X

Zihin nasıl çalışır: Geri Çağırma Terapisi ile zihninizi iyileştirin

Zihin nasıl çalışır hiç düşündünüz mü? Zihninizi değiştirebilseydiniz farklı biri olur muydunuz? Peki, gerçek potansiyeliniz nedir? Kendinizi ne kadar geliştirebilirsiniz? 

Kendini tanıma üzerine

Bahse girerim çoğunuz sevdiklerinizin mutluluğu için elinizden geleni yapıyorsunuz. Yalnız siz onları bu kadar önemserken ihmal ettiğiniz biri daha var. Bu kişi tahmin ettiğiniz gibi sizsiniz. Peki, sevdiklerinizi bu kadar önemserken neden hala mutlu değilsiniz? Aslında bunun sebebi kendinizden kaçmanız. Dış dünyayla ilişkinizin iyi olması için öncelikle içeride kendinizle uzlaşmış olmanız gerek. Eski Yunanlılar ve Anadolu kültürü “kendini tanı” der.

Yakın bir zamana kadar insanın kendini tanıması pek mümkün değildi, en azından bilimsel olarak. Çünkü insan davranışı hakkında çok az bilimsel veri vardı. Fakat atom fiziği bize yeni bilgiler sunarak yaşam enerjisinin genel özelliklerini de ortaya çıkardı. 1990’lı yıllarda beyin görüntüleme çalışmalarının gelişmesi ile zihinsel rahatsızlıklar ve buna bağlı fiziksel hastalıkların sebebini anlamaya başladık. Kendinizi tanımak için atom fiziğini bilmenize gerek yok ama genel olarak yaşamın açık amacını ve özel olarak da kendi amacınızı bilmeniz gerek. Öyleyse asıl soruya geldik: Yaşamın amacı nedir? Yaşamın temel amacı hayatta kalmaktır.

Hayatta kalma yasası üzerine

Hayatta kalma yasası ilk bakışta çok basit görünebilir. Ama bunun anlamını kavradığınızda ve uyguladığınızda hayatınızda yaratacağı farklılığı görebilirsiniz. Zaten en temel ve en önemli bilgiler en basit ve sade olanlardır. Bu temel bilgi evrenin, dünyanın, toplumun ve özelde sizin işleyişinizi açıklar. Evrendeki canlı ve cansız tüm varlıklar adeta tek bir emre itaat edercesine davranırlar: “Hayatta kal!” Yaşamın temel motivasyonu hayatta kalmak ise, varlığınızı sürdürebilmenin gerçek garantisi olasılıklarınızı, yani seçeneklerinizi artırmaktır. Seçenek ve olasılık, varoluşunuza yönelik tehditlerin etkisini belirgin şekilde azaltır. Ancak değerlerin, güvenin, sevginin olmadığı yerde hayatta kalmak ve var olmak tek başına yeterli değildir, hatta sağlıklı da değildir. Kendinize, ailenize, dostlarınıza ve evrenin yasalarına dürüstçe bağlı kaldığınız sürece hayatta kalırsınız. Bunlardan herhangi birinde bile hatalı davranmak, sorunlara yol açar.

Bilinç üzerine

İnsanın en büyük silahı aklı ve mantığıdır. Zihnini yönetebilen kişi çevresini de kontrol eder. Tecrübe edinme ve hızlı karar verme becerisi bu noktada önemlidir. Fiziksel ve zihinsel acı, akıl yürütme becerisini olumsuz etkiler. Hatta fiziksel rahatsızlığa dönüşerek hayatınızı zorlaştırabilir. Etrafta sürekli korku ve endişe içinde dolaşmanıza sebep olur ve işlevselliğinizi bozar. Görme, işitme gibi yetilerinizin azalmasına neden olur. Her şey birden renksiz ve cansız bir hal alır.

Peki, size bir zamanlar parlak, renkli ve eğlenceli gelen dünyaya ne oldu? Aslında dünya yine renkli ve aydınlık olabilir. Değişen tek şey sizin dünyaya ilişkin algınız. Sadece bilinciniz ve farkındalığınız köreldi, o kadar. Yaşam sevinciniz gerilerken, bilinciniz de geriledi. Farkındalığınız azaldıkça, bilinciniz de azaldı. Etrafınızdaki dünyayı algılama şekliniz, doğru sonuçlara ulaşma yeteneğinizi doğrudan etkiler. Ve tüm bunlar yaşamın ve fiziksel dünyanın yasalarına uygun ilerler.

Fiziksel evren dört unsurdan oluşur: Madde, enerji, mekan ve zaman. Madde ve enerji, mekanın ve zamanın içinde var olur. Yaşam, zaman, mekan, madde ve enerji tek bir kaynaktan başlamıştır ve bunlar neredeyse sonsuz uzaklıktaki bir hedefe doğru, kendilerine emredilmiş gibi hareket ederler. Yani onlara sadece ne yapacakları söylenmiştir: Hayatta kal. Tüm bunlar aslında çok basit şeylerdir. İşte insanın tüm davranışlarını belirleyen dinamik, bu temel yasada yatmaktadır. Teknolojinin geliştiği günümüzde beyin görüntüleme çalışmalarının hızlanmasıyla da artık zihnin nasıl çalıştığını ve onu nasıl iyileştirebileceğimizi biliyoruz. 

Sizin maceranız: Geri çağırma terapisi 

Hafızanız ne durumda? Öğrendiğiniz veya duyduğunuz şeyleri, örneğin isimleri istediğiniz zaman hatırlayabiliyor musunuz? Eğer hatırlayamıyorsanız paniğe kapılmayın çünkü hafıza beynin sadece bir kısmıdır. Zihniniz şu ana kadar tasarlanmış veya tasarlanabilecek herhangi bir bilgisayardan çok daha üstündür. Ruhsal problemler yaşıyor olmanız, bu harika bilgisayarın yanlış çalıştığı anlamına gelmez. Bu problemler, algıladığınız verilerin eksik veya yanlış olduğu ve bilgisayarın çalışma prensiplerine uygun davranmadığınız anlamına gelir.

Aynı şekilde zihniniz, ondan çelişkilerle dolu problemleri çözmesini istediğinizde, kaçınılmaz olarak hata verir. Tüm ruhsal problemler bir mantıktan sapma halidir. Aşırı stresliyken, kaygılıyken veya ruhsal durumunuz düşükken mantıklı davranamazsınız. Mantıksızlık, elinizdeki verilerle doğru sonuca ulaşamamanızdır. Halbuki zihniniz hiçbir şekilde hata yapmayacak biçimde programlanmıştır. Mantıksız korkularınız, aşırı tepkileriniz, hayata ilişkin şüpheleriniz ve enerji düşüklüğünüz, tamamen elinizdeki verilerin yanlış olmasıyla ilgilidir. Elinizdeki verilerin yanlış olması da bakış açınızın değişmesi gerektiği anlamına gelir.

Geri Çağırma Terapisi, beynin ve zihnin doğal işleyiş yasalarına tamamen uygun, bilimsel verilere dayanan ve uygulaması gayet sistematik bir terapi tekniğidir. Terapi sürecinin amacı, otomatik zihniniz devredeyken bilinçsizce kaydedilen ve hatırlayamadığınız anılara ulaşmak, bunları ait oldukları yere ekleyerek zihninizi yeniden çerçevelemektir. Böylelikle tüm yaşam sürenizin ardışık kayıtlarına ulaşılmış olur.

Tüm yaşamınızın kayıtlarını anlamlı bir şekilde hatırladığınızda, korkularınızdan, kaygılarınızdan, zihinsel kaynaklı tüm rahatsızlıklarınızdan kurtulur, irade gücünüzü geri kazanır ve şimdiye dek keşfedemediğiniz yeteneklerinizi fark edersiniz. Sağlığınıza ve mutluluğunuza kısaca hayatta kalma potansiyelinize engel olan bu gizli acıları sürdürmek zorunda değilsiniz. Ruh ve beden sağlığınızın her şeyden önemli olduğunu hatırlatırım. Ayrıntılı bilgi ve destek almak isterseniz bana ayselkeskin2004@yahoo.com üzerinden ulaşabilirsiniz. Sağlıkla ve farkındalıkla kalın.

Kaynaklar
https://www.tavsiyeediyorum.com
https://www.uplifers.com/zamanda-yolculukla-iyilesmek-geri-cagirma-terapisi/

İlginizi çekebilir: Çözüm odaklı terapi: Büyük değişimlere giden yol küçük değişimlerden geçer

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale