X

Yüksek bilinç seviyesi ne anlama geliyor ve nasıl yakalanabilir?

Amerikalı meşhur cerrrah ve yazar Leonard Shlain, Leonardo da Vinci’nin zekasının kaynağını açıklamak için “Onun benzersiz beyin ağı, kendisine dünyayı daha yüksek boyutlu bir noktadan görme fırsatını tanıdı” diyor. Peki bu yüksek bilince sahip olmak, insanın ne olduğunu anlamak için batıl ve ruhani inanışları bagajımızdan atıp dünyevi algılarımızı zenginleştiren bir şey olabilir mi?

Günümüzdeki çağdaş filozoflaın çok az bir kısmı, felsefenin eskiden olduğu gibi kamusal hayata rehberlik etme ve kişisel gelişim için pratik bir araç olma görevlerini yeniden canlandırmak için birçok çalışma yaptı. İnsanın mutluluğu için sanatın rolünün ne kadar büyük olduğunu savunan Alain de Botton veya zorlukların karakterimizi nasıl geliştirdiğini öğreten Nietsche buna örnek verilebilir.

De Botton’un Tim Ferries ile yaptığı fantastik konuşma da insana yüksek bilinç konusunda çok şey anlatıyor:

“İnsan olarak yaşamımızın çoğunu düşük bilinç seviyesinde davranışlar sergileyerek geçiriyoruz. Genellikle kendimize dair endişeler taşıyoruz. Kendi başarılarımızı, kendi hayatımızı dar bir çerçevede tanımlıyoruz.

Bize karşı herhangi bir suçlama veya tehdit olmadığı zamanlarda, belki gece geç saatlerde yüksek bilinç haline girebiliriz.

Sıradan bir hayat pratik, içe bakıştan yoksun ve sadece kendini gerekçelendiren bir görünüm ortaya çıkarır. Bu da “düşük bilinç sahibi olmanın” göstergesidir denilebilir. Nörobilimcilerin bahsettiği ve alt zihin diye adlandırdıkları beynin alt kısımları, bizlere vurulduğunda misilleme yapmayı, başkalarını suçlamayı, hemen yanıt gerektiren soruları bastırmayı, serbest çağrışımlarda başarısız olmayı ve kim olduğumuz, nereye gittiğimiz konusuna takılıp kalmayı öğütler.

Oysa nadiren de olsa, bize karşı herhangi bir suçlama veya tehdit olmadığı zamanlarda, belki gece geç saatlerde veya sabah erken saatlerde, bedeniniz ve tutkularınız sakinleştiğinde yüksek zihnimize girebilme ayrıcalığını yakalarız. Nörobilimciler bu alana neo-korteks diyor, yani hayal gücü, empati ve tarafsızlığın merkezi. İşte bu zamanlarda kendi egolarımızı serbest bırakıp, daha az önyargılı ve daha çok evrensel bakış açısına sahip insanlar oluruz.

Böyle zamanlarda zihin kendi çıkarlarının ve ihtiraslarının ötesine geçer. Başkalarını hayal gücünün kapılarını daha çok aralayarak düşünmeye başlarız. Onlara eleştiriler yöneltmek veya saldırmak yerine, davranışlarının ilkel zihinlerin baskısıyla ortaya çıktığını ve bize karşı herhangi bir kasıt içermediğini düşünürüz. Onların huysuzluklarının, “kötü niyet” değil, sadece geçmişte aldıkları yaraların semptomları olduğunu görmeye başlarız.

Yüksek bilinç hali maalesef kısa sürelidir.

Yavaş yavaş gerçekleşen bu dönüşüm, insanı hayretler içinde bırakan ve başkalarının davranışlarının bizi nasıl etkilediğini değil, nasıl oluştuğunu düşünmemizi sağlayan bir gelişim. İnsanlığa karşı verilmesi gereken doğru yanıtın korku, kin veya öfke değil, her zaman sevgi olduğunu algılarız. Böyle zamanlarda dünya çok daha başka bir görünüme bürünür. Acının ve yetersiz çabanın, sesini duyurmaya çalışan, başkalarını ezen insanlarla dolu bir yer olmaktan çıkıp sakin, güzel ve kırılgan bir yer haline gelir.

Yüksek bilinç hali maalesef kısa sürelidir. Bunu uzun süreli hale getirmek mümkün değil çünkü günlük hayatta ihtiyacımız olan birçok önemli görevin gereksinimlerini karşılamıyor. Ancak bu tür durumlar ortaya çıktığında fırsatı kaçırmadan yüksek bilinç örneği sergilenebilir. Yüksek bilinç, ilkel zihin üzerinde elde edilmiş muazzam bir zaferdir. Aslında bu yüksek bilincin avantajlarına karşı biraz daha uyanık olursak, hayattaki deneyimlerimizi gereksiz bilinmezliklerden kurtarıp daha işlevsel hale getirebiliriz.”

Kaynak:
Brain Pickings

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Dünyayı nasıl algıladığınızı biliyor musunuz?

Zihnin ilacı: Bilinçli farkındalık (Mindfulness)

Kontrol edemediğiniz şeylere hayatınızda yer vermeyin

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale