dummy

Zamanın psikolojisi: Zamanla kurduğunuz ilişki hayatınızı nasıl etkiliyor?

Bulunduğunuz zaman diliminde mi yaşıyorsunuz, geçmişte mi? Yoksa geleceğin hayaliyle mi? Spontane bir hayat yaşamak, bugünden keyif almanın ve eğlenmenin birincil önceliğiniz olduğu anlar sayıca çok olabilir veya hep bu şekilde yaşayabilirsiniz. Philip Zimbardo “The Time Paradox” kitabında bu şekilde yaşayan insanların dışarıdan da daha enerjik, arkadaş canlısı, yaratıcı ve spontane anlaşıldığından bahsediyor. Şu an odaklı kişiler zaman zaman sosyal kaygı, endişe duyumsuyor ama bunu anın içinde yaşayıp geleceğe kaygılanmadan bakıyor olmaları onları diğer kişilerden ayrıştırıyor. Hayatı olumlamaya daha meyilli oluyorlar.

dummydummy

Aslında kendi içimizde zamanı yaşamamıza göre 6 ayrı gruba ayrıldığımızı söylüyor Zimbardo. Her zaman diliminin kendi içinde olumlu ve olumsuz algılanma durumu da mevcut. Kültür, dış dünya ile ilgili algımız ve bakış açımız bizim zaman algımız için de üç kritik bileşen. Kültür açısından düşünürsek, Çin, Hindistan gibi kolektivist toplumlar geçmiş dönem ile yaşamaya daha meyilli. Kore ve Japonya gibi endüstri odaklı toplumlar genellikle anı yaşama ve şu anda yapılabileceklere odaklı. Kuzey Amerika toplumu gelecek odaklı, geleceğe yönelik stratejiler ve planlar üzerinde daha fazla duruyor. Avrupa ise 1960’larda gelecek odağı yüksek bir toplumken şu anda geçmiş odağı yüksek ve geleceğe dair karamsar bir tablo çiziyor.

Kültürden sonraki ikinci bileşen dış dünya ile ilgili algımız. Dış dünyayı pozitif veya negatif yanlarıyla görmemiz zaman dilimini nasıl algıladığımızı oldukça etkiliyor. Örneğin geçmiş ile ilgili pozitif bakış açısına sahip biri özellikle geçmiş aile albümlerine sıklıkla bakar, aile rutinlerini sürdürür, geçmişin ne kadar güzel olduğunu sıklıkla dile getirir ve o günlerin arayışındadır. Geçmiş ile ilgili negatif algıya sahip kişiler ise geçmişi bugün yaşananlar ve gelecekte olacaklar için sebep olarak görür, geçmişi suçlar, pişmanlıklarını sıklıkla dile getirir.

Bugünü pozitif algılamaya meyilli kişiler hedonizme yakın bir eğilimde olabilir. Hayatı sadece şu andan haz almak üzerine kurabilirler, genellikle acı verecek, üzüntüye sebep olacak durumlardan kaçınırlar. Öte yandan bugünle ilgili negatif algıya sahip kişiler yaşadıkları her şeyi kaderden kaynaklı olarak düşünebilir. “Bu benim şu anda başıma bu geldi çünkü böyle olması gerekiyordu” diyerek olumsuz durumu da kabullenme ve bununla ilgili bir çare aramama eğilimindedirler.

Gelecek odaklı kişiler, pozitif yaklaştıklarında çalışmayı, üretmeyi, daha iyisini hedeflemeyi önceliklendirirler. Dış dünyadaki şu an için cezbedici konuları görmezden gelip elindeki işe odaklanırlar. Bu şekilde iyi bir gelecek inşa etmeyi hedef belirlerler. Gelecek odaklı olmanın negatife meyilli yaklaşımı ise dünya sonrası hayata hazırlanmak, o yüzden bugünden ve gelecekten alacağı hazzı bir kenara bırakıp bu dünyadaki vaktini doldurmak üzerine yaşamı kurgulamaktır.

Peki, her an “anda” olabilir miyiz veya bu mümkün ise iyi bir şey mi? Aslında dengeyi bulmak için her perspektiften “iyi”yi seçmeye çalışmak önemli. Örneğin izin dönemindesiniz, her şeye bir ara verdiniz ve bekleyen bir sorumluluğunuz yok. Bu durumda bulunduğunuz ortamdaki havayı fazlasıyla solumak, etraftaki güzelliklerin tadına varmak için tüm vaktinizi bu konuya ayırabilir ve keyfini çıkarabilirsiniz. İşinizle ilgili kritik bir görevi yerine getirmeniz gerekiyor veya kritik bir konu için sizden beklenenler var diyelim. Bu anlarda da şimdiki zamanı geride bırakıp geleceğe ve işi nasıl tamamlayacağınıza odaklanmayı bilmek kritik. Zihninizde buna dair bir zaman açıp vaktinizin ne kadarını geçmiş, ne kadarını şimdi ve ne kadarını geleceğe ayırdığınıza bakarak bir öngörüde bulunabilirsiniz. Belki bu hesabın revize etmek de gerekebilir, bunu görmek için de bir fırsat bu.

Etrafımızdaki herkesin zaman konusundaki algısı ve bakış açısı farklılaşabilir. Bu farklılıkları da düşünerek aynı zaman dilimini düşünmediğimiz kişilerle bir arada yaşamanın, farklılıklardan beslenmenin tadına varmak en önemlisi. Zamanın psikolojisini düşünerek dış dünya algınız üzerine düşünmeye ne dersiniz?

İlginizi çekebilir: Kendini “yeterince” zorlamak ve akışta kalmak

Didem Sümer Tiryaki: Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji lisans eğitimi ardından Galatasaray Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansını tamamladı. Yaklaşık 10 senedir özel sektörde İnsan Kaynakları alanında çalışıyor. Kadın Girişimciler Derneği'nin Geleceğin Kadın Liderleri programından 2013 yılında mezun oldu. Kagider ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'nde öğrenci veya yeni mezun kadınlara mentorluk yaptı. BÜMED'in yürüttüğü Next-Gen programında mentorluk çalışmalarına devam ediyor. Deneyimsel oyun terapisi eğitimleri ardından supervizyonlarını tamamladı ve Oyun Terapisi Uygulayıcısı oldu, son iki senedir gönüllü olarak 2-11 yaş arası çocukları destekliyor. Öğrenmeyi, gezerek/okuyarak veya deneyimlerek yeni bilgiler keşfetmeyi, bu öğrenme ve keşiflerinden insan doğasına dair çıkarımlar yapmayı ve bunları yazmayı seviyor.

Stressiz yolculuk hazırlığı: Tatil valizinde mutlaka olması gerekenler

Tatil zamanı geldiğinde içimizin coşkusu tavan yapsa da birçoğumuz bu heyecanı baskılayacak bir stresle karşılaşabiliyoruz: O da valiz hazırlama! Kimini hiç strese sokmayan, son gece şipşak hazırlanan tatil valizi, kimileri için günler öncesinden kaygı verici bir hadiseye dönüşebiliyor. “Ne lazım olur acaba” düşüncesiyle fazlaca eşya doldurmak ve hiçbirine tam anlamıyla ihtiyaç duymamak aslında oldukça zorlayıcı bir konu. Oysa anahtar, fazlalıklardan kurtulup gerçekten işe yarayan, hayatı kolaylaştıran ürünleri seçmekte…



Seyahat için gerekli belgeler

Kimlik, ehliyet, yurtdışına seyahat ediyorsanız pasaport, varsa seyahat sağlık sigortası belgeleri, biletler, kısacası yolculuk için gerekli tüm kağıtları ilk iş hazırlayın. Havaalanında sıkıntı yaşamamak veya kimlik/ehliyet gerekli olan yerlerde paniğe kapılmamak için tüm gerekli belgeleri bir yerde toplu tutun. Cüzdanınızı, banka ve kredi kartlarınızı da unutmayın. Bunları herkes bilir diyebilirsiniz ama işler biraz karıştığında canınızın sıkılmaması için biz de ilk madde olarak eklemek istedik.

Yolculuk konforunu artıran eşyalar

Tatil sadece varış noktasıyla değil, yolculukla da başlar… Uzun yola çıkıyorsanız ya da seyahatiniz boyunca konforunuzdan ödün vermek istemiyorsanız boyun yastığı, yolda uyumayı seviyorsanız göz bandı, yol tutuyorsa mide bulantısını önleyecek bir ilaç mutlaka yanınızda bulunmalı. Yolda telefonunuzdan ya da tabletinizden bir şeyler izlemeyi seviyorsanız yanınıza telefon tutuculardan da alabilirsiniz. Ancak hatırlatmaya gerek yok ama biz yine de söyleyelim, şoför sizseniz bu maddeyi es geçebilirsiniz.

Uygun kıyafet, ayakkabı ve aksesuarlar

Tatil boyunca muhtemelen sadece birkaç kere giyeceğiniz veya hiç giymeyeceğiniz kıyafetleri valizinize koymayın. Bunu kolayca yapmak için öncelikle gideceğiniz yerin hava durumunu ve çevresel şartlarını önceden öğrenin. Ardından tatil programınıza bakarak neler giyeceğinizi tek tek tespit edin. Kombinlerinizi önceden yapmak size tatilde de hız ve kolaylık sağlar.

Güneş koruyucuları

Yaz tatilinde en fazla dikkat edilmesi gerekenler konulardan biri de güneş ışınları. Güneşe kendinizi tamamen teslim etmeden önce mutlaka önlemlerinizi alın. Bir yaz tatili valizinin içerisinde mutlaka olması gereken şey, yüksek koruyucu özelliği olan bir güneş kremi. Ve tabii ki şapka ve güneş gözlüğü.

Kişisel bakım ürünleri

Bakım rutininizi sürdürmek, tatilde daha iyi hissetmenizi sağlar. Diş fırçası, diş macunu, şampuan, sabun, vücut losyonu, parfüm, deodorant, ağız suyu, tarak, ped, lif, tırnak makası, cımbız, tıraş-ağda malzemeleri gibi temel hijyen malzemelerini yanınıza almayı unutmayın. Ve tabii ki Yeni Dyson Supersonic r™ Saç Kurutma Makinesi’ni. Tatilde saçlarınızın kabarmasına, nemden ağırlaşmasına ya da oteldeki yetersiz makineyle uğraşmanıza hiç gerek yok.

Dyson Supersonic r™ saç kurutma makinesi, Dyson’ın bugüne kadarki en güçlü ve en hafif saç kurutma makinesi olma özelliği taşıyor. Aynı zamanda, kuaförler için üretilen profesyonel bir saç kurutma makinesi. Yani profesyonel saç şekillendirmesini bu yaz valizinizde sizinle her yere götürebilirsiniz.



Bu yaz saçlarınız elektriklenmesin: Yaz ışıltısı evet, kabarıklık hayır

Yaz aylarında sıcak hava, nem ve hava değişiminden etkilenen saçların kabarmaya ve elektriklenmeye daha meyilli olduğu bir gerçek. Havayı kontrol altına alamazsınız, neyse ki saçlarınızı kontrol altına almak Dyson Supersonic r™ saç kurutma makinesi ile artık daha kolay

Daha pürüzsüz ve daha parlak bir görünüm için elektriklenmeyi %46’ya kadar azaltır*. Hem de aşırı ısı olmadan. Üstelik akıllı başlıkları, makinenize taktığınız anda en son kullandığınız ayarları hatırlayarak ısı ve hız ayarlarını otomatik yapar.

‘Hafiflik’ bu tatil hem valizinizde hem de saçlarınızda

Dyson Supersonic™ saç kurutma makinesinden yüzde 30 daha küçük, yüzde 20 daha hafif ve manevra kabiliyeti daha yüksek olan Dyson Supersonic r™ tatil valizinizde seyahat boy bir saç kurutma makinesi kadar yer kaplarken, elinize aldığınızda kuaför salonu hizmeti sunar. Üstelik aşırı ısı kaynaklı hasar olmadan! Yani, hafiflik bu yaz hem valizde hem de saçlarda.

Hızlı kurutma, daha pürüzsüz ve daha parlak sonuçlar sunan Dyson Supersonic r™ tatil valizinizin vazgeçilmezi olacak. Dahası, uzmanlıkla ayarlanan akıllı başlıklar da en iyi performans için yanınızda. 

Bu yaz tüm kombinlerinizde şıklığınızı tamamlayacak saçlar için tercihiniz profesyonellerin tercihi Dyson Supersonic r™ saç kurutma makinesi olmalı. Hemen tıklayın ve stressiz bir yolculuk için tatil valizinizde mutlaka olması gereken Dyson Supersonic r™ saç kurutma makinesini yakından keşfedin.

*Havayla kurutmaya kıyasla.

Bu yazı Dyson katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp