X

Zihin ve beden bağlantısını güçlendirmeye yardımcı 6 Somatik Deneyimleme egzersizi

Salgın hastalıklar, kazalar, sevdiğimiz birini kaybetmek, partnerimizle kavga etmek, iş yerinde yaşadığımız başarısızlıklar, gelecek endişesi… Hepimizin hayatı az ya da çok, ağır ya da hafif, çok geçmişte kalsa da üstümüzdeki etkilerini hala hissettiğimiz travmatik deneyimlerden izler taşıyor. Hayatta neler olup bittiğini kontrol edebilmemiz mümkün olmasa da tepkilerimizi, duygularımızı, zihinsel süreçlerimizi düzenleyebilmemiz sahip olduğumuz en gerçek, en somut ve en erişilebilir kaynakta gizli: Bedenimizde.

Somatik Deneyimleme yaklaşımı aracılığıyla otonom sinir sistemizi dengeleyerek olumsuz yaşam deneyimlerinin zihinsel ve duygusal etkilerinden kurtulmamızın mümkün olduğunu detaylı olarak ‘Somatik Deneyimleme perspektifinden zihinsel dönüşüm: Beden aracılığıyla zihni dönüştürebilmek mümkün mü?‘ yazımızda sizlerle paylaşmıştık. Peki otonom sinir sistemini dengelemek ne demek? Somatik deneyimleme egzersizleri sinir sistemimizi dengeleyerek zihnimizin ‘şimdi ve burada’ya, ana gelebilmesine nasıl yardımcı oluyor?

Geçmişte yaşadığı bir kaza sonucunda geçirdiği tüm süreçleri ve bu travmatik durumla zihinsel ve duygusal olarak nasıl başa çıkabildiğini anlatan Monica LeSage, kendi deneyimlerinden yola çıkarak Somatik Deneyimleme yaklaşımının üç temel uygulamasının zihinsel süreçlerin yarattığı olumsuz etkileri azaltmaya yardımcı olabileceğini söylüyor:

1. Bedeninizin titremesine izin verin

Titreme, bedende bulunan fazla enerjinin dışarı atılmasına olanak veren, oldukça doğal bir metabolizma faaliyeti. Beden, stres verici herhangi bir durumla karşı karşıya kaldığında sempatik sinir sistemini uyararak savaşmak ya da kaçmak için gerekli olan yüksek miktardaki enerjiyi üretmeye başlıyor. Bu enerjinin kullanılmayan kısmı ise titreme yoluyla vücuttan atılıyor. Bu nedenle bedeninizi strese sokan herhangi bir durum karşısında sakinliğinizi korumaya çalışmak ve ‘ben iyiyim, hiçbir şey yok’ demek yerine bedeninizin dilediğince titremesine izin verin.

2. Duyularınız aracılığıyla ana geri dönün

Stres yaşadığınız anın tam ortasında, zihniniz devamlı olarak olabileceklere dair yüzlerce senaryo yazmaya başlar. Bu senaryoların her biri olumsuz yüzlerce farklı duyguyla bağlantılıdır. Bu kadar yoğun bir düşünce ve duygu süreci, deneyimlediklerinizi işleyememenize ve sinir sisteminizin, tıpkı bir anda yoğun miktarda elektrikle yüklenen bir şalter gibi kendisini kapatmasına sebep olur. Sinir sistemindeki bu kapanmanın fizyolojik karşılığı, donma tepkisidir. Bu kapanmayı açabilmenin en iyi yoluysa biriyle göz göze gelerek, bir kokuya ya da sese odaklanarak, bedeninizdeki bir duyumsamaya dikkatinizi getirerek ana geri dönmektir.

3. Bedeninizde güvenilir bir alan bulun

Olumsuz duyguların ve düşüncelerin acı, ağrı ve huzursuzluk olarak hissedildiği tek yer olan bedenimiz aynı zamanda varlığımızın hafifliğinin ve hayatın tüm güzelliklerinin de hissedilebildiği tek yer. Bu nedenle olumsuz düşünceler ve duygularla birlikte bedeninizde dayanılmaz acılar hissediyor olsanız bile, mutlaka iyi hissettiğiniz, olumlu deneyimlerinizle bağdaştırdığınız ve görece daha hoşnut hissettiğiniz kısımları olacaktır. Olumsuz düşüncelerin yarattığı bedensel gerilimden kurtulamadığınız anlarda, bedeninizi tıpkı bir tarayıcı gibi tarayarak görece daha hoşnut hissettiğiniz bölgeleri keşfetmeye çalışın. Bu alanı bulduğunuzda dikkatinizi yine gergin olan kısma kaydırın. Dikkatinizi gergin ve gevşemiş olan iki bölge arasında yavaş yavaş gezdirmek, Somatik Deneyimleme’de ‘salınım’ olarak adlandırılıyor. Peki salınım nedir, ne işe yarar, nasıl yapılır?

Salınım egzersizi

Somatik deneyimleme yaklaşımının kurucusu Dr. Peter A. Levine, Somatik Deneyimleme uygulamalarının en temel pratiklerinden biri olan salınımı şöyle açıklıyor:

Topraklanma egzersizi

  • Egzersize ayakta ya da oturarak, ağırlığınızı yavaşça bir ayağınızdan ötekine aktarmakla başlayın. İki ayağınız da yerde olsun. 
  • Ayaklarınızın belki bir kurbağanın ayaklarındaki gibi vantuzları olduğunu ve sizi sağlam, ama esnek bir şekilde toprağa bağladıklarını hayal edin.
  • Nefes alırken, bir ya da iki ayağınıza birden hafif bir baskı uygulayın ve nefes verirken geriliminizin ve stresinizin bedeninizden çıkıp gittiğini hayal edin.
  • Dengeli bir şekilde yerle bağlantınızı hissederken, ne kadar gerilimi boşaltabildiğinizi gözünüzde canlandırmaya çalışın. Geriliminiz bedeninizden yere doğru akacak olsa hangi noktalardan akıp çıkardı? Ayak tabanlarınızdan mı, ayak parmaklarınızdan mı, topuklarınızdan mı? Hangi yoğunlukta çıkardı? Bu deneyime zaman verin.
  • Şimdi de bunun tersini deneyin. Nefes alın ve nefesin akışının bedeninize hayat enerjisi olarak girdiğini duyumsayın. Nefes verirken bir ya da iki ayağınızla hafifçe yere bastırın.
  • Bir taraftan nefesinizle içinizde tüm hücrelerinize taze bir enerji girerken; ayaklarınız ile yere bastırma ve yerle bağlantı kurma duyusu ile de gerilimi, stresi bırakmayı denediğinizde, bedeninizle daha iyi bir bağlantı kurduğunuzu hissedeceksiniz.
  • Bacaklarınızdaki ve ayaklarınızdaki basıncı artırarak ya da azaltarak, yer ve zemin ile sizi destekleyen, pozitif bir bağlantı duygusu hissedene kadar devam edin. 
    Topraklanma deneyimi size neler hissettirdi? Bedeninizde, zininizde ya da duygularınızda yaşanan değişimi nasıl tanımlarsınız? Kendinizi daha anda, merkezlenmiş, sağlam, güvende ya da sakin hissediyor musunuz?

Lunar Nefesi

  • Ağzınız kapalıyken nefes alın ve verin. Nefes verişlerinizde, boğazınızda sislenme olduğunu ya da iç çektiğinizi hayal edin. Hafif işitilebilir bir okyanus sesi duyumsayacaksınız ancak dışarıdan işitilebilecek yükseklikte olması için kendinizi zorlamayın.
  • Gırtlağınızı ve ses tellerinizi yutkunarak ya da ağızdan nefes alıp vererek birkaç saniyeliğine yumuşatın.
  • Birkaç lunar nefesten sonra, normal nefes ritminize geri dönün ve dikkatinizi bedensel tepkilerinize yönlendirin. Belki minik dalgalar, küçük-büyük titreşimler, salınımlar, dalgalanmalar fark edebilirsiniz.

Kaynaklar: Somatik Deneyimleme Türkiye, TEDx Talks, Peter A. Levine

Merve Dökmeci: Lisans ve yüksek lisans eğitimlerimi Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladım. Boğaziçi Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştığım 4 yıl boyunca uzmanlık deneyimimi üniversitenin rehberlik ve psikolojik danışmanlık biriminde (BÜREM), bireysel danışmanlık ve grup çalışmaları ile edindim. Bu süreç zarfında sempozyum ve kongrelerin organizasyonunda, ve çeşitli bilimsel araştırma projelerinde yer aldım. Mindfulness Temelli Bilişsel Davranışçı Terapi ekolüne olan ilgim ve araştırmalarım sonucunda, öz şefkatin kişilerarası kabul-red ve duygusal tepkisellik arasındaki ilişkiye olan etkilerini incelediğim tezimle birlikte, yüksek lisans eğitimimi yüksek onur derecesiyle tamamladım. ODTÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Doktora Programı’nda doktor adayı olarak bilimsel çalışmalarımı ve uzmanlık eğitimimi sürdürüyorum. Doktora eğitimimle birlikte Bilgi Üniversitesi’nde başlayan akademisyenlik yolculuğuma ise, MEF Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak devam ediyorum. Akademideki çalışmalarımın yanı sıra, kurucusu olduğum Uniqus Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık merkezinde, beden farkındalığı ile travma çözümlemesi ve stres yönetimi üzerine psiko-biyolojik bir yaklaşım olan Somatik Deneyimleme’yi mindfulness pratiğime entegre ederek; bireylere psikolojik danışmanlık, kurumlara ise seminer ve eğitim destekleri veriyorum. Büyük bir heyecanla çalıştığım ruh sağlığı alanındaki bilgi birikimimi paylaşma merakımın ve yazmaya olan tutkumun beni 2013 yılında buluşturduğu Uplifers’ta, editör olarak ilgi duyduğum konularda araştırmaya, öğrenmeye ve paylaşmaya devam ediyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale