X

Zihnimizdeki büyük bariyerimiz: Zaman duvarı

Zaman ne ilginç bir kavram her birimiz için. Bir çeşit ölçü birimi. Sadece geçirdiğimiz vakti ölçmekle kalmıyor, bir şeyin güvenlik derecesini, bir kişinin sevgi yüzdesini, bir işte başarılı olma süresini, potansiyeli kullanma becerisini, her şeyi ama her şeyi ölçüyor.

Beş dakika önce tanıdığımız birini sevemeyeceğimiz gibi, daha yeni çalışmaya başlamış birinin uzun süredir çalışandan daha öne geçmesini veya başarmasını da beklemiyoruz. Çünkü arada geçilmez, büyük zihin bariyerimiz “zaman” duvarı var.

Yine de bir klasiktir, “İlk gördüğümde anlamıştım da…” diye başlayan cümleler. Nedense her birimiz o ilk gördüğümüzdeki hislerimize yüzlerce kez şahit olup, asla güvenirliliğine paye vermeyiz. Aklın kurduğu sistemlere olan inancımız (-köleliğimiz) çok daha güçlüdür çünkü. İnsanları zaman içerisinde severiz. İlk anda seversek, ya ayaklarımız yere basmıyordur ya safızdır ya da güvenilmez biriyizdir.

İnsanları ilk anda sevmezsek, ya geçimsiz kimseyi beğenmeyenizdir ya yargılıyızdır ya da bilinmez bir hisse kapılmışızdır.

Zamana bırakmak bize temkin hissi verir, aklı başında görünürüz, hem dışarıya hem kendimize…

İçten içe biliriz ki zamanla hiçbir fikrimiz değişmez, sadece alışırız. Olumlu düşüncelere de olumsuzlarla yaşamaya da. Aklımızın ikna olması için gereken bir süre vardır, hissettiklerimizi onaylatmamız gereken tasdik bürosunun kaşesine ihtiyacımız vardır. O ıslak imzalı kaşenin üzerinde yazar:

3 yıllık arkadaş!

İmza: Zaman

Artık resmi olarak arkadaşsınızdır.

Kendi hislerimize güvenmek yerine sorumluluğu zaman bürosuna teslim ediyoruz.

Zamanla düzelecek ilişkilerimiz, zamanla güvenilecek dostlarımız, zamanla büyüyecek işlerimiz, zamanla durulacak bir ruhumuz var. Oysa zaman, insanlığın en büyük hipnozlarından biridir. Öyle bir hipnozdur ki, onun geçirdiği süreye göre yaşlanan bir bedenimiz, geçtikçe durulan bir ruhumuz vardır.

Peki gerçekten böyle mi? Yaşı 30’ları 40’ları geçmiş olanlarımıza sormak istiyorum: İçinizde bir şey değişti mi? Bedeniniz değişmeye devam etse de hisleriniz coşkunuz değişti mi? Coşkulu duygularınızın yaşı var mı? Aşık olduğunuzda, çok mutlu hissettiğinizde, yüzünüz ve bedeninizdeki değişimleri gözlemlediniz mi? Veya çok mutsuz hissettiğinizde kaç yaşınızda olursanız olun birkaç yaş daha almış gibi hissettiniz mi fiziksel olarak? Zaman algısı her birimizin yaşama bakışını ve yaşamla olan ilişkisini belirliyor.

Hayallerimizin peşinden gitme olasılığımızı, yeniden başlama gücümüzü, tekrar tekrar deneme iştahımızı, vazgeçme ihtimalimizi, öğrenme eşiğimizi, kendi yeterliliğimizle ilgili verdiğimiz her türlü kararı zaman hipnozundayken veriyoruz.

Zaman hipnozundan çıkarsak, başarmak için, yeniden başlamak için, yerden kalkıp koşmak için, yeni şeyler öğrenmek için önümüzden çokça büyük bir engel kalkmış oluyor.

Hiçbir şey için geç değilken, hiçbir şey için erken olmuyor. Her şey olması gereken zamanda, oluşan şartlar içerisinde beliriyor ve oluşuyor. Önemli olan şey bizim oluşan duruma engel olmadan akmasına izin vermemiz.

Zihinlerimizdeki zaman bariyeri geçmiş, gelecek ve şimdi olmak üzerine düz bir çizgide ilerliyor. Oysa evrenin zaman matematiği küresel bir yapıda ve anda gerçekleşiyor.

Zaman akan bir şey değil, durağan ve genişleyip daralan bir olgu. Aynı evren gibi. Bizler zaman olgusunun içerisinde vizyonsal ve bilinçsel olarak hareket eden gözlemcileriz. Dolayısıyla geçmiş gelecek olmadığı gibi, durumlar içerisinde seyahat etmemiz anlıktır.

Zihindeki zaman algısının dışına çıkıldığında, dakikalar içinde bir çok şeyi algılamamız ve öğrenmemiz, buna bağlı olarak da aynı anda bir çok yerde olmamız mümkün.

Basit bir örnekleme gerekirse bekleme salonlarında geçirdiğimiz 5 dakika her zaman çok uzun gelmiştir. Eminim birçoğunuz bunu deneyimledi. Özellikle korku veya heyecan hissiyle doluysak. Telaş içerisinde bitirmemiz gereken bir iş yapıyorsak, zaman bardaktan boşalırcasına ilerlemeye dakikalar 10’ar adımla koşmaya başlamıştır.

Bu yanılsama zamanın göreceli halini bize en basit şekliyle tattırıyor. Bilinçli bir zihin gözlemcisi için zaman, dualiteye atılan bir çengel gibidir.

Etiketlenmiş sürelerden sıyrıldığımızda, anda yaşamayı da başarmış oluyoruz. Önümüze gelen her durumu kendi içinde değerlendirip o anki hislerle deneyimliyoruz. Anın içinde bağlantıdaki halimiz, bizim için her olasılığı mümkün kılıyor. Kendimizi bağımsız an baloncuğunun içinde zamansız bilince bıraktığımızda sonsuzluk deneyimini yaşadığımız gibi evrenin tam merkezinde her türlü bilgiyi almaya ehil duruma geçiyoruz.

Elbette kişinin kendi yolculuğunda zaman kavramı ile birlikte birçok bariyeri olabilir. Kişisel bariyerlerinin farkında olan zihin için, zaman bariyerinin ötesine geçmek sonsuz yaşamın meyvelerini tatmaya başlaması demektir. Burada zihinsel sınırlar ortadan kalktığı gibi bedensel hipnozlar da ortadan kalkar.

Bu durumda yaptığımız şey her ne ise, zihinde önce sonra/ yeterlilik sureci vs gibi zamana bağlı kaygılar var olamadığında, bedenimizde, zihnimizde bizimle birlikte çalışmaya başlıyor ve evren ile beraber bilmeyi deneyimliyoruz.

Bir çok yerde duyduğumuz hatırlama hali.

Yapmak istediğimiz her şeyi zaten bildiğimizi anlıyoruz.

Evrenin ta kendisi olduğumuzu hatırlıyoruz, her şeyle bir ve bağlantıda olduğumuzu…

Bu bir, olma halidir. Samimiyetle, hissettiğimizi yaşamaktan korkmadığımız günler olsun… 

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale