X

Yürüyüş meditasyonunun faydaları nelerdir?

Düzenli yürüyüş, kan basıncını dengelerken kalp rahatsızlıkları riskini de azaltıyor. Bunlarla birlikte, bu aktivite sayesinde depresyon gibi psikolojik hastalıkların etkileri azaltılıyor. Hem fiziksel hem de psikolojik faydaları saymakla bitmeyen yürüyüş, bir farkındalık pratiği olan meditasyonla birleştirildiği zaman mucizevi etkiler gözlemleniyor. Yürüyüş ile meditasyonun bir araya getirildiği pratiğe yürüyüş meditasyonu deniyor. Bu pratik, meditasyon dünyasında hiçbir geçmişi olmayanlardan düzenli olarak meditasyon yapanlara kadar herkese hitap ediyor. Bu yazımızda, yürüyüş meditasyonunun ne olduğunu ve nasıl yapıldığını sizler için kaleme aldık.

Yürüyüş meditasyonu nedir?

Yürüyüş meditasyonu, yürüme esnasında gerçekleştirilen meditasyona deniliyor. Bu basit pratik, Budizm’den geliyor ve uzun yıllardır pek çok insan tarafından uygulanıyor. Yürüyüş yapmak tek başına bir meditasyon türü olarak yorumlanabilse de yürüyüş meditasyonu esnasında daha yavaş bir yapıya bürünülüyor. Bir başka deyişle, bu pratik günlük ritimli yürüyüşten daha dingin bir şekilde gerçekleştiriliyor.

Yürüyüş meditasyonunun yararları nelerdir?

Yürüyüş meditasyonu, sakin bir yapıya sahip olduğu için gün içinde sergilenen tüm hareketleri ve davranışları etkiliyor. Düzenli olarak bu pratiği uygulayan bireyler, gündelik hayatlarında daha bilinçli ve daha az aceleci davranıyorlar. Ayrıca, bu aktivite sayesinde stres seviyesi azaltılırken daha sağlıklı bir zihin yapısına ulaşılıyor. Bunlara ek olarak, bu pratikle kalp ve damar sağlığı destekleniyor ve kan dolaşımı düzene giriyor. Vücudun pek çok noktasına hitap eden yürüyüş meditasyonu, aynı zamanda sindirim sistemini ve kan şekerini de dengeliyor. Kısacası, düzenli yapılan yürüyüşün sunduğu tüm yararlar yürüyüş meditasyonuyla da açığa çıkıyor.

Pek çok faydası bulunan bu pratik, hem bedenini hem de zihnini rahatlatmak isteyen bireylere hitap ediyor. Modern yaşam koşuşturmacası rahat bir atmosferin önüne geçtiği için yürüyüş meditasyonu gündelik hayatın kaygılarından arınmak isteyen insanlar için ideal bir pratik oluyor.

Yürüyüş meditasyonu nasıl yapılır?

Adım atmayı engellemeyecek her alanda uygulanabilen yürüyüş meditasyonu, doğal elementler ile iç içe olunduğu zaman daha etkili oluyor. Örneğin, evinize yakın bir parkta yürüyüş meditasyonu yaparsanız yukarıda bahsettiğimiz faydalarla daha hızlı bir şekilde buluşabilirsiniz. Eğer yakınınızda doğayla bütünleşebileceğiniz bir alan bulunmuyorsa bu pratiği evde de gerçekleştirebilirsiniz. Bu noktada tek dikkat etmeniz gereken şey bu aktiviteyi gerçekleştireceğiniz yerin sessiz ve huzurlu olması.

Meditasyonu yapacağınız uygun bir alana geçtikten sonra yavaş yürüyüş ilkelerine bağlı kalmanız gerektiğini zihninize yazmalısınız. Yürüyüş meditasyonu için bilinçli farkındalıkla adımlarınızı atmalısınız. Her adımınızda ayağınızı yavaşça kaldırmalısınız ve daha sonra ayağınızı sakince öne uzatmalısınız. Ayaklarınızı yere basarken de çok yavaş bir şekilde hareket etmelisiniz. Her adım atış sürecinde derin şekilde nefes alıp vermelisiniz. Bu esnada nefeslerinize odaklanmalısınız fakat çevrenizden de kopmamalısınız. Dikkatiniz çevrenizdeki objelere çok fazla kaymaya başlarsa veya düşüncelere dalarsanız nefes alışverişinize doğru çekilmelisiniz.

Sıradan yürüyüşlerin içine 10 dakikalık bir seans gibi eklenebilen yürüyüş meditasyonu, sadece farkındalık pratiği amacıyla da gerçekleştirilebiliyor. Uzmanlar bu pratiğin sabah saatlerinde yapılmasını öneriyor çünkü gündüzleri enerji daha yoğun oluyor. Sabah enerjisiyle yürüyüş meditasyonunu birleştirdiğiniz zaman bedeninizi ve ruhunuzu daha çok geliştirebilirsiniz. Ayrıca, bu pratik esnasında mutlaka suratınıza bir gülümseme kondurmalısınız. Minik bir gülümseme sayesinde anda kalarak genel endişelerinizden uzaklaşabilirsiniz.

Zihinsel netlik, hayat akışını etkilemeyecek düzeyde stres ve iç huzur arayışındaysanız yürüyüş meditasyonunu günlük yaşantınıza dahil edebilirsiniz. Bu pratik sayesinde hem benliğinizi daha iyi keşfedebilirsiniz hem de vücudunuzu rahatlatabilirsiniz. Bu aktivitenin etkilerini daha iyi algılayabilmeniz için doğa ortamlarının önemini vurgulayarak sizlere veda etmek istiyoruz.

İlginizi çekebilir: Yemekten sonra yürüyüş yapmanın faydaları: Hangi hızda, ne süre yürümeli?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.



Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.





Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş



Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.





İlgili Makale