Zıt kutupların birbirini çekmesi ve aynı kutupların birbirini itmesi tartışılmaz bir fizik yasası. Zaman zaman romantik ilişkilerdeki çekim ve etkileşimle ilgili benzetmelerde bu fizik olayının metaforik kullanımına mutlaka denk gelmişsinizdir. Ancak gerçek hayatta, özellikle de romantik ilişkilerdeki etkileşim bazen fizik kanunlarının tersine işleyebiliyor. Bir ilişkide kendimize oldukça benzeyen, aynı özellikleri taşıdığımız kişilerden hoşlanabilirken, başka bir ilişkimizde karakterimizle tamamen farklı özelliklerdeki biri hayatımızın merkezine oturabiliyor.
Sevgi uzun süreli ve oluşması zaman isteyen bir duygu iken, birinden etkilenmek çok daha kolay ve anlık olabilir. Farkında olmadığımız bir anı ya da koku hafızamızın bir oyunu sonucunda birinden etkilenebilmemize neden olabilir. Bedenimizde gerçekleşen birkaç kimyasal reaksiyon sonucunda kendimizi hiç beklenmedik birinden etkilenmiş bulabiliriz. Üstelik bu beklenmedik kişi bize tamamen zıt karakterdeymiş gibi görünen biri de olabilir.
Aşkın gözü kör mü acaba?
Romantik ilişkilerde deneyimlediğimiz kuvvetli ve yoğun duygular karşımızdaki kişinin bizden ne kadar farklı olduğunu bir süreliğine unutmamızı sağlayabilir. Zaman içinde, hoşlandığımız ve ilgi duyduğumuz kişinin üzerimizdeki etkisi yavaş yavaş azaldıkça sevimli bulduğumuz bazı özellikler bize batmaya başlayabilir. İşte bu nokta ilişkinin zorlandığı, test edildiği andır ve ilişkinin gidişatını bu noktada benimsenen davranış belirler. Karşıdaki kişiyi olduğu gibi kabul etmek ya da farklılıkların yollarımızı ayırmasına izin vermek tamamen bizim kararımıza kalmıştır.
İlişkide olduğumuz kişiyi olduğu gibi kabul etmek için, onu yargılamadan önce herkesin farklı bir yetiştirilme tarzı olduğunu hatırlamak faydalı olabilir. Özgürlükçü ailelerin çocukları spontan ve plansız olmaya meyilli olabilirken sıkı disiplin altında büyümüş çocuklar daha değiştirilemez ve katı kurallara sahip olabilir. Dolayısıyla standartların farklı oluşunu bir hata ya da yanlışlık olarak değil, yetiştirilme tarzındaki bir farklılık olarak görmek, karşımızdakine daha hoşgörülü yaklaşmamızı sağlayabilir.
Beklentileriniz konusunda açık olun
İlişkide farklı düşünceleri ve duyguları sözcüklere dökmek, karşımızdakine açık ve net davranmak çok önemlidir. Kişi sürekli karşılayamadığı bir takım beklentilerle yüz yüze gelmek yerine hangi davranışlarının partnerini rahatsız ettiğini öğrenebilirse, ortak bir noktada buluşmak daha kolay olabilir.
İlişkide taraflar zamanla değişerek ilk günkü hallerinden tamamen farklı karakterlere bürünebilir ve hiç göstermedikleri davranışları sergileyebilirler. Hem geçen zaman, hem deilişkide edindikleri deneyim ve tecrübeler kişileri değiştirebilir. Sağlam ilişkiler ve güçlü çiftler, tarafların birbirlerinin değişimine ayak uydurabilmesiyle mümkün olur. İşte bu nedenle, kişisel gelişimimizde olduğu gibi, ilişkimizin geleceği için de değişime açık olmak çok önemlidir.
İlginizi çekebilir: Bir araya geldiğinde keyif veren zıtlıklarBir
Kaynaklar:
Life Hack
Thought Counsel