X

Zamanı boşa geçirmeye övgü

Üretkenliğin ve verimliliğin hep yüksek düzeyde olması gereken günümüzde, kendimizi sürekli bir yerlere koşturur ya da koşturmadığımız yerler için hayıflanırken buluyoruz. Oysa gerçek verimlilik, kişinin bütün kapasitesini kullanmasını gerektirir. Kendimizi bir işe gerçekten verebilmek için, fiziksel ve zihinsel olarak zinde olmamız şarttır. Zinde olmak için de, ara vermek ve dinlenmek…

Bu yazı, pek çok kişi tarafından “kaybedilmiş” olarak nitelendirilecek zamanın nimetleri ile ilgili. Dikkat: Kendisine raporlayanların gece gündüz, sabah akşam ve hafta sonunda dahi ulaşılabilir olmasını isteyen müdürler, bu yazıyı beğenmeyebilirler.

Yıl: 2007, Yer: Google, Konu: Okunmamış e-posta

Her şey, Inbox Zero’nun yaratıcısı, yazar Merlin Mann’ın 2007’de Google Silikon Vadisi çalışanlarına yaptığı bir konuşma ile başladı. Mann, e-postaların çalışanlar üzerinde yarattığı baskıyı dile getirdi ve bu yükün çalışanların sadece profesyonel değil, özel hayatını da etkilediğini öne sürdü. Zira e-posta okumak / yanıtlamak / o e-postaya dair birtakım işler yapmak, o gün yapmayı planladığımız işlerin arasına girip sonunda bizi hiçbir şeyi tam yapamaz hale getiriyordu. Henüz bakmadığımız e-postaların yarattıkları stres ve aklımızda, ofisten çıktıktan sonra dahi kaplamaya devam ettikleri yer de cabası…

Konsantre olmuş bir biçimde çalışmayı becerebilirsek, bize gereken süre yaklaşık 5 saat.

Mann’ın önerisi basitti: E-posta kutusu her açıldığında sıfırlanacak. Ya bir yanıt verilecek, ya okunup silinecek, ya e-postada bahsedilen iş yapılacak ya da listeye alınacak; ama bakılmamış e-posta kalmayacak. Kutu kapatıldığında da hayata devam edilecek; iş dışında her ne yapmak istiyorsak. Bir de kendimizi o kutuyu sürekli açıp durmaktan alıkoymamız gerek elbette.

Hikayenin buradan sonrası daha ilginç. Inbox Zero’nun yoğun ilgi görmesiyle birlikte, bu konuyu bir kitap haline getirmeye niyetlenen Mann, iki yıl sonra bu projeyi bırakıyor. Çünkü, zamanı nasıl daha iyi harcayacağına dair kafa yorarken zamanı doğru yerlerde, örneğin ailesiyle harcayamadığını fark ediyor.

Ee peki biz başa mı döndük, e-postaları sıfırlama hedefimizi unutacak mıyız şimdi? Hayır. Sadece bunun üretkenliği artırmanın sadece bir yolu olduğunu bilmek gerekiyor. Ardından, kısıtlı çalışma saatleri gibi çok sevdiğimiz bir konu geliyor…

Sulandırmadan, konsantre biçimde çalışmak

Alex Soojung-Kim Pan, REST: Why You Get More Done When You Work Less (Dinlenmek: Daha az çalışarak daha çok iş yapmak) adlı kitabında Charles Dickens, Gabriel García Márquez ve Charles Darwin gibi başarılı isimlerin günde en fazla beş saat çalıştığını anlatıyor. Çalışmak, tıpkı bir sıvının bulunduğu kabı kapladığı gibi, iş için ayrılan zamana daha iyi yayılıyor. Konsantre olmuş bir biçimde çalışmayı becerebilirsek, bize gereken süre tam olarak bu civarda (ofiste size geri kalan zamanda ne yapacağınız size kalmış, freelance çalışanlar ise bu konuda biraz daha şanslı).

Yatışta olabilmenin haklı gururu

İş yeri davranışları konusunda uzman psikolog Michael Guttridge de, gereğinden ve kaldırabileceğimizden uzun süre çalışmaya çabalamanın, boş boş ekrana bakmak ya da sosyal medyaya sarılmak gibi sonuçlar doğurabileceğini öne sürüyor. Guttridge’e göre, henüz yapmadığımız işler zihnimizi o kadar meşgul ediyor ki, iş çıkışı koşmaya gitmek ya da film seyretmek gibi aktiviteler bile sorumluluk ve suçluluk duygusuyla ağırlaşıyor.

Henüz yapmadığımız işler zihnimizi o kadar meşgul ediyor ki, iş çıkışı film seyretmek gibi aktiviteler bile sorumluluk ve suçluluk duygusuyla ağırlaşıyor.

Guttridge, kendimize gerçekten boş geçireceğimiz zamanlar yaratmanın önemini vurguluyor. Gururla “yatıştayım” diyebilmenin zihnimizi özgürleştiren, hayal gücümüzü ortaya çıkaran yönünü… Bir çalışmaya göre, televizyon karşısında çok zaman harcayıp, sonra da bu konuda sürekli hayıflanıp duran kişiler, televizyona boş boş baktığı zamanı dahi bir kafa boşaltma aracı olarak görenlerden daha az eğleniyorlar. Televizyona boş boş baktıkları zamanı bile verimli ve amacına uygun kullanamıyorlar da denebilir.

Mantık üzerine çalışmalarıyla bilinen, ayrıca 1950 Nobel edebiyat Ödülü sahibi Bertrand Russell Aylaklığa Övgü adlı kitabında, verimli geçirilen boş zamanların en önemli çıktısını özetliyor: “Yeni fikirler üretme özgürlüğüne sahip olmak.” Russell’a göre; “…Mutluluğa giden yol, refaha giden yol, çalışmanın örgütlü bir düzen içinde azaltılmasından geçer.” Bir mantıkçıdan işte bu beklenirdi!

İlginizi çekebilir: Motivasyonunuzu korumanın 20 etkili yolu

Kaynaklar:
Quartz 
The Guardian
Aylaklığa Övgü, Russell, B., Cem Yayınevi (1999)

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale