X

Zihninizi özgürleştirin: Hem dünya hem sizin için başka bir yaşam mümkün

Hayvanlara yapılanlar insanlara yapılıyor. Ormanlara yapılanlar kitlelere yapılıyor.
İnsanı diğer canlılardan ayıran özellik, insanın “bilincinin” olması diye anlatılır. İnsanın bilinci manipüle edilmiş durumda, insanın bilinci bir korku hapishanesinde tutsak! İnsan kendiyle ilgili kararları veremiyor, vermemesi için yazılı kurallar var. İnsan, insan değil.
İnsan diğer hayvanlar gibi laboratuvar deneği.
İnsan insanlığına yasaklı…
İnsanı insan yapan şey, seçim yapma, sorgulama ve yaratma yetisidir. Biz insan olduğunu düşünenlerin seçim yapma hakkı nerede? Sorgulama yetisi ne kadar çalışıyor? Bu konudaki ufku ne kadar genişliyor?
Bakınız, kendimizi önemli hissetme kriterlerimiz bir dosya halinde elimize verilmedi mi? Görünüşümüz, güzellik kavramımız, kalite kavramımız, eğitim, maddi kazanç, inanç, titrler… Bunların her biri bizim kendimizi önemli hissettiğimiz, var hissettiğimiz özellikler. Tüm enerjimizi bunların altını doldurmak için harcamadık mı?

Şu anda kaç kişi zayıflamak için diyetisyenlerde?
Şu anda kaç kişi başka bir sertifika için para döküyor?
Şu anda kaç kişi bir gruba bağlı kalmak için kendi düşüncelerini görmezden geliyor?
Hepimiz programlıyız, hepimiz…
İnsanın sorgulama ve seçim yapma yetisi köreltildi, köreltilmeye devam ediyor. Duygusal deformasyonlarımız bize karşı kullanılıyor.
Korkularımız, yaşama güvensizliklerimiz bizi diğerlerinin “bekçisi”, “yargıcı”, “celladı” yapıyor. Sistem bu! Kendi sorumluluğunu almamış bireyin, suçu dışarıda arayanın doğal tepkisi; diğerlerini işaret ederek kendini rahatlatma, diğerlerini bulunduğu veya inandığı yere çekerek kendini sakinleştirmesi, sorumluluğunu paylaşması, ortak bulması…
Sistemin içinde oldukça sığlaşıyoruz. Sistemi sorgulamadıkça ölüyoruz… İnsan ırkı ölüyor…
İnsan ırkı doğmalı oysa!
Özgürlüğü, bağımsızlığı ile doğmalı!
Bunu yapabilir miyiz?
İçimizdeki İsa’yı yükseltebilir miyiz?

Kendi yaşamının üstadı olmak, kendi bedenin, zihnin ve yetilerin için kendinin karar vermesini gerektirir. Burada sadece sen varsın. Senin yerine kimse karar veremez! Vermemeli!
Biz bu özgürlüğe ulaşma peşindeyiz, kendi kişisel devrimimizi yapma peşinde! Kişisel devrimini yapmak, o bedende senden başka kimsenin sözünü geçirmemek demektir. Bayrağında senin adının yazması demektir. Sensin!

Denizlerimiz ölüyor ve kimse bir şikayette bulunamıyor. Denizler bizim midir? Sadece bir ülkeye mi aittir?
Deniz hakları var ise onun mercii neresidir? Doğa haklarını kim koruyacak? Ormanlar yakılıyor, ağaçlar katlediliyor! Orman hakları nerededir?
Hayvanlar denek olarak kullanılıyor, yaşamlarına saygı duyulmadan, onurlandırılmadan kesiliyor. Hayvan hakları nelerle sınırlıdır? Birçoğunun soyu tükeniyor. Topraksız bir halk olarak kaldıkları için! Onlar da bir gerilla ordusu kurup topraklarını gasp edenlerin ülkelerine saldırabilir mi?
İnsanlar aşılarına göre sınıflandırılıyor. Üzerlerinde seçme şansı bırakmadan yeni ürünler deneniyor. Sormadan sünnet ediliyor, sormadan bir inanca dahil ediliyor, sormadan bir kültürün içinde aklı şekillendiriliyor.. Çünkü seçme şansı verilmiyor.
İnsan hakları nerededir? Mercii neresidir??

Hepsinin mercii kendimiziz. Bizim aklımız, bizim bedenimiz, bizim yaşamımız, bizim gerçekliğimiz, bizim!

Peki bizler, bu özgürlüğümüze giden yolun enerjisini nelerle harcıyoruz?
İşe yaramayan üniversite diplomaları ile, güzellik, sevilmek, onay almak uğruna dışladığımız doğallığımızı kapatmaya, popüler olmaya, paralar kazanmak için kendimizi unutmaya, yalnızlık korkumuzun altında saklanarak yaratıcılığımızı bastırmaya…
Aslında hep korkmaya harcıyoruz, hep korkmaya.
Ve korkularımız kendi ellerimizle bizi bir kafese teslim ediyor. Hala korkularımızın haklı sebepleri üzerine tirat mı atacağız? Yoksa artık onlarla yüzleşip özgürlüğümüze bir adım daha da mı yaklaşacağız?

Hastalıktan korkup, “sorgulamadan” koşup aşı oluyoruz veya korkudan aşı olmuyoruz. Bedenin sahibi değiliz çünkü tanımıyoruz.
Kendi fikrimizdense başkasının fikrine olur veriyoruz çünkü aklımıza güvenmiyoruz.
Kendi bedenimizdense başka birinin bedenini seviyoruz çünkü kendimizinkini kabul etmiyoruz.
Kendi sorumluluğumuzu almaktansa başkalarının abuk subuk dertlerini ve yargılarını taşıyoruz çünkü kendimizi sevmiyor ve aslında hiç tanımıyoruz.
Arkasında durmuyoruz.

Kendi kendinin arkasında durmayan, doğanın arkasında durur mu? Düşüncelerin arkasında durur mu?

Dünyayı özgür zihinler, özgür bilinçler, saygılı eller kurtaracak.
Çünkü ancak onlar, insanlıklarını doğurabilecekler.

Belki de bu, hayvanlıktan insanlığa geçişin son evresinde, hayvan genlerinin artık toprağa akıtıldığı noktadır. Artık evriminin “insan” olarak devralındığı yerdir.
Ve insan, sorgular, seçim yapar ve yaratır!

Kendi yaşamını yaratabilir, olanı sorgulayabilir, seçimlerinin arkasında dağ olabilir misin?
Tüm çabamız bu işte.
Özgürlük olmazsa, insanlık doğmaz…

Birbirimizin seçimlerine, duruşuna saygı duymak zorundayız. Birbirimizin alanına saygı duymak zorundayız. Kendi fikrimiz kendimizi bağlar o kadar. Başkalarının fikri de kendilerini. Ayrışma burada olmalı; türlerde, ırklarda, topraklarda değil. Kendi sınırını bilmekte ayrışmalı insan, kendi hakkının farkında olmakta ayrışmalı. Sınır nedir bilmeli, hem kendine hem diğerlerine.
Ve bizler, şimdi bu sınırları bilmediğimizden sınırlarımız ihlal ediliyor. Kendi kendimizi bilmediğimizden, akıllarımızın yönetimi alınıyor. Kendi ellerimizle veriyoruz.

Bugün kendi kendimize soralım: “Ben neredeyim?”

Sadece kendinize biat ettiğiniz günler olsun.

İlginizi çekebilir: “Bakım çalışması nedeniyle kapalıyız”: Kendimizi bakıma alma zamanı

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale