X

Zamana anlam katın: Geçen bir dakikanız bile vakit kaybı olmasın

“Ah şu günü bir atlatsam…”, “Bu ay hemen bitsin…”, “Bu haftanın sonu gelir mi?”, “Keşke bir an önce cuma gelse…” gibi cümleler sizin için de tanıdık söylemler mi? Çoğu zaman bilinçli bir şekilde ya da farkında olmadan zamanı geçirmeye; bir an önce herhangi bir zaman diliminin sonuna gelmeye çalışıyoruz. Söylemlerimizle zamanı tüketmek istediğimizi sıkça vurguluyoruz. Bugün bitsin, bu hafta bitsin, belki de bu yıl bitsin istiyoruz. Peki, neden? Zamanın keyfini çıkarmak yerine zamana karşı tüketme duygusu beslememizin altında belki de “anlam” arayışımız vardır. Bu yüzden zamana anlam katmak konusuna odaklanmamız ve bunun için bir şeyleri değiştirmeye başlamamız şart.

Zaman geçerken vakit mi kaybediyoruz?

Bugüne kadar yaptığım tüm işlerde bir sonraki adımın planlamasıyla yola koyulup o an içinde bulunduğum koşulların üstesinden gelmeye çalıştım. Bir oyunun bölümlerini geçmek gibiydi benim için. Bu bitti, sıradaki; bu da bitti, bir sonraki… Yaşamın geçilmesi gereken bölümlerle dolu bir oyundan ibaret olmadığı gerçeği ne mutlu ki fazla uzakta değildi.

Okulları bitirmeye çalışırken, bir işten başka bir işe geçerken, yeni bir ilişkiye başlarken hep kafamızda beliren “Bu sefer olacak.” düşüncesi, bizi mutluluğu, hayatın anlamını hep bir sonraki adımda aramaya itiyormuş meğer. Engelleri aşarak, bitince bir sonraki görevi bekleyerek ya da işler bitsin diye cumadan cumaya yaşayarak bir hayatı dolu dolu geçirmenin mümkün olmadığını fark ettim.

Çünkü şu bitsin, bunu tamamlayayım, hafta sonu gelsin dedikçe aslında yaptığımız şey mutluluğu ötelemek ve içinde bulunduğumuz anın değerini fark edememekten başka bir şey değilmiş.

An”, kıymetini bilmekte zorlandığımız ama biraz zaman geçtikten sonra da “Ah keşke o anı tekrar yaşasam…” diye hayıflandığımız, en kıymetli şey. Bazen uzun, bazen kısa ama kesinlikle değerli olan her “an”, yaşamımızın tadını çıkarmak için bize sunulmuş bir armağan.

Bizim zamanı geçirmeye, tüketmeye değil; geçmesin, bitmesin, daha çok deneyime alan yaratsın diye peşinde koşmaya ihtiyacımız var. Evet, belki bazen, bazı günler çok zordur, ağırdır, yoğundur, bitsin isteriz – ki bu da en doğal hakkımız– ama ne kadar sıklıkla yapabiliriz bunu? Her günü bugün bitsin diye yaşarsak elimizde ne kalır?

“İnsan balıklama dalmalı içine hayatın, bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına.” – Ataol Behramoğlu

Anlam arayışlarıyla geçen hayatımızda rengarenk ve doyasıya keyif aldığımız anlar yaratmak sadece kendi elimizde. Anlamın, sözlükte yer alan genel geçer bir tanımı olsa da herkes için farklı özellikler barındırdığı bir gerçek. O yüzden kendimiz için ne ifade ettiğini bulmalı ve yolumuza öyle devam etmeliyiz. Zaman kaybetmeden ama zaman kavramını da yitirmeden değerini bildiğimiz her anı başkaları için değil, kendimiz için anlamlı kılmalıyız.

Zamana nasıl anlam katarız?

1. Zamanınızı para gibi harcayın

Paranızı nasıl harcadığınızı düşünün. Hesap yapmadan, gelir-gider dengesi kurmadan, ihtiyaçlarımızı analiz etmeden nasıl ki paramızı harcamıyorsak zamanımızı harcarken de aynı tavrı takınmalıyız. Zamanı da tıpkı elimizdeki para gibi düşünmeliyiz. Bu sayede nelere harcayacağımız konusunda daha hassas ve seçici davranabiliriz. Bize fayda sağlamayan, hayatımıza bir şey katmayan hatta belki de zarar veren işlerle zaman kaybetmek yerine zamanımızı daha anlamlı kılabilecek uğraşlara odaklanabiliriz. Zamanın değerini daha iyi anlamak isterseniz Justin Timberlake’in başrolünde yer aldığı zamanın para ve güç demek olduğunu anlatan “In Time” filmini izleyebilirsiniz.

2. Monotonluktan uzak durun

Haftaları, ayları, belki de yılları aynı tempoda, farklılıktan uzakta geçen insanlar vardır ama bilmemiz gereken şudur ki, iki günü bile birbirinin aynı geçiriyorsak zarardayız demektir. Monoton devam eden, her biri birbirinin aynı olan günlerle dolu bir hayat yaşadığımızda zamanın anlamını yakalamayı kaçırırız.  Monotonluk batağı bizi çekmeden bizim yüzeyde kalmak için bir şeyler yapmamız gerekir. Her günü bir önceki günden ufacık da olsa farklı kılmak için bir şeyler yapmalıyız, ki anlamını yitirmesin geçen zaman.

3. Hobilerinize zaman ayırın

Hobilerimiz, tıpkı ismimiz, mesleğimiz gibi bizi tanımlayan uğraşlar. Örneğin, bungee jumping yapan birinin cesur ve sınır tanımayan bir yapısının olduğunu söyleyebiliriz ya da düzenli olarak hiking yapan kimsenin doğa tutkunu olduğunu varsayabiliriz. Kendimizi bulmak, yeteneklerimizi keşfetmek konusunda yardımcı olacak, uğraşırken keyif alacağımız, zamanımızı harcadığımıza pişman olmayacağımız hobilerimiz ile zamanımıza anlam katabiliriz. Eğer sizin için anlam, üretmekse sadece ona ayırdığınız zaman bile çok değerli; çünkü çıktısından bağımsız olarak sadece sürece odaklanarak zamanınızı daha anlamlı geçirebilirsiniz. Akıp giden, geçen zamana odaklanın; zamanın bitimine değil. Sürecin tadını çıkarmak için zamanın sizin için anlamlı şeylerle dolu olduğundan emin olun; aksi halde bitiş çizgisine ulaştığınızda da aradığınız anlamı bulamayabilirsiniz. Resim yapmak size iyi geliyorsa resim yaparken hissettiklerinize, düşündüklerinize öncelik verin. Bitirdiğinizde ortaya çıkan eserin iyi olup olmaması, başkaları tarafından beğenilip beğenilmemesi sizin için bir kıstas olmasın.

Önemli olan zamana anlam yükleyebileceğimiz deneyimler yaşamamız. Deneyim dediğimde çok büyük şeyler gelmesin aklınıza. Huzurla içilen bir fincan kahve, sevdicekle yudumlanan bir kadeh şarap, anne-babayla geçirilen sohbet dolu bir saat, en yakın arkadaşla dertleşilen bir telefon konuşması, bağışlamak için ayırdığın kıyafetler, bir yabancıyla ilk tanışma sorusu, bambaşka alemlere götüren radyoda denk gelme ihtimali düşük bir şarkı… Hadi birlikte uzatalım listeyi: Kendimizle baş başa kaldığımız kısa bir mola, bizi geçmişten tatlı bir anıya götüren hoş bir koku, yeni biçilmiş çimlerin esintisi, sıcakların üzerine gelen bol serinlikli bir yağmur ve dahası… Belki de sonsuzluğa uzanabilecek bir liste varken önümüzde küçücük, kısacık bir zamanı bile anlamsız geçirmek hayat yolculuğumuza haksızlık değil mi?

Mutluluk, varılacak bir yer değil; yolculuğun kendisi“ydi ya hani, o yüzden sürekli bir şeyleri bekleyerek geçmemeli zaman.

Bir yere varmak için değil yolculuğun tadını çıkarmak için dalmalıyız hayata. Yolculuktaki tüm durakların tadını çıkararak anlamlandırmalıyız geçen zamanı. Bir şeyleri elde etmek için çalışırken zaman elimizden kayıp gitmemeli. Mutluluk, yanımızdaki insandan, sahip olduğumuz eşyadan, gittiğimiz yoldan, yediğimiz içtiğimizden, cebimizdeki paradan, dolabımızdaki kıyafetlerden bağımsız, sadece kendi içimizde bulabileceğimiz bir olgu. 

Tatmin dolu bir hayat sürmek için, şu da geçsin, bu da bitsin diye beklemeye gerek yok. Hemen bugün şu anda geçirdiğimiz zamanı anlamlı kılmak bizim elimizde. Okuduğumuz bir kitabın satırlarıyla, dinlediğimiz müziğin ritmiyle, kurduğumuz hayallerin gücüyle zamana anlam katmak mümkün.

O zaman anlamla yaşanacak tüm günlere şimdiden şerefe!

İlginizi çekebilir: Buda’dan yaşam felsefenizi değiştirecek 20 hayat öğretisi

Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale