Zaman algımız iyi oluş halimizi ne şekilde etkiliyor?
Zaman büyük bir sır. Geçen gün meditasyonda önümde duran mumun ucundaki fitilde tüten ateşin, havanın titreşimiyle sağa, sola, öne, arkaya bükülen, kıvrılan, esneyen, titreyen hareketlerini izledim. Ateşin bu kendiliğinden hareketleri, zamanın içinde bir durumdan diğerine sürekli değişen bedenin zamanla birlikte akan dansı gibiydi. Bu devinim bende bir düşünce uyandırdı; sanki biz de geçmişin, geleceğin, saatlerin, günlerin, ayların, yılların olmadığı tek bir anın içinde halden hale geçerek hareket ediyorduk. Sayılara karşılık gelmeyen, rakamlarla okunmayan o zamanın içinde doğup, büyüyüp, yaşlanıp ölüyorduk. O tek bir anda şekilden şekile giren ateş gibi…
Bu düşünceler zihnime akarken ben hala meditasyondaydım ve zaman algım bükülmüş gibiydi. 1 dakika sonrası, 2 dakika öncesi yoktu. O anda mevcudiyetim havayı dolduruyor, oldukça genişliyor ve hücrelerim atmosferi kaplıyormuşçasına yayılıyordu.
Sanki zaman bendim. Zaman şimdi hücrelerimin üzerine taburesini çekip oturan bir insan gibiydi, benim hareket etmemi bekliyordu vuku bulabilmek için, yüzü bana dönüktü. Peki biz yüzümüzü zamana nasıl çeviriyoruz, zamana nasıl yöneliyoruz?
Stanford Üniversitesi’nde profesör olan Amerikalı psikolog Zimbardo ve arkadaşları, zamana 5 bakış açısıyla yöneldiğimizi söylüyor;
- Geçmiş olumsuz
- Şimdi kaderci
- Şimdi hazcı
- Geçmiş olumlu
- Gelecek olumlu
Zamanı duyumsama ve yorumlayış şeklimiz, duygu durumumuzu, duygularımızın kontrolünü, öz farkındalığımızı ve buna bağlı olarak gelişen psikolojik, hatta fizyolojik sağlımızı oldukça etkiliyor.
Geçmiş olumsuz ne demek?
Kaçırılan fırsatlar, pişmanlıklar, söylenemeyen sözler, yapılan ya da maruz kalınan haksızlıklar ve bunlara bağlık olarak geçmişe yönelik adalet arayışımız demek. Geçmişe olumsuz yönelmen, olumsuz yaşantılarını daha da felaketleştirmen demek.
“Geçmişte yaşadıklarım beni bugünümde mahvetti.”
“Geçmiş yaşantım, seçeneklerimi değiştirdi.”
“Geçmiş, yapacaklarımı engelledi.”
“Elimden kayıp gitti.”
“Geçmişim farklı olsaydı, şimdi bambaşka biri olurdum.”
Geçmişe duyulan bu olumsuz yönelim bugünde ya da bunu düşündüğün herhangi bir yerde nasıl hissetmene neden oluyor?
Pişman, suçlu, kurban, çaresiz, isteksiz, umutsuz, sıkışmış…
Bu duyguları bedeninde yoğun bir şekilde duyumsarken, olumlu bir durumu ya da olayı kendin için fark edip sana iyi gelene yönelmen çok olası değil. Yapılan araştırmalar, geçmiş olumsuz zaman algısının depresyonla ve psikotik rahatsızlıklarla ilişkili olduğunu gösteriyor.
Şimdi kaderci zaman yönelimi, geçmiş olumsuzdan çok da farklı değil.
Şimdi kaderci ne demek?
Kendini yetkin ya da etkin hissetmeyerek, başına gelen ya da gelmeyen her şey için dışsal bir atıfta bulunmak demek. Hareketlerinin sorumluluğunu almayıp adeta koşulların arkasına saklanmak demek.
“Kaderim böyle yazılmış.”
“Şartlar kötü.”
“Dünya yalan.”
“Şans bana küstü.”
Evet, birçok şey bizim elimizde olmayabilir fakat elimizden geleni yapmaya gönüllü olmak ve yapabileceklerimizi önce kendimizi için geliştirip harekete geçmek bize iyi hissettiriyor. Kendini etkin görmek, kendimize olan güvenimizi artırıyor, “Hayatta kal” içgüdümüzü besliyor ve güçlendiriyor.
Şüphecilik, umutsuzluk, isteksizlik, yetkinsizlik, çaresizlik gibi duyguların bedende ve zihinde uzun süre tekrar tekrar yaşanıyor olması hem geçmişi hem şimdiki zamanı köreltiyor. Şimdi kaderci ve geçmiş olumsuz zaman yönelimi, kendi sahip olduklarımızı gerçekçi bir şekilde görmemizi engellemekle kalmayıp bizi hayatın doğal akışındaki olasılıkları yaşama potansiyelinden alıkoyuyor, kopartıyor.
Şimdi hazcı ne demek?
Araştırmada, şimdi hazcılar ile iyi oluş hali arasında olumsuz bir ilişki bulunmamış. Fakat buradaki hazzın tüketici ve pasif bir haz olmadığına dikkat çekmek isterim. Buradaki haz, anda yapılan eylemde akışta olup eylemden keyif duyabilmeyi tanımlıyor. Kendin için hedefler belirleyip adım adım onları gerçekleştirebileceğine inandığın bir duygu durumu halinde olabilmek şimdiki hazzın kendisini tanımlıyor. Üstelik gelecekten umut duyabilmek gibi bir duygu durumu halini de içinde barındırıyor.
Geçmiş olumlu ve gelecek olumlu zaman yönelimi
Geçmiş olumlu ve gelecek olumlu zaman yönelimine sahip olanların kendi duygu durumları üzerindeki kontrolleri, farkındalıkları ve olumlu duyguları deneyimleme kapasiteleri daha yüksek. Geçmişi olumlu görmek, geçmişle ilgili hiçbir olumsuz düşünceye sahip olmamak değil. Geçmiş olumlu, olumsuz yaşantılarını felaketleştirmek yerine onlardan öğrendiklerine, anlamlı çıkarımlara dikkatini odaklamayı temsil ediyor.
Geçmişe olumlu bakabilmek aşkın bir duygu kontrolü gerektiren bir beceri gibi gözükse de geliştirilebilen bir öğreti aslında. Kontrol edebilceklerin üzerine odaklanmak, anda yapabileceklerini analiz edip farklı potansiyellerini kendin için genişletebilmek her daim mümkün.
Gelecek olumlu ise hiç kaygılanmamak ya da hiç umutsuz olmamak demek değil! Fakat bu olumsuz düşünce eğilimini fark ettiğinde, odağını, inancını gerçekleşebilecek pozitif olasılıklara yoğunlaştırmak demek. Gelecek olumlu, şimdiki zamanda öz disiplin gerektiren bir bakış açısı aslında.
Gelecek olumlu zaman yönelimini güçlendirmek için:
- Adım adım gerçekleştirebileceğin ufak hedefler koy.
- Adımlarını gerçekleştirmeden önce dans, müzik, meditasyon gibi bedeni aktif hale getirecek etkinliklerle bu arzunu kamçıla.
- Hayal kur, hayale dal.
- Sabır değerini bedenine öğret.
- Bazen küçük oyularla hazzı ertele.
- Kendin ile hoşnut olmayan bir durumun içinde kalabilme süreni biraz artırmaya yönelik oyunlar oyna.
Bu şekilde motivasyonunu, cesaretini artırabilir ve gelecek zamana olumlu bakma yönelimini sağlamlaştırabilirsin. Gelecekle ilgili kaygıların olsa bile, yapabilceklerine inanarak pes etmeden değişime öncülük etmen mümkün. Bunları birileri bir yerlerde kendi ve bütün için inanarak gerçekleştirdi ve gerçekleştiriyor. Aksi olsaydı savaşları kazanamaz, hastalıkları yenemez, dünyamızın sınırlarını aşamazdık.
Peki sen şimdi hangi zamandasın?
Zaman bunca tanımlamalardan habersiz akıp giderken, insan nasıl bir varlık ki zamanın içinden geçip giderken, olumlu ya da olumsuz sıfatlarla zamana yönelmek, zamanı tanımlamak da ona ait. Şimdi taburesini alıp zamanın içine oturan sensin. Yüzünü hangi zamana çevireceğini seçebilirsin!
İlginizi çekebilir: Otantik kendiliğimize ulaşmak: Kırılganlıklarınıza ve kusurlarınıza yer açın