyorken sağlığınız çok iyidir, okul hayatınız kötü gidiyorken sosyal ilişkilerinizde çok mutlusunuzdur… Sadece bakış açınızı değiştirmeniz, düşüncelerinizi, enerjinizi, yaşamınızın iyi giden taraflarına aktarmanız gerekiyor.

Zor anları yalnız geçirmemek için özel araçlar geliştirin, bağlantılar kurun

Zor zamanlar geçirirken, kendinizi izole etmek, herkesten, her şeyden uzak durmak isteyebilirsiniz. Bu durum aslında olağan bir ihtiyaç olsa da yalnızlığın içerisinde çok uzun süre kaldığınızda hem kendinizi daha kötü hissetmeye başlayabilir hem de iyileşme sürecinizi geciktirebilirsiniz. Bunun yerine zorlayıcı zamanlardan geçerken size iyi gelecek araçlar edinin, güvendiğiniz, sevdiğiniz, sizi destekleyen yakınlarınızla iletişimde kalın. Veya bir profesyonel destek almayı deneyin. Çevrimiçi gruplara katılabilir, durumunuza uygun kitaplar okuyabilir, yakın dostlarınızla buluşmalar ayarlayabilirsiniz. Yalnız olmadığınızı hissetmek, size yalnızlıktan daha iyi gelecektir.

Geçmişte üstesinden geldiğiniz zor zamanları düşünün; ne yardımcı oldu, ne olmadı?

Geçmişte üstesinden geldiğiniz zor zamanları düşünmek, şu anki zorluklarınızla ilgili daha sakin hissetmenize, durumu daha geniş bir perspektife koymanıza ve bu durumun zaman içinde nasıl gelişip çözüleceğine dair fikirler geliştirmenize yardımcı olabilir. Benzer zorlayıcı zamanlar geçirirken neleri yapmanız gerçekten işe yaramıştı, neler işlevsiz kalmıştı, bunları düşünün. Bu sayede hem gereksiz düşünceler ve eylemlerle vakit kaybetmez hem de geçmiş deneyimlerinizden yola çıkarak daha etkili çözüm yolları geliştirebilirsiniz.

İnançlarınızla yeniden bağlantı kurun

“İnanç” ne büyük bir kelime, öyle değil mi, ne kadar kapsamlı. Kendinize olan inancınızı, sevdiklerinize, dostlarınıza, ailenize olan inancınızı, evrene olan inancınızı bir daha düşünün. İnançlarınızla yeniden bağlantı kurun, onlardan güç alın ve zor zamanların üstesinden gelebilmek için inançlarınızın size nasıl yardımcı olabileceğine odaklanın. Zor zamanlar, ruhsal gücünüzü keşfetmek için de iyi bir fırsat. Belki mucizelere yeniden inanmaya başlayabilir, hayatın güzel sürprizlerinin de olduğunu hatırlayabilir, evrenin göz kırpmalarını yakalayabilirsiniz.

En iyi ve en olası senaryoları dikkate alın

Zor zamanlarda en kötü senaryoları düşünmek en kolayı; ancak en iyi veya en olası sonuçları da göz önünde bulundurmak çok önemli. Çünkü, çoğu zaman o ‘en kötü’ senaryonun gerçekleşmeyecek olduğunu aslında pek çoğumuz biliriz ama yine de kendimizi onu kurgulamaktan alıkoyamayız. Bir kez de enerjinizi, zamanınızı, en kötüye değil, en iyiye harcamayı deneyin ve önce en iyi senaryoyu kurgulayın, sonra da en olası senaryoyu. Muhtemelen en olası senaryo, en kötü senaryodan çok daha iyidir ve gerçekleşmesi çok daha muhtemeldir. Böylece bakış açınızı da genişletebilir, kendinizi zor zamanların yarattığı o kasvetli havanın içerisinden çıkarabilirsiniz.

Tüm bu pratikler, zor zamanlardan geçerken size rehberlik edebilir, daha dirençli, daha umutlu bir yol izlemenize yardımcı olabilir, ayrıca iyileşme sürecinizi de hızlandırırken içsel gücünüzü keşfetmek için yolunuza ışık tutabilir.

Kaynak: mindbodygreen

İlginizi çekebilir: En zor zamanlarda bile umutlu kalmanızı sağlayacak ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.



21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale