X

Zaman algımız iyi oluş halimizi ne şekilde etkiliyor?

Zaman büyük bir sır. Geçen gün meditasyonda önümde duran mumun ucundaki fitilde tüten ateşin, havanın titreşimiyle sağa, sola, öne, arkaya bükülen, kıvrılan, esneyen, titreyen hareketlerini izledim. Ateşin bu kendiliğinden hareketleri, zamanın içinde bir durumdan diğerine sürekli değişen bedenin zamanla birlikte akan dansı gibiydi. Bu devinim bende bir düşünce uyandırdı; sanki biz de geçmişin, geleceğin, saatlerin, günlerin, ayların, yılların olmadığı tek bir anın içinde halden hale geçerek hareket ediyorduk. Sayılara karşılık gelmeyen, rakamlarla okunmayan o zamanın içinde doğup, büyüyüp, yaşlanıp ölüyorduk. O tek bir anda şekilden şekile giren ateş gibi…

Bu düşünceler zihnime akarken ben hala meditasyondaydım ve zaman algım bükülmüş gibiydi. 1 dakika sonrası, 2 dakika öncesi yoktu. O anda mevcudiyetim havayı dolduruyor, oldukça genişliyor ve hücrelerim atmosferi kaplıyormuşçasına yayılıyordu.

Sanki zaman bendim. Zaman şimdi hücrelerimin üzerine taburesini çekip oturan bir insan gibiydi, benim hareket etmemi bekliyordu vuku bulabilmek için, yüzü bana dönüktü. Peki biz yüzümüzü zamana nasıl çeviriyoruz, zamana nasıl yöneliyoruz?

Stanford Üniversitesi’nde profesör olan Amerikalı psikolog Zimbardo ve arkadaşları, zamana 5 bakış açısıyla yöneldiğimizi söylüyor;

  1. Geçmiş olumsuz
  2. Şimdi kaderci
  3. Şimdi hazcı
  4. Geçmiş olumlu
  5. Gelecek olumlu

Zamanı duyumsama ve yorumlayış şeklimiz, duygu durumumuzu, duygularımızın kontrolünü, öz farkındalığımızı ve buna bağlı olarak gelişen psikolojik, hatta fizyolojik sağlımızı oldukça etkiliyor.

Geçmiş olumsuz ne demek?

Kaçırılan fırsatlar, pişmanlıklar, söylenemeyen sözler, yapılan ya da maruz kalınan haksızlıklar ve bunlara bağlık olarak geçmişe yönelik adalet arayışımız demek. Geçmişe olumsuz yönelmen, olumsuz yaşantılarını daha da felaketleştirmen demek.

“Geçmişte yaşadıklarım beni bugünümde mahvetti.”
“Geçmiş yaşantım, seçeneklerimi değiştirdi.”
“Geçmiş, yapacaklarımı engelledi.”
“Elimden kayıp gitti.”
“Geçmişim farklı olsaydı, şimdi bambaşka biri olurdum.”

Geçmişe duyulan bu olumsuz yönelim bugünde ya da bunu düşündüğün herhangi bir yerde nasıl hissetmene neden oluyor?

Pişman, suçlu, kurban, çaresiz, isteksiz, umutsuz, sıkışmış…

Bu duyguları bedeninde yoğun bir şekilde duyumsarken, olumlu bir durumu ya da olayı kendin için fark edip sana iyi gelene yönelmen çok olası değil. Yapılan araştırmalar, geçmiş olumsuz zaman algısının depresyonla ve psikotik rahatsızlıklarla ilişkili olduğunu gösteriyor.

Şimdi kaderci zaman yönelimi, geçmiş olumsuzdan çok da farklı değil.

Şimdi kaderci ne demek?

Kendini yetkin ya da etkin hissetmeyerek, başına gelen ya da gelmeyen her şey için dışsal bir atıfta bulunmak demek. Hareketlerinin sorumluluğunu almayıp adeta koşulların arkasına saklanmak demek.

“Kaderim böyle yazılmış.”
“Şartlar kötü.”
“Dünya yalan.”
“Şans bana küstü.”

Evet, birçok şey bizim elimizde olmayabilir fakat elimizden geleni yapmaya gönüllü olmak ve yapabileceklerimizi önce kendimizi için geliştirip harekete geçmek bize iyi hissettiriyor. Kendini etkin görmek, kendimize olan güvenimizi artırıyor, “Hayatta kal” içgüdümüzü besliyor ve güçlendiriyor.

Şüphecilik, umutsuzluk, isteksizlik, yetkinsizlik, çaresizlik gibi duyguların bedende ve zihinde uzun süre tekrar tekrar yaşanıyor olması hem geçmişi hem şimdiki zamanı köreltiyor. Şimdi kaderci ve geçmiş olumsuz zaman yönelimi, kendi sahip olduklarımızı gerçekçi bir şekilde görmemizi engellemekle kalmayıp bizi hayatın doğal akışındaki olasılıkları yaşama potansiyelinden alıkoyuyor, kopartıyor.

Şimdi hazcı ne demek?

Araştırmada, şimdi hazcılar ile iyi oluş hali arasında olumsuz bir ilişki bulunmamış. Fakat buradaki hazzın tüketici ve pasif bir haz olmadığına dikkat çekmek isterim. Buradaki haz, anda yapılan eylemde akışta olup eylemden keyif duyabilmeyi tanımlıyor. Kendin için hedefler belirleyip adım adım onları gerçekleştirebileceğine inandığın bir duygu durumu halinde olabilmek şimdiki hazzın kendisini tanımlıyor. Üstelik gelecekten umut duyabilmek gibi bir duygu durumu halini de içinde barındırıyor.

Geçmiş olumlu ve gelecek olumlu zaman yönelimi

Geçmiş olumlu ve gelecek olumlu zaman yönelimine sahip olanların kendi duygu durumları üzerindeki kontrolleri, farkındalıkları ve olumlu duyguları deneyimleme kapasiteleri daha yüksek. Geçmişi olumlu görmek, geçmişle ilgili hiçbir olumsuz düşünceye sahip olmamak değil. Geçmiş olumlu, olumsuz yaşantılarını felaketleştirmek yerine onlardan öğrendiklerine, anlamlı çıkarımlara dikkatini odaklamayı temsil ediyor.

Geçmişe olumlu bakabilmek aşkın bir duygu kontrolü gerektiren bir beceri gibi gözükse de geliştirilebilen bir öğreti aslında. Kontrol edebilceklerin üzerine odaklanmak, anda yapabileceklerini analiz edip farklı potansiyellerini kendin için genişletebilmek her daim mümkün.

Gelecek olumlu ise hiç kaygılanmamak ya da hiç umutsuz olmamak demek değil! Fakat bu olumsuz düşünce eğilimini fark ettiğinde, odağını, inancını gerçekleşebilecek pozitif olasılıklara yoğunlaştırmak demek. Gelecek olumlu, şimdiki zamanda öz disiplin gerektiren bir bakış açısı aslında.

Gelecek olumlu zaman yönelimini güçlendirmek için:

  • Adım adım gerçekleştirebileceğin ufak hedefler koy.
  • Adımlarını gerçekleştirmeden önce dans, müzik, meditasyon gibi bedeni aktif hale getirecek etkinliklerle bu arzunu kamçıla.
  • Hayal kur, hayale dal.
  • Sabır değerini bedenine öğret.
  • Bazen küçük oyularla hazzı ertele.
  • Kendin ile hoşnut olmayan bir durumun içinde kalabilme süreni biraz artırmaya yönelik oyunlar oyna.

Bu şekilde motivasyonunu, cesaretini artırabilir ve gelecek zamana olumlu bakma yönelimini sağlamlaştırabilirsin. Gelecekle ilgili kaygıların olsa bile, yapabilceklerine inanarak pes etmeden değişime öncülük etmen mümkün. Bunları birileri bir yerlerde kendi ve bütün için inanarak gerçekleştirdi ve gerçekleştiriyor. Aksi olsaydı savaşları kazanamaz, hastalıkları yenemez, dünyamızın sınırlarını aşamazdık.

Peki sen şimdi hangi zamandasın?

Zaman bunca tanımlamalardan habersiz akıp giderken, insan nasıl bir varlık ki zamanın içinden geçip giderken, olumlu ya da olumsuz sıfatlarla zamana yönelmek, zamanı tanımlamak da ona ait. Şimdi taburesini alıp zamanın içine oturan sensin. Yüzünü hangi zamana çevireceğini seçebilirsin!

İlginizi çekebilir: Otantik kendiliğimize ulaşmak: Kırılganlıklarınıza ve kusurlarınıza yer açın

Gülbalca Çakıroğlu: İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdikten sonra beyin ve çalışma prensipleri alanında Dokuz Eylül Üniversitesi Klinik Sinirbilimleri (Neuroscience) Master programına kabul edildi. Yüksek lisansını yaparken Multidisipliner Beyin Dinamiği laboratuvarında TÜBİTAK 112S459 NO’lu 1001 proje bursiyeri olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde 2 sene Alzheimer ve Hafif Kognitif Bozukluğu olan hastalarla çalışmalarını sürdürdü. Tezini tamamladıktan sonra uzman olarak sektörde çalışmaya başladı. 6 sene özel okullarda aileler ve çocuklarla çalıştı. Pandemi döneminde ikinci yüksek lisansı olan Klinik Psikoloji uzmanlığını Rumeli Üniversitesi Klinik Psikoloji programından aldı. Aynı üniversitede, Nöropsikoloji alanında öğretim görevlisi olarak çalıştı. Alp Karaosmanoğlu’ndan Şema Terapi, Emre Konuk’tan EMDR (göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme modeli) 1. Düzey eğitimlerini tamamladı. İstanbul Psikodrama Enstitüsünde Psikodrama Temel Eğitimini aldı. Halen Yetişkinlerle bilişsel ve yaşantısal teknikler ile çalışmaktadır. Mezun olduğu üniversitede, 3 kuşak usta-çırak projesinde gönüllü olarak psikoloji öğrencilerine destek vermektedir. Çeşitli platformlarda Bağlanma ve Psikolojik Sağlamlılık ile ilgili eğitimler düzenlemektedir. Alanıyla ilgili çeşitli yazıları Psikeart Dergisi ve uplifers.com sitesinde yayınlanmaktadır.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale