X

Yumurta dondurma (oosit kriyoprezervasyonu) süreci hakkında tüm merak edilenler

Yumurta dondurma veya oosit kriyoprezervasyonu, üreme çağındaki kadınlarda üreme potansiyelini korumak için bir yöntem olarak bir kadının yumurtalarının (oositlerinin) çıkarıldığı, dondurulduğu ve saklandığı bir işlemdir. Tıbbi bir müdahale ve uzman bir doktor takibi gerektiren bu süreçle ilgili tüm merak edilenleri ve kafa karıştırıcı olabilecek soruların cevaplarını bir araya getirdik.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kimler yumurta dondurma sürecine ihtiyaç duyabilir?

Kadınlar, çeşitli nedenlerden dolayı yumurtalarını dondurmaya ihtiyaç duyabilirler. Kişisel nedenlerin yanı sıra çeşitli sağlık durumları da yumurta dondurmanın bir seçenek olarak değerlendirilmesine neden olabilir:

  • Yumurtalıklara zarar verebilecek cerrahi müdahale geçirecek kadınlar,
  • Doğurganlığı etkileyebilecek kemoterapi ve/veya pelvik radyasyon tedavisi gerektiren kanser hastaları,
  • Kromozomal anormallikler,
  • Ailede erken menopoz öyküsü nedeniyle erken yumurtalık yetmezliği riski,
  • Yumurtalıklara zarar verme riski olan yumurtalık hastalıkları,
  • Yumurtalıkların çıkarılmasını gerektiren genetik mutasyonlar,
  • Çocuk doğurmayı geciktirmek için kişisel nedenlerle doğurganlığın korunmasını isteyen kadınlar,

Yumurta dondurma sürecini başlatabilirler.

Yumurta dondurma işlemi nasıl yapılır?

Öncelikle yumurta dondurma sürecine karar veren kadınların, bir uzman takibinde sağlık kontrolleri yapılır ve yumurtalık rezervleri değerlendirilir. Yaklaşık 2 haftalık bir ilaç tedavisi ile yumurtalıklar kontrollü bir şekilde uyarılır ve yumurtaların olgunluğu mikroskop altında incelenir, daha sonra en uygun olanlar seçilir. Seçilen yumurtalar, hızlı dondurma yöntemi (vitrifikasyon) kullanılarak dondurulur. Bu süreçte resmi bir prosedür takip edilir ve çeşitli belgeler ve izin dökümanları işleme tabii tutulacak kadın tarafından doldurulur. Dondurulan yumurta hücreleri  -196 °C’de sıvı nitrojen içerisinde saklanır ve kayıt altına alınır.

Dondurulan yumurtalar ne kadar saklanır?

Dondurulan yumurtalar, 1 yıl boyunca saklanır. Kişinin yıllık onayı ile 5 yıla kadar süreç uzatılabilir. 5 yıl sonrasında ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın onayı ile işlemin süresi genişletilebilir. Eğer yumurtaları dondurulan kadınlar yumurtalarını kullanmama kararı alırsa veya saklanmasını devam ettirmek istemezlerse bu kez yumurtaların imha edilmesi gerekir. Bunun için yine Sağlık Bakanlığı’na ithafen bir talep dilekçesi verilir ve süreç sonlandırılır.

Dondurulan yumurtalar daha sonra nasıl kullanılır?

Yumurtalarını donduran kadınlar gebelik sürecini başlatmak istediklerinde, yumurtalar ısıtılmak için bir tür solüsyon içerisine alınır ve tek bir spermin doğrudan yumurtaya enjekte edildiği intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu ile döllenir. Döllenen yumurtalar (embriyolar), rahme transfer edilmeye hazır olana kadar bir kültür içerisinde büyür, bu süreç genellikle 3-5 gün arasında sürebilir. Daha sonra rahme transfer edilerek gebelik süreci başlatılır.

Dondurma işleminin yumurtalara zararı var mıdır?

Yumurtaların dondurulması, hücre ölümüne neden olmaz. Dondurma işlemi, hücre içi hareketliliğin bir süreliğine durdurulmasını içerir, kullanılan vitrifikasyon ile yumurta hücreleri yıllarca canlılığını koruyabilir. Diğer bir deyişle, dondurma işleminin yumurtalara zararı yoktur. Ancak, çeşitli riskler meydana gelebilir. Küçük yumurtalık hiperstimülasyon sendromu (yumurtalıkların büyümesi ve pelvis ve karında sıvı birikmesi), enfeksiyon ve yumurta toplama prosedürüyle ilgili kanama riskleri oluşabilir.

Yumurta dondurma sürecinde göz önünde bulundurulması gerekenler

Yumurtalarınızı dondurmaya karar vermeden önce göz önünde bulundurmanız gereken birçok husus olduğunu unutmayın. Gelecek planlarınızdan finansal yeterliliğinize kadar çeşitli alanlarda bilgi sahibi olmalısınız.

1. Planlarınızı ve önceliklerinizi gözden geçirin

Kendinize birkaç soru sorun; çocuk istiyor musunuz, ne zaman hamile kalmak istiyorsunuz, kaç çocuk istiyorsunuz, kaç tane yumurta dondurma döngüsünden geçmek istiyorsunuz, ne kadar süre boyunca yumurtalarınızı dondurmayı düşünüyorsunuz… Bu ve benzeri sorular, gelecek planlarınızı ve önceliklerinizi netleştirmenize yardımcı olabilir. Ayrıca, ihtiyaç duyduğunuz fiziksel, zihinsel, duygusal ve finansal hazırlıklarınızı planlamak için de size yardımcı olabilir.

2. Mükemmel yaş yoktur, ancak daha iyi yaşlar vardır

Eğer böyle bir sürece girmeye karar verdiyseniz bilmenizde fayda var ki; yumurtalarınızı dondurmak için mükemmel bir yaş yoktur, ancak daha iyi yaşlar vardır. Amerikan Üreme Tıbbı Derneği’ne göre, yumurtalarınızı dondurmak için en uygun zaman, daha yüksek bir yumurtalık rezervine ve daha sağlıklı yumurtalara sahip olduğunuz 20’li yaşlarınız ve 30’lu yaşlarınızın başıdır. Doğurganlık hormonlarınızı test ettirmek, yumurtalık rezervinizin durumu hakkında size çok şey söyleyebilir ve doktorunuzun görüşleri doğrultusunda yumurta dondurmanın sizin için doğru olup olmadığına karar vermenize yardımcı olabilir. Bununla birlikte, 38 yaşın üzerindeki kişiler için yumurta dondurma önerilmemektedir.

3. Yumurtaları dondurmak, gebeliği garantilemez

Yaygın bir yanılgının doğrusunu öğrenmenizde fayda var. Yumurta dondurma, şu anda bebeğinizin doğum zaman çizelgesini bilmek açısından üzerinizdeki stresin bir kısmını alabilir, ancak bu, sonsuza kadar doğurganlığınızı garanti altına almanın kesin bir yolu değildir. Doğurganlık yaşla birlikte değişir, örneğin yumurtalarınızı 25 yaşında dondurur ve 35 yaşında kullanırsanız, o yaşta gebe kalmanın ve hamilelik sürecinin gerçekleriyle yüzleşirsiniz. Bunlar, yumurtalarınızı dondurmanın lehinde veya aleyhinde olan argümanlar değildir – bunun sizin için doğru karar olup olmadığına yalnızca siz ve doktorunuz karar verebilir – ancak bu sürecin basit bir dondurma işlemi ve sonrasında dileğiniz kadar unutma özgürlüğü meselesi olmadığını bilmeniz önemlidir.

4. Yumurta dondurma süreci pahalıdır

Yumurtalarınızı dondurmayı düşünüyorsanız, prosedürün masraflarını göz önünde bulundurmalısınız. Ülkemizde çeşitli devlet ve özel hastanelerde, kadın sağlığı polikliniklerinde veya tüp bebek merkezlerinde yapılabilen yumurta dondurma işlemi, klasik sağlık sigortası tarafından karşılanmamaktadır. Bu nedenle varsa tamamlayıcı veya özel sağlık sigortanızın yumurta dondurma işlemlerini karşılayıp karşılaşamadığını öğrenmeniz veya maliyetinin ne olacağını hesaplamanız gerekir. Ayrıca, süreci uzattıkça maliyetinin de artacağını göz önünde bulundurmalısınız.

Son olarak, süreci başlatmaya karar verdiğinizde şartları size en uygun ve teşekküllü bir sağlık merkeziyle görüştüğünüzden emin olun. Laboratuvarın veya kliniğin başarı oranını, sürecin nasıl işlediğini, yumurtalarınızın nasıl saklanıp takip edileceğini, sizinle ilgilenecek doktorunuzu kısacası sürece dahil olan her prosedürü incelemeyi unutmayın.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: mayoclinic, healthline, uclahealth

İlginizi çekebilir: Annelik yolculuğuna çıkmaya hazır olanlara bedensel ve zihinsel sağlık için ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale