X

Zaman makinesi icat edilmiş olsaydı: 30’lu yaşlarımdan 20 yaşıma öğütler

“Geleceğe Dönüş” serisi 90’lı yılların kült filmleri arasında yer alıyordu. Bizleri zaman makinesi ile tanıştıran serinin yayınlanma tarihinin üzerinden 30 seneden fazla bir süre geçtiği halde, zaman makinesi icadının yıllardır birçok insanın hayallerini süslediğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Bugün hala zaman makinesinin bulunmasına olan isteğimiz ve inancımız belki de geçmişte yaşadığımız bazı olayları değiştirmek istememizden kaynaklanmaktadır. Peki geçmişe geri dönseniz neleri değiştirirdiniz, hiç düşündünüz mü? Ya da ne kadar yararlı olurdunuz genç size vereceğiniz öğütlerle? Düşünüyorum da belki her şeyi olduğu gibi yaşamamız gerekiyordu. Çünkü yaptığımız her hatadan, söylediğimiz her sözden, öğrendiğimiz her dersten deneyimler kattık hayatlarımıza. Bizleri biz yapan tam olarak bunlardı aslında.

Şanslıyım ki 2019 yılında yaşayan Gizem son yıllarda çok şey kattı kişiliğine, karakterine, yaşadığı tüm zorluklar, yaptığı tüm hatalar ile birlikte. Halen kendini geliştirmek için elinden geleni yapıyor aslında.

30’lu yaşlarımın ortalarına yaklaşırken, 20’li yaşlardaki Gizem’in kulağına keşke fısıldayabilseydim dediğim birkaç söz var elbette. Bunları öğrenmem biraz geç olsa da, benim kadar şanslı olamayanlar olduğuna inanıyorum.

Yaşınız kaç olursa olsun, 20’lik Gizem’in kulağına fısıldayacağım ve yaşama dair oldukça önemli olan şu maddeleri, henüz uygulamaya başlamadıysanız bir an önce hayatınıza dahil etmenizi öneririm. Çünkü hayat çok kısa…

Hayır demeyi öğren

Hayatına giren insanlara hep değer verdin, iyi de yaptın. İyi, güzel, hoş da kendine verdiğin değer nerede? İnsanlar üzülmesin, kırılmasın diye her söylenene tamam demek niye? İstemediğin bir şeyi sırf başkası istiyor diye yapmaktan vazgeç ve insanlara hayır demeyi öğren.

Hayır dediğiniz için kötü olmayacağınızı aklınızdan çıkarmayın. Yapmanız gereken tek şey doğru ve güzel sözcükleri kullanmak. Bu şekilde davranarak insanları kırmayacağınızdan emin olabilirsiniz. Sizi anlamayıp kırılanların ise hayatınızda kalıcı ol(a)mayacağını unutmayın.

“Nazik ve iyi bir insan olup yine de hayır diyebilirsin.”
Anonim

Kendini sev

Kıyafet bulamadığın için sınava girmemek ne demek Gizem! Kendine gel! Sen ne giysen yakışır.

Bununla tabii ki övünmüyorum ama ne yazık ki üniversite yıllarımda böyle bir olay yaşamıştım. Bunu sizlerle paylaşarak en ufak şeyleri bile takan bir insandan, artık hayatı daha az umursayan ve kendimi olduğu gibi sevmeyi öğrenen, bunun kalıcı olması için uğraşan bir Gizem’e dönüştüğümü vurgulamak istedim aslında.

Elbette her anımın bu şekilde geçmediğini belirtmem gerekir. Kendimi sevmediğim anlar, kendimden yorulduğum anlar olmuyor mu? Oluyor, olacak, olmak zorunda. Ama o an kulağıma bir fısıltı, bana bu düşünceden bir an önce kurtulmam gerektiğini söylüyor. Totale bakınca ise çok yol kat ettiğimi görüyorum ve kendimle gurur duyuyorum. Kim bilir belki de kulağıma fısıldayan 40’lı yaşlarındaki Gizem’dir.

Söylemek istediğim şu ki, küçük ve aslında anlamsız olan takıntılardan kurtulup, kendinizi olduğunuz gibi sevmeniz hayatınız boyunca kendinize yapacağınız en büyük iyilik olacaktır. Bunu bir an önce başarabilmeniz dileğiyle…

“Güzellik kendini takdir edebilmektir. Kendini sevdiğin zaman, en güzel olduğun zamandır.”
Zoe Kravitz

Daha çok kitap oku

Hayatımda yaşadığım en büyük utançtır çok geç yaşta kitap okumaya başlamış olmak. Düşünüyorum da ne kadar çok şey kaybetmişim tüm o yıllar boyunca. Şimdi kitapsız bir hayat düşünemiyorum.

Ne yazık ki bazen Netflix bağımlılığımdan dolayı günlerce kitap okumadığım oluyor ve kendime inanamıyorum. Bunun bilincine vardığımda ise başıma ağrılar girdiğini hissediyorum.

Kitap okumanın size kısa vadede vereceği huzuru ve sizi farklı diyarlara götürecek olmasına ek olarak, uzun vadede size katacaklarını düşünerek, kitap okumayı yalnızca boş vakitlerinizi değerlendirmek için bir araç olarak görmek yerine, hayatınızın bir parçası haline getirebilirsiniz.

“Okudukça daha çok şey öğreneceksin. Daha çok şey öğrendikçe, daha fazla yere gideceksin.”
Dr. Seuss

Spor yap / Nefes al

Yine çok geç yaşta başlayacağın bu aktiviteye çok daha erken başlamış olmanı dilerdim. Ama olsun hiç sorun değil, ne kadar geç olsa da başlamış olman önemli.

Herhangi bir spor ile uğraşmak bir insanın gerek zihinsel gerekse fiziksel sağlığını korumak açısından oldukça önemli bir yere sahiptir elbette. Ancak spor yapmanın size sağlayacağı birçok faydadan belki de en önemlisi doğru nefes almayı öğrenmek olsa gerek. Doğru nefes alma tekniği ile daha sakin ve huzurlu bir insan olacağınızdan emin olabilirsiniz. Ayrıca spor yaparak bedeninizi daha iyi tanıyıp onu daha çok sevmeniz kaçınılmaz bir gerçektir.

“Vücuduna iyi bak. İçinde yaşamak zorunda olduğun tek yer orası.”
Jim Rohn

Kendine bir hobi edin

Boş vaktin olmadığından dert yandığın tüm o zamanını, keyif alabileceğin bir hobi edinmeye adasaydın belki de mutluluğa daha erken ulaşırdın.

Kendinize, keyif alabileceğiniz bir aktivite edinerek hayattan daha fazla keyif alacağınızdan emin olabilirsiniz. Bir hobi edinmek, yeni şeyler öğrenmek için yaşınız kaç olursa olsun asla geç kalmadığınızı bilmeniz gerekir. Bambaşka meslekleri olmasına rağmen, 50’li hatta 60’lı yaşlarında başlamış oldukları hobilerini mesleğe dönüştüren insanların tarihteki sayısı küçümsenmeyecek kadar fazladır. Onlardan ilham almaya ne dersiniz?

“Mutlu insan, hobisiyle geçinmeyi başarabilmiş kişidir. ”
George Bernard Shaw

Hayatta en önemli şey sağlıktır

Tüm hayatın boyunca aslında tek önemli olan şey senin ve sevdiklerinin sağlığı, bunu asla unutma. Sağlık sorunları dışında aklına gelen her şeyin bir çözümü var. Bunu öğrendiğin gün büyüdüğün gün olacak.

Sağlığın hayatımızda ne kadar önemli yere sahip olduğunu ancak kendi sağlığımızı kaybedince ya da çok sevdiğimiz biri sağlığını kaybedince anlayabiliyoruz ne yazık ki.

Hayattaki tüm üzüntülerin, dertlerin, sıkıntıların, problemlerin bir telafisi olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Yapmanız gereken şey fiziksel ve ruhsal sağlığınızı korumak ve hiçbir acının sonsuz olmadığını unutmamak olacaktır…

“Hastalık kapıyı çalana kadar, sağlığın değeri bilinmez.” 
Thomas Fuller

İlginizi çekebilir: 2020’ye son 3 ay: Hedeflerinizi gerçekleştirmek için hala zaman var

Gizem Okut: 1986 yılında İstanbul'da doğdum ve Kıbrıslı'yım. 2010 yılında DAÜ'de Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra Londra'da moda yazarlığı da dahil olmak üzere moda ile ilgili kurslara katıldım. Bir buçuk senelik bir Londra macerasının ardından tatil için gittiğim İstanbul'da ailemle kalmaya karar verdim ve İstanbul'da çeşitli firmalarda Stil Editörlüğü, Sosyal Medya Yönetimi, Müşteri İlişkileri gibi farklı pozisyonlarda çalıştım. 2016'da Kıbrıs'a geri dönmem ile birlikte üniversite yıllarımda staj yaptığım ve ülkenin en eski otellerinden olan Dome Hotel'de Misafir İlişkileri ve Sosyal Medya Yönetimi pozisyonlarında 2 yıl çalıştım. Daha sonra turizm sektörüne ait olmadığıma karar vererek ani bir kararla birbirinden tamamen farklı sektörlerde, birbirinden farklı işlerde çalıştım ve çalışmaya da devam ediyorum. Yazı yazmak, kitap okumak, müzik dinlemek, plajda vakit geçirmek gibi vazgeçemeyeceğim hobilerimin yanı sıra, seramik objeler yaratmak, bahçe ile uğraşmak, farklı tarifler denemek gibi hobilerim de mevcut. Şu hayattan istediğim üç şey; sağlık, barış, huzur.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale