X

Zehir gibi bir kuşak: GeN Z

Kuşaklar arası çatışma yüzyıllar öncesine dayanıyor, kendinden sonraki kuşağı beğenmeme ve eleştirme kültürü Aristoteles’den beri var. M.Ö 350 yılında Aristoteles “Günümüzün gençleri öyle umursamaz ki ileride ülke yönetimini ele alacaklarını düşündükçe umutsuzluğa kapılıyorum. Bizlere, büyüklere karşı saygılı olmayı, ağırbaşlı davranmayı öğretmişlerdi. Şimdiki gençler kurallara boş veriyorlar. çok duyarsızlar ve beklemesini bilmiyorlar.” demiş.

Peki Z kuşağının Aristoteles’e cevap vermeyeceğini ve altta kalacağını düşünmeniz beni üzmez mi? Üzer! Onlar da kendini Ekşi Sözlük’te baya bir savunmuş, korkarım ki, savunmalarının bir çoğunu burada yazamayacağım kadar direkt ve birazcık argo ama zeka dolu, bir tanesi şöyle demiş mesela; “Dinozor arkadaşlar hiç çamur -sözcüğün orjinali bu değil ama yumuşattım, incelttim biracık :)- atmasın, tek hayali devlet memuru olup, 30 yıl aynı kurumda çalışmak olan adamlar gelip 68 kuşağı yeaa.. devrimcilik yeaa.. ayakları yapmasın!” demiş. Eleştirilmek, haksızlığa uğradıkları hissiyatını vermiş onlara, tabii dillerinin de kemiği olmayınca, orantısız zekalarıyla yerle bir etmişler tüm eleştirileri.

Ben çok seviyorum bu kuşağı, başka dünyanın çocukları olduğu konusunda netiz. İş ki, onların dünyasına girebilmek, hiç değilse anlayabilmekte. Değer yargıları farklı, doğruları farklı, kuralları bambaşka, cesaret? Dibine kadar!

Yapılan tanımlarda; “Y kuşağından sonra ve Alfa kuşağından önce gelen kuşak Z’dir.” der. 2000-2021 tarih aralığında doğan nesil. Küçük yaşlardan beri dijital ortamlarda gelişen Z kuşağı, teknoloji çağının merkezindedir. Teknolojinin içine doğmuş çocuklar bunlar. Halk arasında “zoomer” olarak da adlandırılır.

İnsanlık tarihinin el, göz, kulak vb. motor beceri senkronizasyonun en yüksek nesli olarak tanımlanmaktadırlar.” diyor başka bir kaynak. Yani mekanikleşmenin ilk belirtileri Z kuşağı çocuklarda. Ve doğduğunda bu bilgilerle geldi herhalde diyecek kadar teknolojiye adapte olma becerisi Z kuşağı çocuklarının normalitesi.

Bu üstün becerileri ve teknolojik gelişimin jet hızıyla ilerlediği dönem nedeniyle, cevabı ön görülemeyen çok bilinmezli denklemlerin bir parçası olarak hayata adım atmış bulunuyorlar. Aile bireylerinin kendilerini çocuklarına karşı yetersiz gördükleri, psikolojik bunalım örneklerinin tavan yaptığı nesil.

Nasıl yapmasınlar? kullandıkları dil bile farklı, aynı Türkçe’yi kullanmıyoruz. Onlar aslında Türkçe’nin bile ötesine geçmişler, yarı İngilizce ve kalan kelimeler de birazcık eğilip bükülmüş ama zamanla anlamaya başlıyorsunuz. Açıkçası Türkçemizi bozuyorlar öfkesinden çıkıyorum, beni gülümsetiyorlar. Ömür boyu böyle konuşacak değiller ya! Bırakın gençleri özgürce kursunlar cümlelerini.

Bir arkadaşım, kız arkadaşının onu suçlayıp “bana ghosting yapma” dediğini söyledi. Anlamadım tabii ki, meğerse bu ghosting olayı, hani şu canı isteyince arayan, sonra kaybolup ölü taklidi yapan, sonra yine ortaya çıkanlar var ya! oymuş. Ah bu cümleyi keşke çok önceden bilseydim dedirtti bana 🙂 Ghosting ya da ghostlamak terimi, hiçbir gerekçe göstermeksizin diyaloğu/ilişkiyi sonlandırmak ve karşındakini yok saymak anlamına da geliyormuş. Bu terminolojilerini öğrenmemiz gerekiyor.

Mesela love bombing var bir de; flört döneminin başında, taraflardan birinin diğerine aşırı ilgi göstermesi yani onu bir “aşk bombardımanına tutması” anlamını taşıyor. Fakat bu ilgi ve sevgi bombardımanı maalesef içtenlikten ziyade, normal dışı ve karşı tarafı bağımlı kılmaya yönelik manipülatif bir amaç ile yapılıyor.

Red flag: “Love bombing” kavramı red flag (kırmızı bayrak) terimini açıklamak için harika bir örnek. Çünkü red flag, bir olayda ya da ilişkideki öngörülebilir tehlike sinyallerini tanımlamak için kullanılan bir terim. Yani flört dönemindeki love bombing davranışının ilişki açısından bir red flag olduğunu söyleyebiliriz.

Benching var. Benching, spordaki “benchte tutmak” (yedekte tutmak) olgusuna dayanıyor ve yeni nesil ilişkilerde sıkça kullanılan bir terim olarak karşımıza çıkıyor. Benching sözcüğünü, mükemmel partner olmadığı bilinen biriyle, sırf mantıklı olduğu için flört etmek; diğer bir deyişle flört edilen kişiyi ideal partneri bulana dek seçenek olarak tutmak şeklinde açıklanıyor.

Onların dilini bilmeden onları anlayamayız aslında gerçekten harikalar, her durumda her dilde kendilerini koruyup savunabiliyorlar. Z kuşağı cümlesiyle konuşayım mı? “Yaw bi salın şu gençleri…

Teknolojiyi düzgün kullanmadıkları, bir şeyi öğrenmek için Twitter’a, Instagram’a baktıkları, hazır bilgileri bile araştırıp öğrenmeye üşendikleri için bizler gibi ansiklopedi kültürü olmadığı için eleştiriliyorlar. Onların dünyasına giremesek de, anlamaya çalışmayı denemeden acımasızca eleştiriyoruz. Geleneklere boyun eğmedikleri için, kendi doğrularını yaşadıkları için, bizim gibi olmayan her yönleri için eleştiriyoruz. Biz çok doğruymuşuz gibi, bizden olmayanları beğenmiyoruz.

Neyse ki eleştirinin ötesine çıkanlar da var, mesela bilinçli bazı şirketler Z kuşağı çalışanlarını doğru yönetebilmek için yöneticilerine eğitimler aldırmaya başladı. Bu çok sevindirici bir durum.

Kaç yaşında olurlarsa olsunlar onlardan öğreneceğimiz çok şey var. Hem daha durun Alfa kuşağı geliyor. Daha görecek çok şeyimiz var. Yine bir gen Z cümlesiyle durumu anlatayım “Alfa kuşağı is loading…”

İlginizi çekebilir: Satır aralarını okuyabilmek: İyileşmek, acıtsa bile gerçeği aramaktır

Çiğdem Acarsoy: Okur-yazar, vejetaryen, iflah olmaz bir optimist, gezenti bir yay burcu, kahvekolik, duygu durumu değişken... Okuma aşkı okumayı öğrenince başladı ve bitmiyor; yanına yazma aşkı da geldi. Kendini bildi bileli yazıyor. İnsan sevgisi onu Davranış Bilimleri okumaya yöneltti, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde yaptığı psikoloji stajı hayatının dönüm noktası oldu. Hayata bakışı değişti. Birçok psikoloji ve koçluk eğitimlerine katıldı, hayatın yaşamaya değer olduğunu anlatmaya çalıştı, motivasyon ve kişisel gelişim üzerine bir kitap yazdı. Kurumlara eğitimler veriyor ve yazıyor, yazıyor, yazıyor… :)

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale