X

Yükünüzü hafifletecek valiz hazırlama tüyoları

En etkili valiz hazırlama tüyoları

Deneyimli gezginler bilirler: Valiz hazırlamak gerçekten sanattır! Seyahatiniz boyunca evini sırtında taşıyan bir kaplumbağa gibi dolaşmak istemiyor ve en etkili ve hafif bir valiz yapmanın yollarını merak ediyorsanız sizin için derlediğimiz valiz hazırlama tüyolarına mutlaka göz atın:

Gittiğiniz yerin ruhuna göre hareket edin

Diyelim ki 7 günlük bir Güneydoğu Asya seyahati planladınız ve gittiğiniz dönem bölgede yaşanan sıcak günlere denk geliyor. Bu demek oluyor ki tüm seyahatinizi, basit bir şort – tişört – terlik ya da spor ayakkabısı kombinasyonuyla geçirmeniz son derece olasıdır! Yani tropik ve bohem ruhuyla öne çıkan Tayland’ın minik adalarına giderken, yanınıza -bir kere bile giymeden geri getireceğiniz- abiye ya da ceket benzeri kıyafetler almanız kadar gereksiz bir şey olamaz. Kısacası bir yere gitmeden önce yanınıza alacağınız eşyaları, gideceğiniz yerdeki kültürel yapı, iklim koşulları ve seyahat amacınızı göz önünde bulundurarak planlayın ve mümkünse bu planın dışına çıkmayın.

Valizinizi gittiğiniz yerin ruhuna göre hazırlayın

Eşyalarınızı sınıflandırın

Eşyalarınızı, boyut ve şekillerine göre sınıflandırmanız valizinizde ciddi bir yer tasarrufu sağlayacaktır. Örneğin tüm tişörtleri aynı şekilde katlamak ve valizin aynı köşesine yerleştirmekle, bu tişörtleri gelişi güzel şekilde katlayıp valizin farklı köşelerine serpiştirmek arasında ciddi bir fark vardır. Yani benzer form ve büyüklükteki eşyaları mümkünse gruplandırarak yerleştirin. Bunu yapmanız hem valizinize daha çok eşya sığdırmanızı hem de seyahatiniz boyunca valizinizi darmadağınık hale getirmeksizin aradığınızı kolayca bulmanızı sağlar. En işlevsel valiz hazırlama tüyolarından biri de çorap ve iç çamaşırı gibi küçük parçaları, top şeklinde katlayarak valizinizde bulunan eşya bloklarının arasını dolduracak şekilde yerleştirmektir. Bu küçük parçaları bu şekilde yerleştirerek valizinizde ekstra alan kazanabileceğiniz gibi, hareket halindeyken valizinizdeki eşyaların sağa sola savrulmasını da önlemiş olursunuz.

Önceliklerinizi belirleyin

Valizinizi toplamaya başlamadan önce mutlaka bir liste yapın ve yanınıza almayı düşündüğünüz şeyleri önem sırasına göre yazın. Yani listenizin 1. Sırasında sizin için “olmazsa olmaz” diye nitelendireceğiniz bir eşya olsun. Listenin sonlarına doğru yanınıza almasanız da olacak şeyler sıralansın ve valiziniz tamamen dolduğu noktada listenin geri kalanını yanınıza almayı unutun. (Tabii bu da listenizi hazırlarken uzun uzun düşünmeniz gerektiği anlamına geliyor!) Bu öncelik listesi uygulaması, sizi evdeki gerekli gereksiz her şeyi yanınızda taşıma sevdasından alıkoymaya yardımcı olacak garantili bir yöntemdir.

Liste yapmak en garantili yöntemdir

Alan kazandıran hilelerden faydalanın

Özellikle kış tatillerine çıkarken valiz hazırlamak biraz daha zordur. Bunun sebebi ise mont, kayak elbisesi, yünlü kazak ve uyku tulumu gibi eşyaların fazlasıyla hacimli olmasıdır. Siz de valiz hazırlarken eşyalarınızın büyük hacimleriyle başa çıkamıyor ve valizin üzerine oturmak gibi demode(!) yöntemlerden medet umuyorsanız vakumlu saklama poşetleri imdadınıza yetişebilir. Giysi ve tekstil ürünlerinin hacimlerini ciddi anlamda küçülten bu vakumlu poşetler hem çok ucuz hem de pratiktir.

Yine valiz hazırlarken “Keşke bunları daha küçük yapsalar” dedirten şeylerden biri de kozmetik ve kişisel bakım ürünlerine ait şişelerdir. Eğer çok uzun bir seyahate çıkmıyorsanız şampuan, saç kremi ve diğer tüm krem çeşitlerini minik seyahat boy şişelere boşaltabilir ve bu pratik şişeler sayesinde valizinizi hafifletebilirsiniz. Üstelik dönüşte bu ürünleri taşımak zorunda olmamanız da cabası!

Valizinizi bir yapboz gibi planlayın

En etkili valiz hazırlama tüyolarından biri de valizinize yerleştireceğiniz her eşyayı bir yapbozun parçaları gibi düşünmektir. Örneğin ayakkabıları aynı yöne doğru yerleştirmek yerine, bu ayakkabı çiftlerini tıpkı ayakkabı kutularında olduğu gibi yerleştirmelisiniz. Ve tabii ki bulduğunuz her boşluğu bir başka eşyayla doldurmalısınız!

Başta da belirttiğimiz gibi valiz hazırlamanın bir de  “sanatsal boyutu” var. Ne demek istediğimizi anlamak için aşağıdaki videoyu izleyerek, ilham alabilirsiniz.

Kullan – at eşyalar tercih edin

Seyahat valizinizi yaparken önemli eşyalarınızı valizinize koyduktan sonra, çok sık değiştirilecek ve maliyet açısından nispeten ucuz eşyaları (çorap, iç çamaşırı, tişört ve havlu gibi) gideceğiniz yerden almayı tercih edin. Hemen her ülkede bulunan büyük marketlerden ya da yerel pazarlardan uygun fiyatlarla temin edeceğiniz bu kullan – at ürünleri kullanarak hem yükünüzü hafifletir, hem de dönüşte eve getireceğiniz hediyelik eşya ve alışverişleriniz için valizinizde fazladan yer açabilirsiniz.

 

Kaynak:

Heatrow.com

Cntraveller.com

 

İlginizi çekebilecek diğer içerikler:

Tatil planlarınıza yön verecek 2015’in en iyi filmlerinin çekildiği mekanlar

Mevsime göre seyahat rehberi: Hangi dönemde nereye gitmeli?

2016’da 10 eşsiz tatil önerisiyle dünyayı yeniden keşfediyoruz

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale