Zihnimizi geçmişten ve gelecekten alıp şimdiye getirmek: Mindfulness
Zihin neden anda kalamıyor? Sürekli ya geçmişle uğraşıyor ya da geleceği planlamaya, yönlendirmeye çalışıyor. Çoğumuz, bir eylemin içindeyken zihnimizle başka bir şeyi düşünüyoruz. Yemek yiyoruz, aklımız başka bir yerde. Araba kullanıyoruz, zihnimiz başka bir şeyle uğraşıyor. Toplantıdayız; ana odaklanmak, söylenenleri dinlemek yerine geleceğimizi kurgulamaya çalışıyoruz. Sevdiklerimiz yanı başımızda ama onlar için endişeleniyoruz; ya hasta olursa, ya kaybedersem. Her daim mutlu olmaya çalışarak anı kaçırıyoruz. Ya da başımıza kötü bir şey gelmemesi için direnerek yine anı kaçırıyoruz.
Zihin neden anda kalamıyor?
Çünkü anlamlarımız var.
Yaşadığımız deneyimlere yüklediğimiz tanımlarımız var.
Öğrenilmiş, satın alınmış endişelerimiz var.
Bitmek tükenmek bilmeyen beklentilerimiz, saplantılı arzularımız var.
Çukurlarımız var. Bütüne bakamıyoruz. Çünkü farkında olmadıkça ÇUKURa düşüyoruz.
Farkındalık demişken “mindfulnes“tan bahsetmemek olmaz ki. Kelime anlamı “Bilinçli Farkındalık”mış. Mutluluğun temeli işte burada yatıyor. Anda neler olduğunda ve beş duyumla algıladığım yerde. Nefesimin akışı, zihnimin odağı, bedenimin duruşu… Nerede ve nasıl? Hafızamızın gücü, zekamız, algımız her şey burada yatıyor biliyor musunuz?
Mindfulnes eğitiminin bir bölümünde harika bir şiirle karşılaştım ve aşık oldum. Sizinle de paylaşmak istiyorum.
1. Bir sokakta yürüdüm. Yolda derin bir çukur vardı. İçine düştüm. Kayboldum… Zavallıydım; Bu benim hatam değildi. Buradan çıkmak asırlar aldı.
Farkında olmadan yıllarımız geçiyor. Evet! “Neden sürekli aynı döngüyü yaşıyorum?” diye sormak yıllarımızı alıyor. Sürekli aynı şeyi yapıyor ve aynı şekilde düşünüyoruz, farkında bile olmadan aynı hataları yapıyor, aynı kazıkları yiyoruz. Sonra da suçu hep başkalarına atıyoruz.
2. Aynı sokakta yürüdüm. Yolda derin bir çukur vardı. Görmediğimi farz ettim. Tekrar içine düştüm. İnanamadım, yine aynı yerde olduğuma; fakat bu benim hatam değildi.
Buradan kurtulmak tekrar yıllarımı aldı.
Çukurların neler? Sorsana kendine. Sürekli aynı döngüyü yaşamana neden olan duygun, düşüncen ve inancın? Sana yardımcı olmamı ister misin?
- Değersizlik
- Kararsızlık
- Erteleme
- Güvensizlik
- Duyguları bastırmak ve ifade edememek
- Endişelere tutunmak
- Olumsuz düşünmek
- Arzular
- Beklentiler
- Olumsuz düşünceler
- Ertelemek
- Yetersizlik duygusu
- Başarısızlık korkusu
- Değiştirme çabası
- Suçlamak
- Eleştiri ve yargıda bulunmak
- Aşırı mükemmeliyetçilik
- Olanı kabullenmemek
- Sürekli kıyaslama
3. Aynı sokakta yine yürüdüm. Yolda derin bir çukur vardı. Onun orada olduğunu gördüm. Tekrar düştüm…
Bu bir alışkanlık.
Gözlerim açıktı. Nerede olduğumu biliyordum. Bu benim hatamdı. Derhal oradan çıktım.
Sonra bir farkındalık başlar ve içine dönersin. “Aynı şeyi yapıp, farklı sonuçlar yaşamayı beklemek ne büyük aptallık” dersin ve kendini değiştirmeye başlarsın. Düşüncelerini, duygularını fark edersin. Beklentilerini, çukurlarını fark edersin.
4. Aynı sokakta yine yürüdüm. Yolda derin bir çukur vardı. Kenarından geçtim.
Bilinçli bir farkındalıkta artık çukura düşmezsin. Zaafını fark eder ve farklı açılardan bakarsın. Farklı şekilde davranmaya başlarsın. Anlayış ve şefkatle dolarsın. Kabullenme seviyesidir burası. Kendini aştığın.
5. Başka bir sokakta yürüdüm.
Burada artık senin arzun ve evrenin arzusu birdir. Olmaya geldiğin kişiyi ve olmaya geldiğin kişinin görevlerini tek tek gerçekleştirmeye başlarsın. Artık çukura düşmek yoktur. Çünkü sen her şeyin farkındasındır. Uyanış başlamıştır. Artık sen eski sen değilsindir.
Var mısın çukurlarını fark etmeye?
Nelere direnç gösteriyorsun?
Nelere takılıyor, neleri eleştiriyorsun?
Neyi kabul etmekte zorlanıyorsun?
Ancak çukuru fark edersen başka yoldan gidebilirsin.
İlginizi çekebilir: Mutluluğun formülü: Dışarıda aramayı bırakıp içinize dönün