X

Zor zamanlarda sosyal medya ile nasıl seviyeli bir ilişki kurabiliriz?

Sosyal medya… Kriz zamanlarında çok güçlü bir iletişim ve destek aracı olduğu gibi hızla bizi tüketen bir mecraya dönüşmesi de çok olası. Bu yazıda sosyal medyayı verimli kullanabilmenin yollarını paylaşmak istedim. Nasıl mı?

  • Bilgilenmek: Olup bitenlerden haberdar olmak, son gelişmeleri takip etmek için güvenilir kaynakları takip etmek.
  • Doğru ve güvenilir bilgiyi paylaşmak: Yanlış bilgi ve dedikoduları paylaşmaktan kaçınmak, paylaşacağımız bilginin, yazının, notun güvenilirliğini kontrol etmek.
  • Yardım etmek: İhtiyacı olanlara yardım etmek için sosyal medyayı kullanmak. Destek sunan güvenilir yerleri paylaşmak.
  • Desteği ifade etmek: Zor durumda olanlara verebileceğin yardım, destek türünü sosyal medyadan iletmek. Olumlu, cesaretlendirici, destekleyici mesajlar paylaşmak ve empati, anlayış göstermek.
  • Saygılı olmak: Zor zamanlarda, kriz anlarında insanların çok güçlü duyguları ve kesin fikirleri olabilir. Başkalarının duygularına ve düşüncelerine saygılı olmak, gereksiz ve olumsuz polemiklerden kaçınmak. Herkes durumu bambaşka anlayabilir, hissedebilir. Hepimizin etkilenme şekli, geçmişi farklı. Bu da demektir ki hepimiz acıyı, zorluğu bambaşka algılıyoruz, çok farklı şekillerde içinden geçiyoruz. Tüm bu farklı hallere saygı duymak. Her ne kadar durumla ilgili dürüst ve açık bir şekilde fikrimizi belirtmek önemliyse de saygılı olmak ve pek çok farklı bakış açısı olabileceğini düşünmek de bir o kadar önemli. Bunları göz önünde bulundurmak zor zamanlarda birliği ve desteği sağlamaya yardımcı olacaktır.
  • Hashtag kullanmak: Bu zor durumla ilişkili uygun hashtagleri kullanmak doğru bilgiye ve bu konuyla ilgili kişilere ulaşmayı kolaylaştırır. İstediğiniz bilgi ve desteğe kolay ulaşmak için yardımcı olabilir.
  • Molalar vermek: Sosyal medya zor durumlarda oldukça değerli bir araç olabilir ve sürekli bilgi akışı çok yorucu da olabilir aynı zamanda. Akıl sağlığını ve duygu durumunu korumak için sosyal medyada geçirdiğimiz zamana sınır koymak çok yardımcı olur.

Kriz zamanlarında sosyal medya hem bizi bilgilendirdiği hem de güncel tuttuğu gibi destek ve birlik hissi verdiği için de önemli. Ancak, sürekli gelen haberleri okumak, tartışmaların içinde olmak, stres ve endişe kaynağına da dönüşebilir hızla.

Akıl sağlığımızı koruyabilmek için sosyal medya kullanımımızı sınırlandırmak çok önemli. Sosyal medyaya aralar vermek, her gün ekran karşısında geçirdiğimiz süreye sınır koymak ya da sosyal medyada takip ettiğimiz hesapları gözden geçirip bu zamanda işimize yaramayanları elemek işe yarayabilir.

Ayrıca kriz zamanlarında kendimize bakmayı önceliklendirmemiz çok önemli. Egzersiz yapmak olabilir bu ya da doğada vakit geçirmek, bizi rahatlatacak hobilerle uğraşmak… Kendi iyi olma halimize ve akıl sağlığımıza sahip çıkarak kriz durumunun açığa çıkardığı zorluklarla başa çıkarken daha donanımlı oluruz ve bizim gibi zorlanan başka kişilere daha sağlam destek verebiliriz.

Böyle zor zamanlarda kendimize nasıl iyi bakabiliriz, kendimizi nasıl kollayabiliriz?

  • Mindfulness pratikleri yapabiliriz; biraz nefesimizi gözlemleyerek oturmak, duyularımızı fark etmek, bedenimizi hissetmek…
  • Molalar verebiliriz; çok uzun süreler olmasına gerek yok, 5 dakika gibi kısacık zamanlar bile olabilir. Kitap okumak, sevdiğimiz bir şarkıyı dinlemek, bir kahve içmek, camdan dışarı bakmak, varsa evdeki bitkilerle ilgilenmek…
  • Fiziksel olarak bedeni aktif tutabiliriz; yürüyüş yapmak bunun en kolay yolu. Ancak eğer ilgimiz varsa yoga yapmak, yüzmek, hatta evde temizlik yapmak bile bedeni aktif tutmak için gayet güzel yollar.
  • Başkalarıyla birlikte olabiliriz; aile ve arkadaşlarla haberleşmek, telefonda konuşmak veya mümkünse buluşmak. Sadece birlikte olmak bile yeterli. sosyal destek olmazsa olmaz yaşamak için.
  • Öz şefkat pratikleri yapabiliriz; çünkü kendimize sevecen ve şefkatli davranmak özellikle zor zamanlarda çok daha önemli ve gerekli. Endişeli, yorgun, bıkkın, öfkeli hissetmek öyle doğal ki, böyle zamanlarda yazmak, içimizdeki olumlu sesi fark etmek hem bize hem çevremize iyi gelir.
  • Tetikleyicilere maruziyetimizi azaltabiliriz; bazı haber siteleri, bazı sosyal medya hesapları bizim öfkemizi, üzüntümüzü, korkumuzu daha da tetikleyebilir. Bunu fark edip bu hesapları takip etmeyi sınırlandırmak bizi daha sağlam tutabilir.

 Eğer tüm bu önlemler bizi rahatlatmıyor, dengemizi bulmamıza yardımcı olmuyorsa bu konuda uzman kişilerden profesyonel destek almak bu dönemi geçirirken bize çok yardımcı olabilir. Bunu da aklımızın bir köşesinde bulundurmakta fayda var.

Bu günlerde en çok kim zorlanıyor biliyor musun?
Herkes.
O yüzden her zamankinden daha çok nazik olmaya ihtiyacımız var.
Hem kendimize hem başkalarına…

Bir sonraki yazıda buluşana kadar Instagram hesabımdan daha fazla bilgiye ulaşabilir, DM üzerinden benimle iletişime geçebilirsin…

İlginizi çekebilir: Zaman hızla akıp giderken yavaşlamanın yolları

Dr Eda Uslu: Dr Eda Uslu, yürümek istediğiniz yolda sizi destekleyen, cesaretlendiren, anlayışla ve şefkatle yanınızda yürüyen dost. Siz en harika versiyonunuzu gerçekleştirmek için yolunuzda yürürken yanınızda size yarenlik eden bir “karunamitra”. Aslında bir tıp doktoru iken hayatın akışı içerisinde kendi yolculuğuna çıkan kişilerden Eda. 15 yıl boyunca göğüs hastalıkları ve uyku bozuklukları uzmanı olarak görev yaptı ve Türkiye’nin sayılı akredite uyku laboratuvarlarından birini kurdu. Bir süre sonra Tıp Doktorluğunun da yetmediğini, içindeki insanlara yardım etmek isteğini doyuramadığını hissetmeye başladı. Sorular sormaya başladıkça cevaplar buldu. Çemberin içinde çırpınıp durmaktansa cesaretini topladı ve uzun yıllarını verdiği, çok severek yaptığı ve aşkla bağlı olduğu doktorluk mesleğinden ayrılarak çemberden çıktı. 2009 yılında Mindfulness ile tanıştı ve 2013 yılından beri hem Türkiye hem de İngiltere’de pek çok kurum ve kuruluşta eğitimler veriyor. Bu yolculukta Bangor University UK - Mindfulness Eğitmenliği ve süpervizyonlar, CTI (The Coaches Training Institute) - Profesyonel Koçluk Eğitimi ve Sertifikasyon, Landmark Worldwide - Liderlik Eğitimi, Mindful Schools USA – Çocuklar için Mindfulness Eğitmenliği ve İngiltere Mindfulness in Schools Project’ten .b ve Paws b (çocuk ve gençler için mindfulness eğitmenliği) eğitimlerini almış ve halen de yeni eğitimlere devam etmekte.. Son 8 senedir sadece profesyonel koçluk ve mindfulness eğitmenliğini yapıyor. 2018-2019 eğitim yılı itibariyle Türkiye’de ilk defa Mindfulness’ın müfredata girmesini sağlayarak halen Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde ve Marmara Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi’nde öğrencilere Mindfulness dersleri veriyor. “Hayatın gerçek anlamda farkında olan insanlar, yaşam yolculuğu sürerken aynı zamanda kendi içlerinde bir yolculuğa çıkmaya hazır ve gönüllü olurlar.” eda@edauslu.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale