X

Zihnimin kontrolü kimde?

Düşünceler…

Arabada gidiyoruz. Yol uzun. Değişen manzaranın hızında değişiyor düşüncelerim:

“Varınca evi hızlıca toplar, tuvalete girer çıkarım. Nişantaşı’nda trafik olur kesin. Zadig’in oraya bırakayım. Belki benim çanta indirime girmiştir. Alsam mı? Doktor da bekletmese bari. Ne diyecek acaba?  Soğukkanlı olmalıyım. Acaba boyaya yetişir miyim? Saat 5 demiştik. Yılmaz yarın da yok, izinli. Off… Çişim geldi. Dursak mı?”

Ben öylece düşüncelerden düşüncelere zıplarken sordum:

“Çok sessizsin. Ne düşünüyorsun?”

“Hiiiç!”

Hiçbir şey düşünmemek mümkün mü?

Zihnimizin çalışma prensibi düşünce üretmek üzerine kurulu. Düşünmemek mümkün değil; kalbe kan pompalama demek gibi bir şey.

Hiçbir şey düşünmüyorum derken kasıt paylaşmak istememek ya da yukarıda benimkine benzer kakofoniden ayrıştırıp anlatmaya değer bir şey olmadığını ima etmek olabilir mi?

Kakofoni candır! 🙂

Kakofoniden şikayet etmeyelim; her ne kadar zihnin uyumsuz düşünce yoğunluğu, gürültüsü gibi duyulsa da zihnin belli bir konuda döngüye düşmesi daha ciddi ele alınması gereken bir konu. Ruminasyon deniliyor zihnin bu haline. Zihnin geviş getirmesi olarak da düşünebilirsiniz. (Metaforları severim.) Olumsuz bir düşünceye ya da geçmişte yaşanmış bir duruma takılı kalarak tekrar tekrar aynı şeyleri düşünme hali. Hepimiz hayatımızın bir döneminde rumine etmişizdir eminim ancak bu durum depresif düşünceleri ve kaygı bozukluğunu tetikleyecek boyuta gelebilecek kadar hassas bir konu olduğu için üzerinde konuşmaya düşünmeye olanı fark etmeye ihtiyaç duydum.

Hayatta kalma dürtümüz evrimimizin bir parçası olarak bugün kendini olumsuz düşüncelere verdiğimiz tepkilerde gösteriyor. Yaradılışımız tehlikeyi, olumsuzu yakalamak üzerine kurulu. Hayatta kalmak ancak tehlikeyi sezebilen ve tedbirini alabilene bahşedilmiş. İlkel çağlarda vahşi hayvanlara verdiğimiz tepkiye bedenimiz olumsuz düşüncelere de verebiliyor. Ayrışma ancak farkındalığı gelişmiş bir zihin ile mümkün.

Rumine eden bir zihin stres ve kaygı düzeylerini ateşler. Sürekli aynı olumsuz senaryoları zihin sinemasında oynatmak, olanı ve hatta olmayanı büyütür; büyüyen yer kaplar ve anı yaşamanızı engeller. Dahası bir sorun ile karşılaştığınızda o kadar stres ve kaygı içinde olursunuz ki yaratıcı düşünme becerinizi baltalar. Sorun olarak tanımladığımız şeyler genellikle bakış açımız değiştirdiğimizde, olumlu zihin yapısı ile yaklaştığımızda kendi kendine çözümlenir. Ruminasyon hali olumsuza ve pişmanlıklara takılı kaldığından sorun çözme beceriniz de zayıflar. Dahası sorunları çözecek kişi olan kendinize inancınız zayıflar. Geçmiş hatalardan sıyrılamadığınız için öz değerinizi düşük algılar ve çözümü kendiniz dışında “dışarıda” ararsınız. Bu da yetersizlik hissi ve öz güven eksikliği ile stres ve kaygı düzeyinizi ateşler.

Başa döndük!

Rumine ettiğini fark etmek ve zihni ana getirmek gerek aksi takdirde döngüsel bir şekilde başa sarıyor. Yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan misali!

Bu döngüden kurtulmak için neler yapabiliriz?

Ana gel ve topraklan. Nefes en doğal çapa. Her yerde seninle. Özel bir alet kutusu taşıman gerek yok. İçe dönebilmek için gözlerini kapat ve derin nefes ile bedeninde nefesin hareketine odaklan. Nefesin bedeninin içindeki yolculuğunu takip et. Çok değil 3 nefes ile ana gelebilirsin. Ana geldikten sonra o negatif düşünceleri tartabilirsin. Ne kadarı gerçek? Ne kadarını sen düşündükçe büyütüyorsun? Ruminasyon en kötü olasılıkları tekrar tekrar zihninde yaşatıyor sen de varsayımlarını gerçek gibi algıladığını için büyüttüğün ve beslediğin varsayımların. Varsayımları ayıkladıkça daha sakin olabilmek mümkün.

“Boş Kayık” hikayesi

Kaygılarından kurtulmak isteyen bir öğrenci Zen ustasına dert yanmış: “Zihnim ardı arkası gelmeyen düşüncelerle ve kaygı ile dolu. Huzur bulamıyorum. Ruminasyon döngüsünden kurtulmam gerek. Bana yardım et” demiş.

Zen ustası ise öğrencisine şu hikayeyi anlatmış:

“Bir kayıkta olduğunu düşün. Sakin bir gölde yüzüyorsun. Aniden sana doğru gelmekte olan bir başka kayık görüyorsun. Kayık boş, terkedilmiş. Yaklaştıkça senin kayığına çarpıyor ve gölün sakin sularında bir çalkantı oluşuyor.

 Bu durumda ne yaparsın? Kaosa sebep olan boş kayığa lanet eder misin? Huzurunu kaçırdığını düşündüğün o boş kayığa mı kızarsın?”

“Hayır”, demiş öğrenci. “Boş kayığa kızmamın ne faydası olabilir ki? Küreklere asılıp kendi kayığımı uzaklaştırırsam çarpışmayı önleyebilir huzurla göldeki gezintime devam edebilirim.”

“Çok güzel söyledin”, demiş Usta.

Boş kayık bizim düşüncelerimizi, kaygılarımızı temsil ediyor. Fırsat vermedikçe bizim üstümüzde bir etkileri yok. Ruminasyon işte o boş kayığın zihnine defalarca çarpmasına izin vermek gibi. Bu düşüncelere takılı kalmadan varlıklarını fark etmen ve gözlemlemen gerek. Aynı gökyüzündeki bulutlar gibi gelip geçmelerine izin vermen gerek.

Unutma ruminasyon kayığı sen izin vermedikçe seni sallayamaz, iç huzurunu bozamaz.”

Durduramıyorum diyenlere üzgünüm ama durdurmak için bir şey yapmıyorsunuz diyebilirim. Bilinçli farkındalık, gözlemci zihin sana doğru yaklaşmakta olan boş kayığı zamanında ufak müdahalelerle sadece gözlemleyebilir ve sürüklenmemeyi seçebilirsiniz.

Bu durumda zihnimizin kontrolü kimde?

İlginizi çekebilir: Tatil kafası: Şimdi, baltaları bileme zamanı olabilir

Aylin Geron: Ben Kimim? Yaşam boyu öğrenci, öğretmen, eğitmen, koç, danışman, mentör, yazar FMV Özel Işık Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatı Mezunuyum. Lisans eğitiminden sonra Sabancı, Harvard, Universiteit Leiden gibi seçkin kurumlardan eğitimler aldım. Detayları https://aylingeron.com/hakkimda/ bulabilirsiniz. Hayatıma yön veren en önemli değerlerden biri fayda sağlamak. Öğrenciyken arkadaşlarıma, çevremdeki çocuklara öğrendiklerimi paylaşarak başladım. Mezunu olduğum okula İngilizce öğretmeni olarak geri döndüğümde de çocuklarla ve gençlerle birlikte bu değerimi yaşatmaya çalışıyorum. Onlara fayda sağlarken ben de onlardan çok şey öğreniyorum. Her zaman öğrenmeye, değişime, yeniliğe meraklı ve hevesli oldum. Kendimi tanıma yolculuğuna çıkışım özgürlüğe verdiğim önemi ve yaşam tutkumu fark ettirdi: Öğrenme aşkı. Gençlerle öğretmenlikten öte bir yerlerde buluşma arzum ile önce 201eğitim ve öğrenci koçluğuna yöneldim. Ebeveyn koçluğu, DEHB koçluğu, mindfulness derken bilinçdışı ve Jung koçluğu ile tanıştım. Halen çocuklarla, gençlerle, ebeveynlerle ve hayatına değişim getirmek isteyen insanlarla işbirliği içinde çalışıyorum. Ben büyürken çevremi de büyütmek.. İşte mottom! İletişim: aygeron@gmail.com

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale