Yüklerinizden kurtulmak ve yaşamın tadını çıkarmak için: Kontrolü bırakmanın gücü
Hepimizin etrafında, herkesi ve her şeyi kontrol etmeye çalışan en az bir kişi vardır. Belki de o kişi sizsiniz. Bu durum hem kontrol edenin kendisi, hem de etrafındakiler için çok büyük sıkıntı olabiliyor.
Kontrolcü kişilere baktığımızda, genellikle mükemmeliyetçi bir yapıda ve sert kuralları olan kişiler olduklarını görüyoruz. Bu kişilerin değişime de toleransı olmuyor. Olaylar kendi sert ve değişmez kurallarına göre yürüsün diye kontrol halindeyken, yaşamı kaçırıyorlar. Bu durum kişinin zihinsel esnekliğe ihtiyacı olduğunu gösteriyor.
Bence takıntılı bir şekilde kontrol etme davranışı, güvende hissetme ihtiyacından kaynaklanıyor. Kendinizi neden korumaya çalışıyorsunuz? İpleri bıraktığınızda ne olacağından korkuyorsunuz? Acı ve hayal kırıklığı yaşamaktan mı korkuyorsunuz yoksa?
Bence esas meseleye geldik. Evet, olaylar sizin istediğiniz şekilde gitmediğinde ve insanlara güvenerek ipleri bıraktığınızda acı çekme ihtimaliniz var. Ancak hiç acı çekmeyecekmiş gibi yaşamak, çok büyük yanılgı. Her duygunun bir işlevi var ve tüm duygular yaşanmalı. Yanlış anlaşılmasın, tedbir almayın demiyorum. Tedbirinizi alıp kişisel sınırlarınızı koruduktan sonra kimse size kolay kolay zarar veremez.
Ruh sağlığımız için etrafımızdaki herkesi ve her şeyi kontrol edemeyeceğimizi kabul etmemiz gerekiyor. Kontrol etmeye çalıştığımız kişiler yakınlarımız ise onların kişisel sınırlarını ihlal ettiğimiz için onların bize öfke duymasına sebep oluruz. En sağlıklı yol, gerekli tedbirleri alıp, zihnimizi korku senaryolarından ziyade içinde bulunduğumuz ana getirmek. Hayat korkularımızla, kendi sınırlı alanımızda kuralcılık oynamak için değil, yaşamamız için var.
Bu konuda desteğe ihtiyacınız varsa bana www.ayselkeskin.net’ten ulaşabilirsiniz. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.