X

Zaman, yıllar geçtikçe hızlanıyor mu yoksa hep aynı mı akıyor?

Bugüne kadar ‘zaman ne kadar da hızlı geçiyor’ dediğiniz anları bir düşünün… Belki doğum günlerinizde, belki çocuğunuzu ilk kez okula gönderdiğinizde, belki emekli olmanıza kaç yıl kaldığını hesapladığınızda, belki de bir pazar akşamı kendinizle baş başa kaldığınız bir anda, zamanın hızlılığından serzeniş etmiş olabilirsiniz. Ama muhtemelen son yıllarda bu serzenişlerinizin sıklığı biraz daha artmış olabilir. Çünkü, zamanın yaş aldıkça sanki daha hızlı akıyormuş gibi gelmesi, yalnızca size özgü bir his değil. Bunu anlatan bir terim bile var, bakınız: Zenosyne.

Bu terim, zamanın öznel algısının yaşla birlikte değiştiğini ve gün geçtikçe daha hızlı bir şekilde geçtiğini ifade ediyor. Bir bakmışsınız yılın neredeyse yarısı olmuş, bir bakmışsınız günlerin nasıl geçtiğini bile anlamadan yıllar geçmiş, en sevdiğiniz dizi 10 yıl önce çekilmiş, en sevdiğiniz serinin ilk filmi çıkalı 20 yıl olmuş… E peki zamanın ‘ne acelesi var’ ki bu kadar hızlı geçiyor?

Elbette ki zamanın bir acelesi yok, o hep kendi tonunda, kendi akışında ve olması gerektiği gibi ilerliyor. Onu hızlandıran şey, bizim algımız ve yıllar içinde değişen yaşantımız. Peki tam olarak böyle hissetmemizin nedeni ne, neden yaş aldıkça zamanın daha hızlı geçtiğini hissediyoruz? Tabii ki zaman algısı gibi bu sorunun cevapları da kişiden kişiye geniş bir yelpazede değişebilir, ancak hepimize dokunan birkaç ortak açıklaması da yok değil.

Yaşamın ilk yılları vs. sonraki yıllar

Size de çocukken yaz tatilleri çok uzun gelir miydi? Her gün yeni bir macera, her an keşfedilecek yeni bir şeyler vardı, öyle değil mi… Ancak, yaş aldıkça yaşamımızdaki ‘ilk’lerin de sıklığı azalmaya başlıyor ve rutinlerimiz, çoğu zaman tekrar eden olay ve durumlara dönüşüyor. Durum böyle olunca da zaman algımız değişiyor, daha doğrusu o monoton düzenin arasında gizleniyor ve biz sanki anlamadan akıp gidiyor…

Çocuklar için her gün dolu dolu geçen yeni maceralardan ibaretken, bu sürekli yenilik hissi yaşla birlikte kayboluyor. Michigan Üniversitesi’nden Psikoloji Profesörü Cindy Lustig‘e göre, gençken her yeni deneyim, zamanın dolu dolu yaşandığı hissini güçlendiriyor, buna karşılık yaş aldıkça rutinlerimiz belli bir düzene oturuyor ve her gün birbirine benzer halde geçmeye başlıyor, bu da zamanın daha hızlı akıyormuş gibi gelmesine neden oluyor.

Benzer bir şekilde Duke Üniversitesi profesörü ve Time And Beauty: Why Time Flies And Beauty Never Dies kitabının yazarı Adrian Bejan da bu durumu beynimizin gençken aldığı görsel bilgilerin bolluğu ile açıklıyor. Yaşlandıkça ise bu bilgilerin azalmasının, zamanın daha hızlı akıyor gibi hissedilmesine neden olduğunu söylüyor.

Diğer bir deyişle, zaman algısı yaşla birlikte değişiyor. Nedeni ise beyin yapılarımızdaki kimyasal işleyişlerin değişiklik göstermesi. Yaş aldıkça beynin bilgi işleme hızı yavaşladığı için beynimiz olayları kaydederken daha az detay alıyor. Dolayısıyla çocuklukta ve gençlikte yaşanan heyecan verici anlar, yeni deneyimler belleğimizde daha derin, daha etkili izler bırakırken, yaş ilerledikçe bu durum azalıyor, zaman daha monoton hale geldiği için aslında yaşarken nasıl geçtiği tam fark edilmese de sonradan bakıldığında ‘ne çok zaman geçmiş’ gibi yorumlar yapmamıza neden oluyor.

Peki, bu algıyı değiştirmenin ya da zamanın hızlı geçişini tersine çevirmenin hiçbir yolu yok mu, yaş alırken böyle hissetmeye devam etmek zorunda mıyız? Doğrusu, değiliz…

Zamanı yavaşlatmak mümkün mü?

Zamanın gerçekte olduğundan daha yavaş geçmesini elbette ki sağlayamayız, zaman nasıl geçiyorsa öyle, aynı hızda, aynı tonda geçmeye devam edecektir ama kendi yaşamımızın ‘son zaman bükücüsü’ olabiliriz. Yani, zamanı daha iyi yönetmeyi öğrenebilir, o ‘daha hızlı akıyormuş’ gibi gelen hissi, tersine çevirebiliriz. Bunun için ilk yapmamız gereken hayatımızda daha fazla yeniliğe yer açmak.

Nasıl ki yaşamın ilk yıllarını her gün yepyeni deneyimleri kucaklayarak geçirdiysek, benzer bir şekilde yine yeni deneyimler için heyecan duyabilir, her gün farklı bir şeyler yaparak, monoton gelen akışın içinden çıkarak zamanın geçiş hızını algılayış biçimimizi değiştirebiliriz. Yeni deneyimler arayarak ve rutinlerimizi zenginleştirerek, zamanın kıymetini daha iyi anlayabilir ve her anın tadını çıkarabiliriz.

Zamanın hızla akıp gittiğini hissettiğimizde, yaşamımıza çeşitlilik katmak, bu algıyı yavaşlatmanın en önemli anahtarı. Yeni bir dil öğrenmek, yeni bir enstrüman çalmaya başlamak, daha önce görmediğimiz yerleri ziyaret etmek, farklı aktivitelere katılmak, yeni insanlarla tanışmak, konfor alanımızın dışında zaman geçirmek, beynimizin daha fazla ve daha çeşitli bilgi işlemesini sağlayarak zamanın daha yavaş geçtiğini hissetmeye başlamamıza yardımcı olabilir. Aksi halde her gün aynı şeyleri yapmak, günlerin, ayların, hatta yılların anlamadan geçtiği bir girdapta kaybolmakla sonuçlanabilir. O girdaptan çıkmak istiyorsanız, hemen şu an yepyeni bir şey deneyerek başlayabilirsiniz.

Kaynak: huffpost

İlginizi çekebilir: Kişisel zaman yönetimi: Elinizdeki sınırlı saatlerle ne yapacaksınız?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale