Zen felsefesi (zen budizmi) ne demek? Öncelikle zen kelimesinin anlamını açıklayarak başlayalım. Zen Çincede “meditasyon” anlamına gelen “Ch’an” kelimesinin Japonca karşılığı. Günümüzde genellikle “zen” olarak kullanılıyor. Zen felsefesini kısaca açıklamak gerekirse meditatif hal diyebiliriz. Yani zen felsefesinin temelinde meditasyon var. Bu felsefenin öğretileri ise kişiye daha mutlu ve pozitif bir yaşam vadediyor. Zen felsefesi nedir, zen öğretileri nelerdir, zen budizminin prensipleri nelerdir? Öğrenmek için okumaya devam edin.
Zen felsefesi nedir?
Zen felsefesi, Hint Mahayana Budizmi ile Taoizm’in bir karışımıdır. İlk olarak Çin’de başlamış, Kore ve Japonya’ya yayılmış ve 20. yüzyılın ortalarından itibaren Batı’da çok popüler olmuştur. Bu felsefenin özü mantıksal düşünce veya dil tarafından yanıltılmadan, hayatın anlamını doğrudan anlamaya çalışmaktır.
Zen öğretileri, diğer inançlarla uyumludur ve inancı hakkında mistik bir anlayış arayan farklı dinlere mensup kişiler tarafından da sıklıkla ilgi görür. Genellikle paradoksal görünse de düzgün bir şekilde uygulandığında, tamamen kendiliğindenlik ve nihai özgürlük ile sonuçlanan yoğun bir disiplin gerektirir. Bu doğal kendiliğindenlik, dürtüsellikle karıştırılmamalıdır.
Zen felsefesi aydınlanma için içimize bakmamızı sağlar. Cevapları kendi dışımızda aramak yerine, soruları bulduğumuz yerde bulabileceğimizi söyler. İnsanlar bu gerçeği felsefe yaparak, akılcı düşünerek, kutsal yazıları inceleyerek öğrenemezler. İlk adım, zihin ve bedeni içeren meditasyon ve diğer teknikler aracılığıyla zihinlerimizi kontrol etmeyi öğrenmektir.
Zen budizminin prensipleri
Zen felsefesi veya zen budizmini yaşamınıza dahil etmek için bazı unsurlara dikkat etmelisiniz.
- Sadeleşin, yaşamınızdaki tüm fazlalıklardan kurtulun.
- Davranışlarınız ve hayata bakışınız konusunda doğal ve gerçek olun.
- Her durumda sakinliğinizi korumaya özen gösterin.
- Farkındalık duygunuzu geliştirin ve yaşamınızın her alanına yayın.
- Yavaşlayın, hayatın hızını yavaşlatmaya çalışın.
- Önceliklerinizi belirleyin, zamanın değerini bilin ve buna göre davranın.
Zen yaşam tarzı, yaşamınızı olumsuz yönde etkileyen tüm unsurları kendinizden uzaklaştırmayı gerektirir. Hızlı yaşamak bunların başında gelir. Buna göre, ne kadar hızlı yaşarsanız farkındalığınız da o kadar azalır. Bu yüzden hayatı zamanın değerini bilerek, sindirerek yavaş bir şekilde yaşamak gerekir.
1. Duruşunuzu, nefesinizi ve zihninizi düzenleyin
Her şey iyi bir duruşla başlar. Dik oturduğunuzda, bağırsaklarınız ve organlarınız genişleyerek derin, onarıcı nefesler almanızı sağlar. Bu da artan odak ve netlik demektir. Zen öğretilerine göre, zihin ve beden ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlıdır, yani fizyolojik ayarlamalar yapmadan zihinsel netliğe ulaşamazsınız. Bu yüzden Zen Budist rahipleri kaç yaşında olursa olsunlar kusursuz bir duruşa sahiplerdir.
2. İlişkilerinizde su gibi hafif olun
Çinli filozof Zhuang Zi, ilişkilerin su gibi hafif olması gerektiğini söyler. Her ne kadar bugün, aşırı paylaşım ve yoğun bağlantı çağında yaşıyor olsak da anlamlı ilişkiler geliştirmenin en sürdürülebilir yolu, başkalarının yaşamlarına hafifçe girmek ve kendinizle başkaları arasında bir sınır çizmektir. Bu, sizi başkalarının ihtiyaçları tarafından yönlendirilmekten korur ve kendi vizyonunuz için yer açmanıza olanak tanır.
3. Sözleriniz ve eylemleriniz birbiriyle örtüşsün
Zen budizmi, sözleriniz ve eylemleriniz arasındaki uyumu önemser. Zen yaşam tarzı benimsemek istiyorsanız sadece konuşmayın, yürüyüşe de çıkın. Eylemleriyle tutarlı bir şekilde konuşanlar, dürüstlük ve güvene dayalı anlamlı ilişkiler kurabilir ve yaşamlarına ilerleme ve netliği davet ederler. Bu yüzden konuşma şekliniz ve hareketlerinize dikkat edin.
4. Tüm karşılaşmaları besleyin
Çay törenlerinde yaygın olarak kullanılan bu Zen ilkesi (ayrıca Japonya’daki temel kültürel kavram), karşılaşmalarının geçici doğasını tanımlar. Çay ustaları Sen no Rikyu ve Ii Naosuke konuklarına çay ikram ederken toplantının asla tekrarlanamayacağı veya tekrarlanamayacağı gerçeğini onurlandırmak için olağanüstü bir dikkatle hareket ederler. Çünkü aslında bu, hayatta bir kez yaşanabilecek bir deneyimdir. Bu yüzden siz de tüm karşılaşmaları kutsal ve yeri doldurulamaz olarak ele almaya çalışabilirsiniz.
5. Çevrenizi hayran olduğunuz insanlarla donatın
Eskiden giysiler, kokularını korumak için bir lavanta kesesiyle birlikte saklanırdı; bu nedenle, bir süreliğine saklanmış bir bornozu giydiğinizde, güzel bir kokuya sarılırdınız. Bornozun kendisi elbette kokusuzdu – ancak miras aldığı koku, sabahları giyinme deneyimine anlam katardı. Bu ilke, yaşamdaki tüm ilişkilere uygulanabilir: Çevrenizi hayran olduğunuz insanlarla donatarak siz de onların güzel niteliklerini miras alabilirsiniz.
Zen öğretileri
Zen öğretisi, yapılan her şeyin özenle yapılması anlamına geliyor. Yani tıpkı yukarıda açıkladığımız gibi bu felsefeyi bir yaşam tarzı haline getirebilir, yaşamınızın her anına uyarlayabilirsiniz. Ayrıca zihninizi durdurmaya çalışmamalısınız. Yapılması gereken, her şeyi olduğu gibi bırakmak. Olduğu gibi kabul edilen ve bırakılan hiçbir şey zihinde uzun süre yer tutmaz. Geldiği gibi gider. Bu sayede, sonuçta dingin bir zihne sahip olabilirsiniz. Biraz da Zen felsefesinin temel öğretilerine değinelim.
1. Satori
Satori kelimesi, Japoncada “uyanıp aydınlanma” anlamına geliyor. Zen felsefesine göre birisi Satori’ye eriştiğinde her güçlükle baş edebilir ve yaşamın her anında keskin bir duyarlılık halinde olur. Yaşamın görünümü tümüyle değişir ve kişi kendi gerçekliğinde yaşamaya başlar.
2. Zazen
Zazen kelimesi Sanskritçedeki “dhyana” sözcüğünden geliyor ve oturarak yapılan bir çeşit meditasyon olarak biliniyor. Zen felsefesine göre Zazen’in amacı “sadece oturmak”. Amacı ise bedenimizi ve zihnimizi sakinleştirmemiz. Çünkü bu öğretiye göre insan kendi zihnini derinlemesine tanıyabilirse bir daha eski haline dönemez. Eğer denemek isterseniz “lotus” pozisyonunda oturun. Ortam sakin, loş ışıklı ve ılık bir sıcaklıkta; üzerinizde de rahat edeceğiniz giysiler olsun. Dik bir şekilde oturun ve oturma eylemine odaklanarak zihninizi yatıştırmaya çalışın.
3. Yürüyüş meditasyonu
Bir diğer zen öğretisi yürüyüş meditasyonu. Gün içinde sıklıkla yürüyoruz ancak çoğu zaman yürümek bizim için otomatik ve bilinçsiz bir eylem. Yürüyüş meditasyonunun amacı ise aslında adında saklı. Farkındalıkla yürürken önemli olan tek şey yürümek; bir yere varmak değil. Bu yüzden her adım yaşamın dinginliğini anlamanıza yardımcı oluyor. Denemek için yürüyün ama hiçbir şeyin sizi itmesine izin vermeyin. Adımlarınızda yalnızca dinginlik olsun.
4. Koan
Koan, Çincedeki “gong’an” kelimesinin Japonca okunuşundan geliyor ve anlam olarak “kamu davası” demek. Daha çok sadece sezgilerle anlaşılan hikaye ve diyalogları anlatmak için kullanılıyor. Eski ustaların yaşamlarından kesitler Koan kelimesiyle açıklanıyor. Zen felsefesindeki tüm Koan’ların özü çelişki. Aynı anda doğru ve yanlış olan bu ifadeler, düşüncenin ve mantığın ötesine geçmemize olanak tanıyor.
5. Shoshin
Shoshin kelimesi “başlangıç zihni” demek. Bu öğretiye göre bir konuda ne kadar bilgili olursanız olun, her zaman yeniden öğreniyormuş gibi hevesli ve önyargısız olmaya çalışmalısınız. Yani usta da olsanız aslında acemisiniz. Çünkü sadece gerçekten acemi olduğunuzda algınız maksimum seviyede açık olur. Her şeye karşı hevesli olabilirsiniz.
Zen felsefesi, kısaca zihninizin gündelik yaşamınız sırasında özgür olmasını amaçlar. Yaşamdan kopmayı ve soyutlanmayı değil, akışın içerisinde bu felsefeyi uygulamanızı ister. Zazen’in amacı sadece tek başınıza, sakin bir yerde oturmanız değildir. Bu farkındalığı yaşamın her alanına taşıdığınızda zen yaşam tarzını anlamış ve hatta uygulamış olursunuz…
İlginizi çekebilir: Senin meditasyonun hangisi: Bilmeniz gereken 8 farklı meditasyon yöntemi