X

Yorgunluğu gizleyen makyaj hileleri: 11 adımda canlı bir yüze kavuşun

Söz konusu uyku olduğunda, her zaman daha fazlasını istiyoruz. Özellikle, o veya bu nedenle normalden daha az uyuduysak yataktan çıkmak ve bitkin görünmemek o kadar zor ki! Yeterli ve kaliteli uyku (uzmanlara göre ortalama 7-8 saat), cildinizi doğal olarak tazeleyip canlandırırken; yorgunluk donuk bir cilt, şişmiş göz altları gibi sonuçlar yaratabilir. Neyse ki böyle zamanlarda, tazelenmiş ve dinlenmiş görünmek için yapabileceğiniz birkaç şey var. Bazı basit ama etkili makyaj hileleriyle yorgun gözlerinizde tam tersi bir etki yaratabilirsiniz.

Yorgunluğu gizleyen makyaj hileleri

Bitkin görünmemek için her sabah üç shot espresso içmek yerine, aşağıdaki makyaj hilelerini deneyin. Etkili makyaj ipuçları ve doğru ürünlerle yapılan bir yorgunluğu gizleme makyajı, günün ilk kahvesini içmeden önce bile parlak bakışlara sahip olmanızı sağlayacak.

1. Göz kreminizle, renkli bir nemlendiriciyi karıştırın

Göz kremi, cilt bakım rutininin önemli bir parçası. Her zaman kullandığınız göz kreminizi, göz altlarınızdaki yörünge kemiğinin çevresine nazikçe uygulayın. Göz çevreniz hala nemliyken, göz kapağınızın üzerine ve kirpik çizginiz boyunca renkli bir nemlendirici sürün. Bunu yapmak, yorgunluğa bağlı olarak kararmış göz altlarını kapatmanızı sağlayacak. Böylece daha az yorgun bir görünüm yaratmış olacaksınız.

2. Aydınlatıcı bir nemlendirici kullanın

Işıltılı ve taze bir cilt görünümü için cildi makyajdan önce nemlendirmek büyük önem taşıyor. Bu noktada aydınlatıcı bir nemlendirici kullanmanız hayal ettiğiniz etkiyi ortaya çıkarmaya yardımcı olabilir. Bu tür nemlendiriciler, cildinize parlaklık katar ve size yumuşak, esnek bir cilt verir.

3. Kapatıcıyı unutmayın

Gözlerinizdeki yorgunluğu, makyajla nasıl gizleyeceğinizi merak mı ediyorsunuz? Öyleyse, kapatıcınıza sarılın. İster göz altlarınızda koyu halkalar, ister hafif bir kızarıklık olsun, kapatıcı makyajınızı gerçek anlamda değiştirebilir. Kapatıcıyı üçgen şeklinde uygulamak yerine, göz altının iç köşesine ve alt kapağın dış köşesine yukarı doğru döndürerek uygulayın. Böylece koyu halkalara, şiş gözlere ve solgun cilde elveda deyin.

4. Beyaz göz kaleminden yardım alın

Yorgun gözlerden kurtulmanın en hızlı ve kolay yolu, göz kapakları için beyaz veya ten rengi bir göz kalemi seçmektir. Beyaz renk tonu sadece gözlerinizi canlandırmakla kalmaz, aynı zamanda daha büyük ve canlı görünmelerini de sağlar.

5. Göz makyajınızda şeffaf gölge kullanın

Alt kirpik çizginizi, gözlerinizi daha küçük gösterebilecek şekilde farla kaplamak yerine, kirpiklerinize şeffaf bir açık kahverengi gölge tabakası sürün. Bu, gözleri daha büyük göstermenin kolay bir yolu ve kelimenin tam anlamıyla saniyeler sürüyor. Hafif ve açık renkli bir toz far kullanmak, ışığı yansıtır ve daha aydınlık bir görüntü verir. Ayrıca, astar olarak göz farı kullanmak, diğer ​​​​ürünlere göre daha uzun süre dayandığı için kalıcı bir makyaja da yardımcı olur.

6. Kaş kalemi ile kaşlarınızı belirginleştirin

Makyaj uzmanları, her zaman genç bir görünüme sahip olabilmeniz için kaşlarınızın mutlaka göz şeklinize uygun şekilde olması gerektiğini söylüyor. Aksi takdirde yorgun değilken bile böyle bir görünüm yaratabilirsiniz. Eğer birbirine yakın gözleriniz varsa uzun bir kavis seçin, geniş gözleriniz varsa daha yumuşak kaşları tercih edin. Kaşlarınızın şeklini bir kaş kalemi ile değiştirin veya belirginleştirin.

7. Kirpiklerinizi kıvırın

Yorgunluk ifadesi en çok gözlere yerleştiği için makyaj hileleri de en çok gözlere odaklanıyor. Kirpiklerinizi kıvırdığınızda uzar, kalkar ve gözlerin daha açık görünmesini sağlar. Hatta çok fazla makyaj yapmıyor ve anında göz açıcı bir etki istiyorsanız, kirpikleri kıvırmak bunu yapmanın en iyi yolu.

8. Maskarayla gözlerinizi büyütün

Üst ve alt kirpiklere birkaç kat maskara sürmek, gözlerin daha iri görünmesini sağlar. Bu noktada kirpik uzatma etkili fırçaya sahip bir maska kullanmayı deneyin.

9. Biraz allık ekleyin

Söz konusu yüzünüzü canlandırmak olduğunda, allık olmazsa olmaz makyaj malzemelerinden. Ten renginize uygun toz veya krem bir allıkla yüzünüzü anında taze ve ışıltılı gösterebilirsiniz. Sağlıklı bir renk akışı için allığı elmacık kemiklerinin üzerine uygulayın.

10. Yarı saydam pudra geçin

Yarı saydam pudra, donuk teninizi canlandırmak için başvurabileceğiniz hızlı bir güzellik tüyosudur. Sadece yağlı cildi matlaştırmakla kalmayıp yorgun göz kapaklarını da aydınlatır. Hafif bir pudra seçerseniz ince çizgilere ve kırışıklıklara yerleşmez ve cilde doğal bir ışıltı katar.

11. Dudaklarınızı renklendirin

Donuk ve yorgun cildi renklendirmek için son olarak dudaklarınıza hafif bir dokunuşta bulunmanızda fayda var. Makyaj görünümünüze göre dilediğiniz renkte bir ruj seçebilirsiniz. Klasik kırmızıdan nude tonlara veya hafif pembe bir parlatıcıya kadar, bu konuda sayısız seçeneğe sahipsiniz.

İlgili ürünlere ulaşmak için görsellere tıklayabilir veya Makyaj listemizi inceleyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Günlük makyajınıza tazelik ve ışıltı katmanın yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale