dummy

Zor durumlara nasıl dayanabiliriz: Tekamül etmenin içinde gizlediği güç

Çok sevdiğim bir kelime var: Tekamül. Tekamül; “öz”e ruhun geri dönme sürecinde ruhun gelişmesidir. Bu süreçte, her ruhun dünyadaki temel amacı ve arzusu tekamül etmek ve hayatın getirdiklerine teslim olmaktır… Bir nevi hayatın sürprizlerine karşı hazır olmaktır.

dummydummy

Tekamül etmek, ruhsal durumlardan çok, dünyevi sınanmalar ve dersler ile gerçekleşir. Deneyimin sana kattıklarını cebine koyup yoluna devam etmen demektir. Hâliyle hayatta hepimiz, aslında cezanın veya ödülün olmadığını, sadece öğrenilecek derslerin olduğunu biliriz. Eğer hayatımızı iyice gözlemlersek sürekli başımıza gelen olayların arkasında “almadığımız dersler” olduğunu görürüz. Alamadığımız dersler karşısında ödediğimiz bedeller ve koyamadığımız sınırlar…

O dersi alana kadar veya sınır koymayı öğrenene kadar aynı şeyleri yaşamaya devam edeceksindir.
Ancak öğrenmen gerekeni alıp ruhunu tekamül ettirdiğinde kısır döngü kırılacak ve bir daha benzer deneyimler yaşamadan yeni tecrübelere yelken açacaksındır.
Tekamül, teslim olmakla mümkündür.
Teslim olmak, elinden geleni yaptıktan sonra gerçekten tüm çabanı verdikten sonra sadece ve sadece akışa güvenmen ve bir noktada olanı kabul edebilme gerçeğini görmendir.
Burada her seçim bizim kendimize aittir ve zaman hepimiz için farklı işlemektedir.
Hayatına bir birim de olsa teslimiyet anlayışı geliştirmek, kontrolü bırakmayı, evrenin muhteşem akışına sadece “olduğun” hâlinle eşlik edebilmeyi ve bu akışı mutlulukla, huzurla ve tüm güzelliği ile kabul ederek yaşamanı sağlar.

Bazen geçmişi analiz etmeyi durdurmalıyız, gelecek planları yapmayı da.
Tam olarak ne hissettiğimizi biçimlendirmeye çalışmayı ve kesin olarak ne istediğimize karar vermeye çalışmayı da. Her şeyi kontrol etmeyi de.
Bazen sadece neler olacağını görmeliyiz akışına bırakarak.
Bugün yeni bir gün. Bir daha bunun tekrarı olmayacak, bir daha bugüne geri dönmeyeceksin. Geçmişe ve gelecek telaşına kapılıp şimdiyi öldürme. Akışına bırak. Çünkü zamanla değişmeyen, iyileşmeyen, geçmeyen tek şey zaman kavramının kendisidir. Sağlığın ve sevdiklerin için şükret. Kendini sev. Hayatın sana sunduğu olanakları görmezden gelme ve bugüne senin için özel bir gün olması için fırsat ver.
Yaşarken öleceğini bilen tek varlıktır insan. Buna rağmen kalp kırar, gönül yıkar, zarar verir bile bile… Üstelik hiç ölmeyecekmiş gibi, hem de hiç umursamadan…
Var olmanın amacı iyi insan olmak değil miydi? Hani nerede o iyi insan? İyi niyette bile kötülük düşünecek, iyi niyeti bile sorgulayacak kadar güvensizlik mi yaşıyorsun iç dünyanda?

Başkalarının sana davranmasını istediğin biçimde kendine davran.” 
Hayatta tatmin olmak için bu özü yaşam biçimi yap. İyilik de böyledir. Neye inanıyorsan inan, iyiliğin göreceli olmayan taraflarına ulaşabilirsin. Neye göre iyi, kime göre iyi, ne kadar iyi diye mükemmel olma arzusundansa, kendi içinde bazı temeller kur, içindeki seni yansıtan.
Şimdi bugüne kadar yaptığın şeylerden farklı bir şey yapma vakti.
Geçmiş geçmiştir. Geleceğinse tercihlerindir. Sen yanlış yoldan gitmemeye ne kadar çabuk karar verirsen, kendini doğru ve istediğin yolda o kadar hızlı bulacaksın. Yeter ki seçimlerinin arkasında dur. Senin olan, sana gelecektir. Şimdi gelmiyorsa ya zamanı değildir ya da senin için uygun değildir.

Hayatta sana en yardımcı olacak kişi, “kendinsin.”
Ve hayat yolculuğunda ömrünün direksiyonu, “sende.”

Şimdi önünde iki seçenek; bir gün bugününe dönüp baktığın an; hangisi daha fazla olsun istersin; “keşke”ler mi, “iyi ki”ler mi?
Bugün, dünden de yarından da değerli. Çünkü yarın, bugün yaptıklarımızın sonucunu yaşayacağız. Ve hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez, unutma. Sen değerlerini bilip kendi yolunu seçtiğin ve değerlerinden, prensiplerinden ödün vermeyip arkasında durduğun anda, “iyi ki”lerinin de önünü açmışsın demektir.
“İyi ki”lerin bol olsun…

İlginizi çekebilir: Zorlukları yenme gücü içinizde: Teslimiyet ve inancın zaferi

Uzman Psikolog Gül Er İşlek: Herkese merhaba, Bahçeşehir Üniversitesi'nde lisans eğitimimi tamamladıktan sonra Klinik Psikoloji Programı’nda yüksek lisansımı tamamlayarak uzmanlığımı aldım. Bu süreçte birçok danışmanlık merkezleri,hastaneler,tıp merkezlerinde ve okullarda psikoterapist olarak görev alıp sayısız seminer verdim. Şu anda, Gül Psikolojik Danısmanlık ve Eğitim Merkezini kurarak yetişkinler için bireysel danışmanlık yapmakta ve psikoterapi uygulamalarında Bilişsel Davranışçı Terapi, EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) ve Şema Terapi, Psikodinamik Terapi ekollerini kullanmaktayım. Ağırlıklı olarak travma, stres, depresyon, yeme bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete bozuklukları, bağımlılıklar, kişilik bozuklukları, dikkat eksikliği ve ergenlik dönemi sorunları üzerinde çalışmaktayım. Bir Psikologtan Kendine Notlar kitabının yazarıyım.Yazmanın ve okumanın ruhu dinlendirdiğini düşündüğüm için burada sizlerle yazılarımı paylaşıp daha fazla kişiye ulaşmayı temenni ediyorum.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp