X

Zerdeçal, kilo vermeye yardımcı olur mu?

Altın baharat olarak da bilinen zerdeçal, Asya mutfaklarında çok popüler bir baharat ve aynı zamanda geleneksel Hint tıbbı yani Ayurveda içerisinde de binlerce yıldır kullanılıyor. Onun sağlığa faydalarının büyük kısmı içeriğindeki curcumin adı verilen antioksidan ve anti-inflamatuvar bileşenden kaynaklanıyor. Son yapılan çalışmalara göre zerdeçal kilo verme konusunda rol oynayabiliyor.

Ancak onun ne kadar etkili olduğunu ve sonuç almak için ne kadar vakit geçmesi gerektiğini merak ediyor olabilirsiniz. Gereken bilgileri sizler için derledik.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Zerdeçal ve kilo verme

Son araştırmalarda zerdeçalın kilo verme üzerindeki etkileri inceleniyor.

Test tüpü çalışmalarına göre curcumin maddesi obezitede rol oynayan bazı inflamatuar işaretçilerin baskılanması konusunda yardımcı oluyor. Bu işaretçiler genellikle fazla kilolu veya obezitesi olan insanlarda yüksek değerlerde oluyorlar.

Hayvan deneylerine göre curcumin bileşeni kilo vermeye, yağ gelişimini azaltmaya, yeniden kilo almayı engellemeye yardımcı olabilir ve ayrıca insülin hormonuna karşı hassasiyetinizi arttırabilir.

Bunlara ek olarak daha önce kilo verme konusunda sorunlar yaşayan 44 kişi ile yapılan 30 günlük bir çalışmada, günde iki defa 800 mg curcumin ve 8 mg piperine takviyesi almanın beden ağırlığında ciddi bir azalma sağladığı görülmüş. Ayrıca beden kitle endeksinde ve bel çevresinde de azalmalar görülmüş.

Piperine karabiberde bulunan bir madde ve curcumin emiliminin %2000 düzeyine kadar artmasını sağlıyor.

Buna ek olarak 1600 kişiyle yapılan 21 çalışmanın bir özetinde curcumin alımının kiloda, beden kitle endeksinde ve bel çevresinde azalma ile bağlantılı olduğu görülmüş. Ayrıca metabolizmayı düzenleyen adiponectin düzeylerinde de artış görülmüş.

Mevcut araştırmalar çok umut verici olsalar da kilo vermede zerdeçalı önermek için insanlar ile daha fazla çalışma gerekiyor.

Zerdeçalın güvenliği ve yan etkileri

Zerdeçal ve curcumin genel olarak güvenli görülüyor.

Kısa vadeli araştırmalara göre günde 8 gram kadar curcumin almanın sağlığa çok az riski var ancak uzun vadeli çalışmalar gerekiyorlar.

Yine de bu bileşeni çok yüksek dozlarda alan bazı insanlarda alerjik tepkiler, bulantı, kusma, mide ağrısı, kabızlık, cilt tahrişi ve ishal gibi bazı belirtiler görülebiliyorlar.

Ayrıca aşağıdaki rahatsızlıklara sahip olanlar da zerdeçal takviyelerinden uzak durmalılar:

  • Kanama bozuklukları: Zerdeçal kanın pıhtılaşmasını yavaşlatabilir ve bu da kanama bozuklukları olanlarda sorun yaratabilir.
  • Diyabet: Zerdeçal diyabet ilaçları ile etkileşime girebilir ve kan şekerinin çok fazla düşmesine sebep olabilir.
  • Demir eksikliği: Zerdeçal demir emilimini engelleyebilir.
  • Böbrek taşları: Bu baharat oksalat bakımından zengindir, yani kalsiyuma bağlanabilir ve böbrek taşı oluşumuna sebep olabilir.

Zerdeçal ve curcumin takviyelerinin hamile ve emziren kadınlardaki etkilerine dair yeterince kanıt yok. Bu nedenle kaçınmaları daha uygun olur.

Bunlara ek olarak bazı zerdeçal ürünlerinde etikette yazmayan dolgu malzemeleri olabilir ve bu nedenle kaliteli markaların ürünlerini almakta fayda var.

Curcumin kan sulandırıcılar, antibiyotikler, kalp damar ilaçları, antihistaminler ve kemoterapi ilaçları ile etkileşime girebilir.

Takviyelerin size uygun olup olmadıkları konusunda doktorunuza danışmanız iyi olur.

Zerdeçal nasıl kullanılabilir?

Zerdeçal pek çok formda satılır ancak en kolayı bir yemek baharatı olarak kullanmaktır.

Zencefil çayı gibi çeşitli içeceklerde de kullanılabilir ve başka pek çok içeceğin içerisine baharat olarak katabilirsiniz. Hint mutfağında çayın içine karabiber ve başka bileşenlerde birlikte eklenerek sık tüketilir.

İnsanlar ile yapılan çalışmaların büyük kısmında sağlığa faydalarının temel olarak takviyelerdeki gibi yüksek dozlarda elde edildiği belirtiliyor. Çünkü baharat olarak çok az miktarda kullanılıyor. Baharatta curcumin oranı %2-8 iken, ekstresinde %95’e ulaşabiliyor.

Ancak içeriğinde karabiber bulunan bir takviyeyi seçmek önemli çünkü curcumin emiliminin ciddi şekilde artmasını sağlıyor.

Takviyeler için resmi bir dozaj bilgisi yok ancak araştırmalara göre günde 500-2000 mg zerdeçal ekstresi potansiyel faydalarını görmek için yeterli.

Ancak 2-3 aydan uzun süre yüksek dozlarda tüketmeyin çünkü uzun vadeli güvenliğine dair yeterince çalışma yok.

Kilo verme konusundaki etkileri henüz tam anlamıyla onaylanmış olmasa da, beyin ve kalp problemleri yaşama riskini düşürebilmesi nedeniyle güçlü bir bitkidir.

Doktorunuza bir rahatsızlık için gidince zerdeçal ve curcumin takviyeleri kullandığınızı söylemeyi de unutmayın.

Zerdeçal pek çok faydası olan popüler bir baharat ve hem kalp hem de beyin için faydaları var.  Kilo verme konusunda çok umut verici olsa da bu konuda önerilmesi için insanlar ile daha fazla çalışma gerekiyor.

Zerdeçal ve onun aktif bileşeni curcumin genelde güvenli görülür ancak bir endişeniz varsa doktorunuzla konuşmayı da unutmayın.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Kimyonun faydaları nelerdir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.



5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş

Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.



Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.



Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale