Zor duygular hakkında konuşmak: Kendinize temas edin
Köpekbalığı ve yunusun hikayesi aslında kolay olan ve zor olan duygunun ifadesi değil mi?
“Yunuslarla yüzebilir miyim anne? Onlar beni ısırır mı? Ya köpekbalıkları? Rüyalarımda köpekbalıklarının beni ısırdığını görüyorum. Ben yunuslarla yüzmek istiyorum, olur mu? Çok korkuyorum, tekrar uyumak istemiyorum. Çok korkuyorum anne.”
“Korkmak hepimiz için çok normal bir duygu. Ne güzel, korktuğunu söylüyorsun, duygunu ifade edebiliyorsun. Seni anlıyorum ve yanındayım. Biliyor musun, ben de korktuğum rüyalar görüyorum.”
“Gerçekten mi? Sen de mi korkunç rüyalar görüyorsun? Çok şaşırdım, ben senin gördüğünü bilmiyordum anne…”
“Sadece sen görmüyorsun. Herkes korktuğu, üzüldüğü rüyalar görebilir.”
“Biliyor musun anne, şimdi çok rahatladım.”
“Ben de senin rahatlamana çok sevindim.”
Hayatımızın içinde bazı sorunları sadece kendimizin yaşadığını düşünürüz, her şeyin bizim başımıza geldiğini hissederiz, öyle olduğunu varsayarız. Kendi hatamız, suçumuz olduğunu düşünür, öyle yaşamaya başlarız. O zaman da duygusal olarak çok derinlere gitmeye başlayarak içimize kapanırız ve sonra da kendimizle teması kaybederiz.
Yunusları görmek güzel, onlarla temas etmek iyi, ama köpekbalıkları hakkında konuşmak, o bilgi ile temas etmek korkutucu. Kolay olan duyguyla temas ettiğimiz gibi zor olan duyguyla da buluşmayı deneyimlemeliyiz. Neyin bize iyi geldiğini süreç içerisinde akarak tespit etmek, duygularımızı ifade etmemizi kolaylaştıracak.
Peki sen kendi duyguların arasındaki buluşma ve ayrışma hakkında ne düşünüyorsun?
Bireysel seanslar için [email protected] adresine e-mail atabilir ya da sağlıkla ilgili daha fazla bilgi için beni Instagram’dan takip edebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: İçimizde yarattığımız gizli kast sistemi ve sınırlarımız