Yüz güzelliğinde ”altın oran”: Güzellik bakanın gözünde midir, yoksa altın oranda mı?
Genel kanıya ve ince ruhlu romantik şairlere göre güzellik bakanın gözündedir. Bakan göze, içinde bulunulan çağa ve kültürlere göre değişir. Ancak 2009 yılında Toronto ve California Üniversiteleri’nde yapılan detaylı araştırmalar sonucu Dr. Stephen Marquardt, güzelliğin “altın oran“da gizli olduğunu bilimsel olarak kanıtladı. Yapılan çalışmada kültürler arası, en eski zamanlardan günümüze her iki cins için de güzellik ve yüz hatları ölçüleri incelendi. Sonuç olarak biri beşgen, diğeri dokuzgen olmak üzere tüm boyutlarda altın oranın (fi sayısı 1.6180339…) kullanıldığı ideal yüz maskeleri çıkarıldı.
Peki tam olarak nedir bu “altın oran”?
Altın oran (fi sayısı), matematik ve fizikte ezelden beri var olan ve dünyanın farklı yer ve zamanlarında sürekli yeniden keşfedilen bir olgudur. Milattan önce ünlü geometrici Euclit, Mısır’da piramitleri yapan mimarlar, Yunan heykeltıraşlar, ünlü matematikçi Fibonacci ve son olarak 1500’lerde Leonardo da Vinci tarafından yeniden keşfedildi.
Altın oran doğada, sanatta, insan vücudunda, özetle her şeyde iki nokta arasındaki ideal uzaklık orantısıdır. ‘Seçilen iki nokta arasındaki uzaklık / ilk noktanın yüzeyi’ şeklinde basitçe anlatılabilir. Bu oranın 1.618 olması durumunda, insan gözüne en estetik gelen surat, çiçek, ağaç veya piramidi elde edebiliyoruz.
Peki “altın orana” sahip yüz hatlarımız yoksa hiç mi şansımız yok? Dr Marquanrdt çalışmaları sonucu tüm yüz hatlarını altın orana göre tasarladığı ve tüm kültür, zaman ve cinsiyete uygun “Marquardt Güzellik Maskeleri“ni buldu. Marquardt güzellik maskeleri, beş ve dokuz boyutlu ve her boyut ve yüz hattı arasında altın orana sahip. Bir kez altın oran sağlandıktan sonra; ten, saç ve göz rengi istatiksel olarak önemsiz detaylar haline geliyor.
Bu maskeyi kendi yüzünüze uyguladığınız durumda aşağıdaki örnekteki gibi ideal yüz hatları ile nasıl görüneceğinizi görebiliyorsunuz. Şimdilik maskenin online bir uygulaması yok. Ama yakın zamanda estetik planlarınız varsa, doktorunuza altın oran ve maskesinden bir bahsedin derim.
Olmaz olur mu! Daha güzel görünmek için sık sık gülümsememizi tavsiye ediyor Dr. Marquardt. Nedeni psikolojik değil, tamamen fizyolojik. Şöyle ki; insan içten bir şekilde gülümsediğinde tüm yüz hatları fi sayısına/altın orana olabilecek en yakın haline geliyor. Tüm duyguları yansıtan mimikler için farklı oranlar oluşuyor ve bizi mükemmele en yakın göstereni tabi ki gülümsemek. Daha sık ve sıcak gülümseyen insanların olduğundan güzel algılanmasının nedeni de buymuş.
Yüz güzelliği ile yapılan çalışmalarda bir ilginç nokta da “simetrik” yüzlerin genellikle güzel olarak algılanmaması. Çok güzel algılanan yüzlerin çok büyük çoğunluğun sağ ve sol bölgeleri simetrik değil. Hatta çok simetrik yüzler, yapay ve robot-gibi algılanabiliyor. Yani altın oran ile simetri arasında herhangi bir ilişki yok.
Tüm bu çalışmalar ezelden beri tüm ırklar, dönemler ve cinsler için güzelliğin bir oran olduğunu gösterse de beni tamamen ikna etmiş değil. Güzelliğin “altın oran” ile “bakanın gözünde” orta bir yerde olduğuna inanmaktayım hala. Kişilik olarak “güzel insan” olmak ve içten gülümsemeyle ulaşılamayacak fi sayısı yok.
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.