X

Zaman ne zaman zamanında akmaya başlayacak?

Gitmediğimiz yerler hep güzel, tanımadığımız insanlar hep iyi, yemediğimiz yemekler heyecan verici, içmediğimiz içkiler tatmin edici. Elde olanlar da “Eh işte idare eder be abi.”.

İnsanın doğasında var; elde olanı çabuk tüketmek, basit olan şeyleri komplike hale getirmek ve işler boyu aştığında çekip gitmek, yepyeni çözümlerle birkaç ay ya da yıl sonra yeniden gelmek ya da gittiği yerde yine en iyi bildiği şekilde yukarıdaki döngüye girmek. 13,5 milyar yıldır var olan dünya üzerinde sadece 2,5 milyon yıldır yaşayan insan, bu döngünün içerisinden ne zaman çıkmak istese önce kendi hayalindeki dayatmalara, sonra toplumun kendisi üzerinde yarattığı engellere takıldı kaldı. İnsan böylesine bir döngünün içerisinden elbette yalnız başına çıkamaz, bu kitlesel bir hareketi gerektirir. Hoş, bu döngüden çıkılmasına insanlık tarihi yeterli gelir mi, işte o da bilinmez.

Ama bilebildiğimiz bir şey var; bu döngüdeki baş döndürücü hızı biraz olsun yavaşlatmak. Evet, bu mümkün!

Çok olmayanı yok saymayın

Kapitalist düzen, ‘daha fazlası romantizm’ sayesinde ayakta kalır ve kalabalık şehirleşmeler hep daha fazlasını arayanların bir araya gelmesi ile oluşur. Daha fazlasını elde etmek şehir canlısı için yaşam gayesi olup, elindekinin hiç bir zaman yeterli olmadığına kanaat getirerek kendisini düzenli ya da belirli aralıklarla hırpalar. Oysa eldekinin ne kadar güzel olduğunu görebilmek, onun ‘yeterli’ olduğunu hissedebilmek kendinize dönebilmenize ve kendinize daha çok zaman ayırmanıza yardımcı olur.

Daha fazlasını elde etmenin yaşam gayesi olduğunu düşünen insan elindekinin hiçbir zaman yeterli olmadığını düşünerek kendisini hırpalar.

Zamanın zamanında aktığı yerleri ziyaret edin

Mektup yazmak ciddi bir eylemdir, hiç yazdınız mı bilmiyorum. Öyle her aklınıza eseni yazamazsınız, en az birkaç gün önceden neler yazacağınızı düşünmeniz ve aklınızda tartmanız gerekir. Kalemi alıp kağıdın başına geçtiğinizdeyse bir yazardan pek de farkınız kalmaz; çünkü mektubu okuduktan sonra sevmezseniz yeniden yazmanız gerekir.

Hayatımız hızlandıktan sonra mektubun yerini pek tabi mailler aldı. Saniyeler, saliseler içerisinde haberleşmek mümkün hale geldi. Peki iyi mi oldu? Bir gün içerisinde mail kutunuza gelen maillerinizi göz önüne getirin; kaçı gerçekten çok önemli ve kaçı gerçekten akla hemen geldiği hali ile yazılmış saçma sapan isteklerle dolu? Oysa bu kadar hızlanan bir dünyada kendimizi daha net ifade edebilmeli ve işlerimizi erken bitirerek kendimize, sevdiklerimize kolayca vakit ayırabilmeliydik. Bir yerde bir hata mı yaptık? Çünkü hız beraberinde süper bir şey getirdi ve insanoğlu onu çözdüğü sürece çok değerli bir bireydi; kaos! Arada bir bu kaotik düzenden çıkın ve nüfusu binlerle tanımlanan köyleri ziyaret edin. Teknolojinin sizden jeolojik olarak uzaklaşacağı bu yerlerde zaman hızdan yoksun olacak ve tam da akması gerektiği gibi akacak. Her zaman, zamanınızın olmamasından şikayetçi olurdunuz ya, bu kez zaman bolluğundan şikayetçi olacaksınız ama her halükarda zamanın, zamanında akması size iyi gelecek.

İlgili yazı: Zamanınızı ve enerjinizi korumanıza yardımcı olacak 10 değerli öneri

Zamanın yerinde ve zamanında akması size iyi gelecek.

Daha az canlı katliamına neden olun

Her ne kadar kabul etmesek de, hatta bazı bilim adamları aksini kanıtlamak ve iklimi suçlu göstermek için geceli gündüzlü çalışsa da dünyanın canlı mekanizmasını tamamen bozan seri katil insanın ta kendisi. Haftada en az 3 kez somon yemesek ölecek miyiz? Kuzu eti yemesek bir yerimize felç mi inecek? Bu nesilleri tükettiğimizde (mektup gibi düşünün) hızlı hayatımız bize robotik mekanizmalardan başka bir şey sunmayacak. Ve bir köpeği, bir kediyi, bir kuşu, bir kuzuyu izlerken zamanın havada asılı kalması bir daha asla mümkün olmayacak.

Bir kuzuyu izlerken her geçen dakikanın kıymetini bilin.
Serpil Şahin: Serpil Şahin, üniversite yıllarından beri medya işi ile ilgileniyor. Radyo ve TV ile başlayan yolculuk, İstanbul’a döndüğünde gazete ve dergi ile devam eder. Bir süre sonra dijital medyayı öğrenmeye karar verir ve 2006’dan bu yana dijital medya üzerinde çalışır. Dijital medyanın hem mutfağında, hem restoran bölümünde bulunan Serpil, 2013 yılında kendi ajansı Happygen’i kurar. Happygen’in kurulduğu dönemlerde ilk kitabı Aşk Yemeği Acılı Sever çıkar, şimdilerde 2.kitap için çalışmaları devam ediyor. Tam bir müzik aşığı olan kadın, anime ve mangaya karşı koyamıyor. “Hayatlarımızda tiyatro, masal, sinema ve sevgi bolca olsun.” dileğini her gün evrene yolluyor. Umarız o uzaylı bu güzel dilekleri yutmaz.
İlgili Makale