Dünyada son yıllarda hızla yaygınlaşan ancak Türkiye’de henüz yeni yeni duyulmaya başlayan bilinçli farkındalık (Mindfulness) kavramı, mutlu ve huzurlu bireylerden oluşan, barış içinde yaşayan toplumlar yaratmakta geleceğin en çok itibar gören kavramı olacağı kesin.
An’ın, anda olanın farkında olmak üzerine kurulan kavram gerek kişilerin gerekse kurumların verimliliğini arttırmakta, stres yönetiminde, uzun süreli strese maruz kalma durumunda gelişen depresyonun tedavisinde akademik çevreler tarafından da kabul gören bir kavram. University of Massachusetts Medical Scholl’dan Prof. John Kabat-Zinn tarafından dünyaya tanıtılan farkındalık temelli stres azaltma (MBSR) programı, bu güne kadar on binlerce kişinin hayatını değiştirmiş durumda.
Madrid’te meditasyon
Geçen ay Massachusetts Üniversitesi Farkındalık Merkezi tarafından düzenlenen yatılı, yoğun bir eğitime katılmak üzere Madrid’e gittim. Düzenli olarak ABD Boston’daki merkezlerinde açtıkları programı yıl içinde sınırlı sayıda Avrupa’da gerçekleştiriyorlar. Aylar öncesinden kayıtları kapanan programa son 2 hafta kala yedek listeden girmem en büyük şansımdı. Dünyanın 25 farklı ülkesinden 120 kişiydik ve katılımcıların yarısından fazlası kendi mesleklerine farkındalık (mindfulness) araçlarını entegre ederek, danışan ve hastalarına daha faydalı olacaklarına inanan psikolog, psikiyatr ve tıp doktorlarıydı. Pek çok ülkeden mindfulness eğitmeni kendi deneyimlerini güncellemek için oradaydı. 5 gün süresince sabah 7’den akşam 10’a kadar süren, üniversitenin en kıdemli iki profesörü tarafından öğretilen ve yönetilen meditasyon ve yoga temelli farkındalık egzersizleri, nörobilim destekli beynin ve zihnin işleyişine yönelik bilgiler ve kimi zaman çiftler halinde kimi zaman dörder beşer kişilik gruplar halinde yapılan paylaşımlarla muhteşem bir deneyim yaşadım. Son yıllarda farkındalık ve meditasyon üzerine yaptığım çalışmaları pekiştiren çok değerli bir eğitim aldım. Eğitim bittikten sonra da Madrid’in güzelliklerine göz atmayı, Sangria eşliğinde paella yemeği elbette ihmal etmedim.
Zihin ya geçmişte ya gelecekte
Zihin geçmişteki olaylar ve geleceğe dair endişelerle sürekli meşguldür. Şimdiki anda çok fazla kalmaz. Olayları, durumları geçmiş deneyimlerine göre otomatik olarak yargılar, karşılaştırır. Yani olanı olduğu gibi değil, bir nevi kendi yazdığı senaryoyu algılar. Bu durum genelde olumsuz düşünceler ve onların tetiklediği olumsuz ruh hallerine yol açar. Yaşadığı yoğun stres altında bu durum depresyona kadar varan sonuçlar doğurabilir. Sonuç; hayattan keyif almayan, canı hiç bir şey yapmak istemeyen, hayatının her alanında sorunlar yaşayan bir insan olur çıkar.
Hayatının lideri olmak
Mindfulness farkındalık çalışmaları zihne, otomatik pilottan çıkıp gerçekte anı fark etme yetisi kazandırır. Günümüzde inzivaya çekilip, dünyada olan bitenden kendimizi soyutlama imkanına sahip olmadığımız gibi iş yerimizde, evimizde, ülkemizde olan biteni bir anda değiştirme gücüne de sahip değiliz. Mevcut yaşantımızın içerisinde stresli anlarla başa çıkma gücümüzü ve kapasitemizi geliştirdiğimizde ise adım adım içimizdeki güce yeniden kavuşur ve hayatımızın dizginlerini elimize alarak huzur, mutluluk ve doyum dolu bir hayat yaratırız.
Gittiğim eğitimde beni en çok mutlu eden durum aslında tıp dünyasının, akademisyenlerin bu eğitime gösterdiği ilgi ve katılım oldu. Artık tıp dünyası hastaları sadece belirtilere bakarak, literatürde yazılanla örtüşen standart bir reçete vererek tedavi edemeyeceklerini anlamış durumda. Bir yandan kendi farkındalıklarını yükselterek insan hayatına dokunan son derece önemli mesleklerinin yarattığı stresle başa çıkmayı öğreniyorlar. Diğer yandan tıbbi tedaviyle birlikte hastalarına sunacakları mindfulness teknikleriyle onların sağlıklarına kavuşmalarına daha çok katkıları olacak.
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Bulaşıklarınızı bile mindfulness etkisi ile yıkayarak hayatınızdaki her şeyin farkında olun
Mindfulness çocukluk travmalarının tedavisinde etkili olabiliyor