X

Zihinsel yorgunlukla nasıl mücadele edebilirsiniz?

Hadi gelin, zihinsel yorgunluğunuz hangi seviyede, beraber bir test edelim. Acaba aşağıdaki ifadelerden kaçı sizi anlatıyor?

“Ne kadar uyursam uyuyayım, açık bir zihinle güne başlamakta zorlanıyorum.”
“Kitap okumayı çok istiyorum ama asla yeteri kadar uzun süre odaklanamıyorum.”
“Aslında başlamak istediğim bir sürü şey var ama bir türlü ilk adımı atacak gücü kendimde bulamıyorum.”
“Ne zaman dinlenmeye kalksam, aklıma hemen yapmam gerekenler geliyor.”

Yukarıdaki dört maddeden en az iki tanesi seni anlatıyorsa, o zaman her şeyi bir kenara bırakıp tüm dikkatinle bu yazıyı okuman gerek. Çünkü bugün minimum çaba göstererek zihinsel yorgunlukla nasıl mücadele edeceğini anlatıyorum.

Zihinsel yorgunluk nedir?

Amerikan Psikoloji Derneği’ne göre zihinsel yorgunluk, belli bir zihinsel işi yerine getiremeyeceğini düşünme veya yerine getirememe durumudur. Zihnimiz yorgun olduğu zaman normal şartlarda kolaylıkla yapabildiğimiz odaklanma, düşünme ve karar verme gibi eylemler zor gelir. Performansımız kötüleşir, üretkenliğimiz azalır.

Zihinsel yorgunluk ve fiziksel yorgunluk

Fiziksel yorgunlukla mücadele etmek zihinsel yorgunlukla kıyaslandığında nispeten daha kolaydır. Koştuğumuz zaman bacaklarımız titrer ve dururuz. Uzun süre ayakta kaldığımız bir günün ardından hemen kanepeye uzanırız. Ağır poşetler taşıdıktan sonra ise sızlayan kollarımıza daha fazla yüklenmememiz gerektiğini biliriz. Öte yandan zihnimiz yorulduğunda kendimize bu kadar anlayışlı davranmayız. Zihnimiz ne kadar yorgun olursa olsun telefonun bildirimlerine bakmaya devam ederiz. Twitter’dan haberlere bakarız. Netflix’ten bir film açıp izleriz. Arkadaşlarımızdan gelen Whatsapp mesajlarını cevaplarız. Git gide artan ekran süremizin aslında zihnimizi ne kadar yorduğunu hiç umursamadan hayatımıza devam ederiz.

Yapılan çalışmalar sonucu biliyoruz ki akıllı cihazlarımıza gelen her bildirimde beynimiz dopamin hormonu salgılar. Dopamin hormonu, bize ödül hissini veren bir hormondur. Bildirim şeklinde aldığımız her uyarıcı zihnimiz tarafından bir ödül gibi algılanır. Dopaminin etkisiyle ekran süremiz giderek artar ve zihnimiz dinlenmeye hiç fırsat bulamadan çalışmaya devam eder. Bu ödül mekanizması sebebiyle de zihinsel yorgunluğumuzla mücadele etmek çok zordur.

Dinlenmeye çalıştığımızda neden vicdan azabı çekiyoruz?

Zihinsel yorgunlukla mücadelenin önündeki tek sebep dopaminin beynimizde yarattığı bağımlılık değil. Günümüzün toksik üretkenlik algısı da işleri oldukça zorlaştırıyor. Sürekli üretmenin, okumanın, çalışmanın, artı bir değer yaratmanın pompalandığı bir dünyada hiçbir şey yapmamak adeta eksiklik, yetersizlik ve hatta başarısızlıkla denk tutuluyor.

Hiçbir şey yapmadığımız zaman aslında yanlış ve eksik bir şeyler yaptığımız mesajı öyle ısrarla tekrarlanıyor ki bir süre sonra biz de bunun doğru olduğuna inanmaya başlıyoruz. Ve sonunda ne durmaktan keyif alıyoruz ne de yatıp dinlenmekten.

Hiçbir şey yapmamak neden önemli?

Size hiçbir şey yapmamanın öğrenmek, karar vermek ve problem çözmek için fazlasıyla önemli olduğunu söyleseydim, ne kadar şaşırırdınız? Yanlış okumadınız. Zihnimiz öğrendiklerini sindirmek, sağlıklı kararlar vermek, zorlu problemleri çözmek ve birtakım becerileri geliştirmek için hiçbir şey yapmamaya ihtiyaç duyuyor. Zaten aklımıza takılan meselelere çözümü duşta bulmamızın, en yaratıcı fikirleri tavana bakarken bulmamızın ve öğrendiklerimizi uykuda pekiştirmemizin sebebi de tam olarak bu.

Bu olay temelde “dağınık düşünce modu” denilen bir süreçle ilgili. Bir işe odaklandığımızda veya telefonumuzdaki bildirimlere baktığımızda zihnimiz aktif olarak gelen verileri işlemeye devam ediyor. Dikkatimizin veri işlemeye odaklandığı bu süreçte zihnimiz aslında dışarıdan gelen bütün bilgilere kendini kapatıyor. Daha sonrasında zihnimiz aktif olarak odaklanmayı bırakıp rastgele dolanmaya başladığında odaklanmış düşünce modundan çıkıp dağınık düşünce moduna geçiyor. Ve tam bu sırada problem çözme becerilerini, yaratıcılığı ve büyük resmi görme ihtimalimizi artıyor. Yani aslında hiçbir şey yapmadığımız için vicdan azabı çektiğimiz süreçlerde zihnimiz hem dinleniyor hem de oldukça işimize yarayan bir moda otomatik olarak geçiş yapıyor.

Zihinsel yorgunlukla nasıl mücadele edilir?

Artık hiçbir şey yapmadan zihninizi dinlendirmenin önemini öğrendiniz. Gelelim zihinsel yorgunlukla mücadele etmek için kolaylıkla yapabileceklerinize…

  • Telefonu rahatsız etme moduna alın. Mümkünse birkaç saatliğine kapatın. Dijital cihazlardan uzak durarak zaman geçirmek günümüzde zihninizi dinlendirmenin en iyi yolu.
  • Parka, deniz kenarına veya yeşil bir alana gidip doğayı izleyin. Etrafınızdaki renklere bakın, havanın serinliğini veya sıcaklığını hissedin. Varsa sokaktaki hayvanlarla ilgilenin.
  • Ilık bir duşa girin. Bırakın ılık suyla beraber zihninizdeki gürültü de aksın gitsin. Duştan sonra hazırlanırken hiç acele etmeyin. Günün geri kalanını kafanızda planlamaya başlamayın. Teknolojik cihazlara asla bakmayın.
  • Yönlendirmeli meditasyon yapmayı deneyin veya nefes egzersizleri yapın. Unutmayın burada amaç zihnimizi tümüyle serbest bırakmak. Zihnimiz alışkın olduğu yolu tercih edip bir şeyler düşünmeye başlayacaktır. Fark ettiğinizde zihninizi nazikçe nefesinize yönlendirin.
  • Günlük tutmayı deneyin. Bir hedef, bir yönlendirme, bir kural olmadan içinizden gelenleri sayfalarca yazın. Bırakın zihniniz çöplerini kâğıda döksün.
  • Sakin bir ortamda güzel bir uyku çekin. Eğer uyuyamazsanız, telefona sakın bakmayın. İsterseniz gözlerinize rahatlatıcı çay banyosu yapın, isterseniz yüzünüze ferahlatıcı bir maske. Sakinleştirici bir müzik açın ve sadece yatakta uzanın.
  • Ekrana bakmayı gerektirmeyen ve çok çaba istemeyen bir hobi edinin. Sadece rahatlamak için örgü örün, yemek yapın, resim yapın veya kaligrafi ile uğraşın.
  • Bedeninize hak ettiği değeri verdiğinizden emin olun. Yeterli miktarda su tüketin ve sağlıklı beslendiğinizden emin olun.
  • Kendinize çok yüklenmeyin ve zihniniz için dinlenme molaları yaratın. Gün ortasındaki 20 dakikalık bir molanın günün geri kalanını olumlu etkileyeceğini unutmayın.
  • Eğer kendi başınıza bu işlerin altından kalkamıyorsanız, zamanınızı etkili bir biçimde nasıl yönetebileceğinize dair eğitim alın. Bu konudaki eğitimimi incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.
  • Ve son olarak mükemmeliyetçi olmayı bir kenara bırakın. Kendinize öz şefkatle yaklaşın ve merhametli davranın.

Sevgiler…

Ayça Karaman: Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsünden mezun oldum. 2013 yılından beri halen Boğaziçi Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaktayım. Üniversitedeki görevimin yanı sıra eğitimci kimliğim ile kendini geliştirmek isteyen yetişkinlere ve eğitmenlere yönelik atölye çalışmaları yapıyor, eğitim programları tasarlıyor ve projeler üretiyorum. Dijital dünyada ise bireylerin gelişimlerini destekleyici metinler yazıyor ve içerikler üretiyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale