X

Zamana ayak uydurmaya çalışırken unuttuğumuz bir ben var

Zaman çok hızlı geçiyor. Değişim kaçınılmaz. Her alanda… Modern dünyanın getirdiklerine ayak uydurmaya çalışırken, varoluşsal gerçekliklerimizi unutmuyor muyuz?

Hepimiz nihayetinde sonlu canlılarız. Paramızı bile harcarken birkaç kez düşünüp doğru yere aktarma planları yaparken, tek bir tane olan yaşamımızı hiç sorgulamadan, sistemin getirdiklerine uyumlanmış bir şekilde hesapsız nasıl harcayabiliyoruz?

Belki şimdi diyeceksiniz, elbette düşünüyoruz. İş, kariyer hedeflerimiz var. Çocuğumuz için gitmesini planladığımız okullar var. Eğer bunlar gerçekten sizin hayalleriniz ve arzularınız ise, yaptığınızda size getirisi hayatınıza canlılık olarak geri dönüyorsa devam edin. Ancak bunlar sizin için bir zorunluluk ise, arzu ve istekten ziyade bir dayatmanın (aile, toplum, eş) sonucu ise orada durmak, bakmak gerekiyor diye düşünüyorum.

Bu noktada Nietzsche’nin “Bengi Dönüş” kavramından bahsetmek istiyorum. Olayların belli bir döngüde sonsuza dek yinelenmesini kapsar. Hepimizin hayatı döngülerden oluşmaktadır. Doğmak ve ölmek, uyumak ve uyanmak, acıkmak ve yemek yemek, işe gidip çalışmak, para kazanmak ve harcamak, haftanın bazı günleri spor yapmak, her sabah güne sevdiğimiz bir şekilde başlamak gibi. Bu döngüler kırılması gereken, içinden çıkılması istenen değil, tam tersi bizi canlı tutan, neşe katan, iyi hissettiren, arzularımızla paralel bir şekilde oluşmalıdır.

“Hayatınızı öyle bir kurgulayın ki, sonsuza dek başa sarsa da size keyif versin,” diyor Nietzsche. Kendi kaderini yazmayı bırakıp sürüye katılırsan, arzularına sırtını dönmüş olur ve öfkeli bir küskünlük hissedersin, diye de ekliyor. Hayatın anlamsız, boş, kuru gelmeye başlar.

“Dışarıdan bakınca her şeyim var, herkesin istediği bir hayatı yaşıyorum ama kendimi mutsuz hissediyorum” yakınması ile gelen danışanlar oldukça çoktur. Böyle hissettiğimiz anlarda orada biraz durmalı ve seçimlerimizi gözden geçirmeliyiz.

Yaşadığımız bu dönemlerde her şeyi o kadar hızlı tüketir olduk ki, hatta bu aralar “deneyimlemek” adına her an yeni bir şeyi hayatımıza gelişigüzel alıyoruz. Sonra çabucak sıkılıyoruz ve bırakıyoruz. Sonra bir yenisi, bir yenisi…

Yeni yerler, yeni restoranlar, yeni kurslar, yeni spor türleri, yeni teknolojik aletler, yeni kıyafetler, hayatımızı kolaylaştırmak bahanesi ile bize sunulan her şeyi ama her şeyi alıyoruz. Mutfak tezgahının üstü her türlü robotla dolup taşsa da biz yine de yeni çıkan bir şeyi almaya devam ediyoruz. Almazsak eksik kalacağız gibi… İçimizdeki eksikliği evlerimizi tıka basa doldurarak, satın alarak kapatmaya çalışıyoruz. Zamanın dışında kalmak, “old fashioned” olmak (zamanın tabiri ile) korkutuyor bizi. Çünkü, mutluluğu böyle elde edeceğimize inandırılıyoruz. Sadece listemize bir tik atmak ve bir sonrakine geçmekten ibaret oldu sanki bütün olması gereken.

Aynı şeyi çocuklarımız için yapıyoruz. Onları gözlemlemeden, gerçekten neye yatkınlıkları var bilmeden bir kaos ortamının içine atıyoruz. Daha doğar doğmaz gitmelerini istediğimiz bir yol belirliyoruz. Yer kalmaz kaygısı ile bebekken o okullara ön kayıt yaptırıyoruz. Anneliği kitaplardan okuyup öğrenmeye kalkıyoruz. Uyku eğitimi almalı, Alman, Fransız ekolüne göre yetişmeli, piyano çalmalı, basket oynamalı, kız ise kesin bale yapmalı, Fransızca bilmeli, ama tenis de çok cool onu da öğrensin derken hafta sonu oradan oraya çekiştiriyoruz. Çocuğu hissetmeye, anlamaya, onun tüm olumsuz ve olumlu duygularını, öfkesini anlamlandırmasına fırsat bile vermiyoruz. Kendi içimize, eksiğimize, arzularımıza bakamıyoruz ki. Kendi içimizi duyamıyoruz ki… Çocuğumuzu nasıl kapsayacağız..

Sadece yaşadığımız bu hızlı, tüketici konumda olduğumuz hayatı, kaotik ilişkilerimizi, çatışmalı evliliklerimizi normalize ederek aktarıyoruz. Aslında onlar, gelişsin diye götürdüğümüz o kurslardan daha çok, sizin hayatınızda; neyi, nasıl yaptığınıza ve onlara nasıl hissettirdiğinize bakıyorlar ve onu içselleştirip kendi hayat tarzları haline getiriyorlar.

Bizler kendi arzumuz olmayan döngülerle, sürüye uygun davranmak adına hayatımızı tıka basa doldurursak, gerçek ihtiyacımız olan arzularımıza, bizi mutlu eden döngülere nasıl alan açabiliriz ki…

İlginizi çekebilir: Hayatımızda doğru kararları aldığımızı nasıl anlarız?

Aslı Songün: Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölümü 2003 yılı mezunuyum. Aynı üniversitede yaptığım Psikoloji yüksek lisansını “Çocukların Sahip Oldukları Denetim Odağının, Algıladıkları Ebeveyn Çatışması İle İlişkisi” konulu tezimi tamamlayarak uzmanlık derecemi almış bulunmaktayım. 2005 yılı itibari ile çeşitli sağlık ve eğitim kuruluşlarında görev aldım. Sağlık alanındaki stajımı Balıklı Rum Hastanesi Anatolya Kliniklerinde gerçekleştirdim. Projektif Testler Derneğinden Rorschah, T.A.T testleri eğitimini aldım. Çocuk gelişim testleri eğitimini tamamladım. 2019 yılında Mindfulness Institute’de Mindfulness tabanlı stres azaltma eğitimi (MBSR) programına katıldım. Konuyla ilgili çalışmalarım devam etmektedir. İstanbul Psikanaliz Derneği’ne bağlı olarak Psikanaliz eğitimim sürmektedir. 2013 yılından beri Nişantaşı’ında eğitim veren United Kids Academy'nin kurucu ortağı olarak çocuklarla birlikte çalışmaya devam etmekteyim. Ayrıca özel bir klinikte danışan görmekteyim.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale