Yüz haritalama tekniğine göre cildiniz size ne anlatmak istiyor?
Günümüzün teknolojik medikal cihazları bile bazen hastalıkları teşhis etmede yetersiz kalıyor. Bu açıdan bakınca, geçmiş çağlarda hastalıkların nasıl teşhis edildiği sorusu akıllara geliyor. Öyle ki hastalıkların tarihi, insanlık tarihiyle aynı yaşta ve gösterdikleri semptomlar da neredeyse aynı.
Geçmişte “şifacı” denilen kişiler, “Yüz haritalama” denilen bir teknikle ciltteki belirtilere bakarak hastalıkları teşhis edebiliyordu. Günümüzde Ayurvedik öğretinin kullandığı bu teknik, ciltteki farklılıkları vücuttaki organlarla veya vücudun başka bölümleriyle ilişkilendiriyor.
Uplifers olarak yüzyıllardır geçerliliğini koruyan yüz haritalama tekniği sayesinde cildinizin size ne anlatmak istediğini derledik:
1. Alın: Safra kesesi ve karaciğer rahatsızlıkları
Ayurveda’ya göre alın bölgesi sinir sistemi ve sindirim sistemiyle bağlantılı. Bu da stres ve sindirim bozukluklarının alın bölgesinde çukurlaşma, biçim bozukluklarına neden olabileceğini gösteriyor. İşlenmiş gıda tüketimini ve yağı azaltmaya çalışabilir, stresten kurtulmak için de yoga ve meditasyon yapabilirsiniz.
2. Kaşların ortasının sağ tarafı: Karaciğerde baskılanmış duygular
Yerleşmiş anksiyete sorununun cilt kırışıklıklarına neden olduğu birçok kişi tarafından biliniyor. Bu çizgilerin uzanış yönü ise vücudunuzun hangi bölgesinde stres biriktiğini ve hangi organlarınızın risk altında olduğunu gösteriyor. Eğer kaşlarınızın ortasının sağ tarafında yatay bir çizgi varsa, karaciğerinizde baskılanmış duygular olduğunu gösteriyor.
3. Kaşların ortasının sol tarafı: Dalakta baskılanmış duygular
Kaşlarınızın ortasının sol tarafındaki çizgi, dalağınızda baskılanmış duygular biriktirdiğinizi gösteriyor.
4. Gözler: Eklem sorunları, bağırsak rahatsızlıkları, tiroid sorunları
Gözler birçok şeyi anlatıyor. Küçük iris eklem sorunlarını işaret ederken, iriste artan beyazlıklar eklemlerin bozulma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Benekli iris ise bağırsaklarınızdaki besin emiliminin zayıf olduğu anlamına geliyor. Eğer irisinizin etrafında açık renkli bir halka görürseniz şekeri ve tuzu kesin çünkü bu, ikisini de aşırı tükettiğinizin bir göstergesi. Gözünüzün sarımtırak bir renge dönmesi de bağırsak zayıflığı anlamına geliyor.
5. Göz altları: Böbrek fonksiyonlarında bozulma
Göz altlarındaki şişkinlik, böbrek fonksiyonlarında bozulma anlamına gelebilir. Yemeklerinize daha fazla baharat eklemek ve yiyecekleri yutmadan önce iyice çiğnemek çözüm olabilir. Ayurveda, bir yiyeceği yutmadan önce yaklaşık 30 defa çiğnemenizi öneriyor.
6. Yanaklar: Yavaş metabolizma, besinlerin düşük emilimi ve akciğer rahatsızlıkları
Yanaklardaki doku ve renk farklılıkları düşük metabolizma hızı ve vücudunuzda besinlerin yeterince emiliminin yapılmadığı anlamına gelebilir. Aynı zamanda yanakların görünümü akciğer fonksiyonlarıyla da ilgili. Yüksek hızda bir antrenman yapıp zor nefes aldığınızda yanaklarınızın nasıl kızardığını düşünün. Bu yüzden nefes kalitenizi artırmaya ve nefes egzersizleri yapmaya özen gösterebilirsiniz..
7. Burun: Kan ve kalp rahatsızlıkları
Burun, dolaşım sistemiyle ilişkisi olan bir organ. Eğer burnunuzla ilgili bir değişiklik görüyorsanız, kan basıncınızla ilgili bir sorun olabilir. Beslenmenizde yağ asidi yüksek olan gıdalara (avokado, zeytinyağı, keten tohumu) ağırlık verebilir ve alkol, kahve ve baharatlı gıdalardan uzak durabilirsiniz.
8. Dudak altı: Bağırsaklar, sindirim sorunları
Dudak altı bölgesi, bağırsak fonksiyonlarıyla ilgili kilit bilgiler verebilir. Örneğin dudak altındaki siyah noktalar hazımsızlık ve enzim fonksiyonlarında zayıflama veya kalın bağırsakta parazit sorunu yaşadığınızı gösterebilir. Daha fazla probiyotik tüketerek bu sorunlarla mücadele edebilirsiniz.
Bunun yanı sıra dudaklarda renk solukluğu anemi başlangıcı göstergesi olabilir. Bu durumda yeşil yapraklı sebzeler ve demir bakımından zengin gıdalar tüketebilirsiniz. Dudaklarınızda mavimtırak bir renk fark ederseniz, bu da zayıf oksijen emilimi olduğunu gösterebilir. Bununla birlikte nefes almakta zorlandığınızı hissediyorsanız, doktorunuza görünmeniz gerekebilir.
9. Dil: Toksin artışı ve akciğer rahatsızlıkları
Dil, birçok iç hastalığın belirtilerinin ilk olarak görüldüğü yerdir. Bu yüzden dilinizi her gün, özellikle de sabahları kontrol etmekte fayda var. Dilinizin ortasında veya arka tarafında beyaz bir tortu oluşuyorsa, bağırsaklarınızda veya kolonlarınızda toksin artışı anlamına gelebilir. İyi bir detoksla bunun önüne geçebilirsiniz.
Dilinizin kenarlarında aşınma ise akciğerlerinizle ilgili bir sorun olduğu anlamına gelebilir. Aerobik egzersizler ve meditasyon yapabilirsiniz. Dilinizin en dış tarafında çukurlaşmalar tespit ettiyseniz bu da besinlerin emiliminin zayıf olduğunu gösterebilir. İşlenmiş gıda tüketimini azaltıp daha fazla vitamin almaya özen gösterebilirsiniz.
10. Çene: Hormonal dengesizlik
Çene, özellikle hormonal dengesizliklerin ve stres semptomlarının görüldüğü yerdir. Mensturasyon dönemlerinde çenenizdeki farklılıklar da bunu gösteriyor. Stresi azaltmaya, düzenli uyku uyumaya ve egzersize özen göstererek çene bölgenizin etrafındaki Ayurvedik alanı iyileştirebilirsiniz.
Kaynak:
MindBodyGreen