Zor öğrenen çocukların öğrenme becerileri nasıl geliştirilir?
Her çocuğun farklı bir öğrenme tarzı vardır ve her çocuk birbirinden farklı hız ve sürelerde öğrenir. Bazı çocuklar dinledikleri zaman verilenleri hemen anlayabilirken, bazıları sık tekrara ihtiyaç duyabilir. Bazı çocuklar görsel materyal kullanıldığı zaman daha iyi öğrenirken, bazılarına sadece konuyu anlatmak yeterli olur. Bazı çocuklar ilkokul öncesinde okumayı öğrenmiş olurken, bazıları ise 1. sınıfın ortalarına doğru ancak okumayı çözmüş olurlar.
Kitap okumayı çok seven çocuklar ve okuduğunu anlamayan çocuklar vardır. Matematiği çok iyi kavrayan çocuklar olduğu gibi çarpım tablosunu ezberleyememiş çocuklar da olabilir. Bazı çocuklar anlatılan dersi takip etmekte, dinlemekte ve anlamakta zorlanırken bazıları ise derste anlatılanları hemen arkadaşlarına öğretirler. Ve bir sınıf içinde ne kadar çocuk varsa, o kadar farklı öğrenme tarzı vardır. Peki, o zaman öğretmenler sınıflarındaki her çocuk için ayrı bir öğretme stratejisi mi geliştirecek? Bu pek mümkün değil. Ama aslında öğretmenler öğrencilerinin hepsinin anlamasını sağlamak için çok yaratıcı stratejiler de geliştirebiliyorlar.
Bir sınıftaki çocuklar birbirlerinden farklı şekillerde ve sürelerde öğrenseler bile, çoğu öğrenci öğretilen temel müfredat kapsamında kendine uygun bir yol bularak, o senenin hedeflenen kazanımlara ulaşmış oluyor. Ancak bazı çocuklar var ki temel müfredat kapsamında verilen eğitimi, diğer herkese uygulanan yöntemlerle öğrenmeleri çok zor olabiliyor.
Dersi takip etmekte zorlanan, dikkati çok çabuk dağıldığı için 40 dakikalık dersin son 20 dakikasını kaçıran, okuma ve yazmayı zor öğrenen, yavaş okuyan, okuduğunu anlamayan, uzun okuma parçalarının 2. cümlesinden sonra aklı dağılan, derslerde ve sınavlarda verilen yönergeleri anlamakta zorlanan, matematik işlemlerini yaşıtlarına göre çok daha yavaş öğrenen ve kavramları zihninde tutması zor olan, yazı yazamayan, öğrendiğini çabuk unutan bir sürü çocuk olabiliyor. Kendi kontrollerinde olmayan bu zorluklar, çocukların yaşıtlarına göre akademik olarak geride kalmasına neden oluyor. Geride kaldıkları zaman başaramadıkları, yetersiz oldukları hissine kapılıyorlar ve kaygılı, mutsuz hissedebiliyorlar. Sonucunda da öğrenmekten kaçıyorlar çünkü öğrenemediklerine inanıyorlar. Aslında her çocuğa uygun bir öğretme yöntemi mutlaka vardır.
Çocuğunuzun, yaşıtları ile kıyasladığınız zaman akademik alanda zorlanmalar yaşadığını düşünüyorsanız, bu durumun değerlendirilmesi önceliklidir.
Çocuğunuz öğrenme, bellek ve dikkat becerileri bakımından yaşıtlarına göre nerede ve kendi içinde güçlü ve zayıf olan becerileri nelerdir? Çünkü bu zorluklar çocuğunuzda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ve/ya Özel Öğrenme Güçlüğü olabileceğine dair ipuçları verebilir.
Ciddi düzeyde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu veya Özel Öğrenme Güçlüğü olan çocukların, eğitimleri de onlara uygun bir şekilde düzenlenmelidir. Ülkemizde eğitim herkesin yasal hakkıdır. Buna bağlı olarak da, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sunduğu kaynaştırma/bütünleştirme yolu ile eğitim kapsamında özel ihtiyaçları olan bu çocukların kendi ihtiyaçları doğrultusunda oluşturulacak bir takım düzenlemeler ile kendi yaşıtları ile birlikte aynı eğitim ortamında eğitim alma hakları vardır. Bu düzenlemelere örnek vermek gerekirse, okuduğunu anlamakta zorlanan bir öğrenci için ödev ve sınavlardaki yönergelerin basitleştirilmesi, soru sayılarının azaltılması, dikkati çok çabuk dağılan bir öğrencinin ayrı bir odada sınava girmesi, el yazısı yazmakta zorlanan bir öğrencinin bilgisayar kullanımına izin verilmesi, bilgilerin değerlendirme yönteminin farklılaştırılması…
Kaynaştırma yolu ile eğitim, ciddi zorluklar yaşayan çocukların, kendi yaşıtları ile birlikte öğrenme ve eğitim alma hakkı tanırken aynı zamanda sosyalleşmeye, farklılıklara farklılıklara rağmen bir arada olabilmeye de imkan tanır. Diğer çocuklara göre çok daha fazla zorluk alanları olduğu için akademik hayatlarına daha gerideki kulvarlardan başlarlarken, onlara özel uygulamalarla yaşıtlarının kulvarlarına yaklaşabilirler. Onlara uygun öğrenme stratejileri ile öğrenme hazzını yaşarlar ve başarılı hissederler. Başarılı hisseden her çocuğun kendine olan güveni de pekişir. Kendine güvenen çocuk ise mutlu hisseder.
Eğitim her çocuğun hakkıdır. Ve her çocuk için mutlaka bir öğrenme yolu geliştirilebilir.
Kaynaştırma Uygulamaları hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Zihnin çalışma tahtası: Çocuklarda çalışma belleği nasıl geliştirilir?