X

Yönetmen Yüksel Aksu ile hayatı ve projeleri üzerine

Yüksel Aksu ile hayatı ve projeleri üzerine

Zamanında yönettiği Yasemin Yalçın’ın ‘Yasemince’sinden, Berna Laçin’in başrolünü paylaştığı ‘Bir Dilim Aşk’ dizisinden, uzun soluklu dizilerden olan ‘Yılan Hikayesi‘nden,  zamanındaki bütün ödülleri toplamış ‘Dondurmam Gaymak‘ isimli sinema filminden, Son zamanların en çok ses getiren dizilerinden olan ‘Leyla ile Mecnun‘dan ve daha bilumum başarılı projelerinden tanıdığımız Yüksel Aksu ile çocukluğu, birçok projesine konu olan memleketi ve dahası hakkında konuştuk.

Yüksel Aksu ile kuzen olmamız sebebiyle ve Ege insanı olmasının getirdiği sıcak kişiliği ile, samimi bir röportaj gerçekleştirdik.

Muğla’ya gittiğimde ‘Yüksel Aksu’ lafı ne zaman geçse, ortak noktası hep şu olurdu konuşmanın: “Yüksel hep ‘yönetmen olmak istiyorum’ derdi.” Nedir bu işin aslı, çıkış noktası?

Kuyruklu yalan… Hem de toplusal yalan. Bizim çocukluk ve gençliğimizde öyle bir meslek yoktu. Taşra açısından yani. Ama daha çocukluktan ve kendimi bildim bileli oyun, sahne, temaşa, seremoni vs. ile ilgili her şeyin içinde olurdum. İlkokul-ortaokul müsamere sonrası tiyatro, resim, müzik edebiyat, siyaset hep hayatımda oldu. Akrabalarım muhtemelen herhangi bir sanat dalında iyi olabileceğimi düşündüler. Günün sonunda hepsini yönetmenlikte toplamışlardır. Benim yönetmenlik fikrim tam olarak 22 yaşında, başka okullarda sürttükten sonra oluştu.

Yüksel Aksu ile hayatı ve projeleri üzerine

Yasemin Yalçın’ın uzun süre devam eden skeçlerinin toplandığı “Yasemince”‘yi çektiniz. Karakterlerde esinlenilmiş kimseler oldu mu hiç? Sürahi Hanım’ın hep ortak akrabamız olan Hatice Teyze’den ilham alındığı söylenirdi, büyük çerçeveli kalın camlı gözlükleriyle mesela. Var mı bir doğruluk payı?

Hayır; çünkü Sürahi Hanım tiplemesi geliştirilip ünlü olduktan sonra, neredeyse 10 yıl sonra, onlara yönetmen oldum. Sürahi Hanım patladığında ben henüz sinema öğrencisiydim. Ayrıca neneme huy olarak değil tip olarak benziyordu. Nenem çok iyi bir insan, aynı zamanda otacı, biraz da şaman karakterli biriydi. İnsanlara şifa ve iyilik dağıtırdı. Sen hatırlamazsın ama Ramazan Dayı’m bilir; dedem de tüm havzanın ortopedisti gibi kırık çıkık işlerine bakardı. Sadece insanları değil, hayvanları da sağaltırdı. Sürahi Hanım’ın geline yaptığını nenemin gelinlere yaptığını sanmıyorum. Tabi gene de sen yaz tatiline gidince yengemlere bir sor. Ben ne desem yalan, sonuçta torun konuşuyor. Ama Yasemin ona misafir olduğunda çok mutlu olmuştu; aynı Sürahi Hanım diye çok sevmişti. Hala da onu sorar.

Yüksel Aksu ile hayatı ve projeleri üzerine

Şimdiye kadar ‘En büyük başarım’ veya ‘En büyük hedefim’ dediğiniz bir proje veya işbirliği oldu mu/var mı ?

Çocukken dondurmacılığım iyiydi. Ustamdan daha iyi satardım. Sonra filmini yaptım, o da iyi oldu. Sanırım benim hayatımdaki başarı dondurma temasının etrafında dönüyor.

En büyük hedef bir tane değil, binlerce hedefim var. Umarım 1000 yıl yaşarım!

Özellikle son iki filminizde gördüğümüz Muğla’nın kültürünü, şivesini kullanmanız; doğduğunuz, büyüdüğünüz yerlere olan şükran duygusu mu, yoksa yörenin esprili yanlarından fazla malzeme çıkması mı?

Her ikisi de sayılır. Dünyanın en komik ve neşeli insanları benim bölgemde yaşıyor. Ya da bana öyle geliyor. Memleketimi ve insanlarını çok seviyorum. Ayrıca o coğrafyada tarihsel olarak çok güçlü bir drama geleneği var. 

Yüksel Aksu ile hayatı ve projeleri üzerine

TRT 1’de yayınlanmış olan ‘Leyla ile Mecnun‘ dizisini çekerkendi sanırım, bir ‘talkshow’da izlemiştim sizi. Çok keyifli ve esprili bir yanınız var, projelerinizde de hep bu yönde çalışmalar gördük. Kamera arkasından önüne geçmeyi düşündünüz mü hiç, böyle bir teklif geldi mi?

Çok teklif aldım ama pek ilgimi çekmedi. Her sene TV programı veya film oyunculuğu teklifi alırım.

Oyunculuk zor ve meşakkatli bir iş. Hele hele ezber yapmak zulüm. Ama oyunculuk geçmişim var, profesyonel olarak uzun zaman oyunculuk yaptım. Oyunculuktan çok anlatıcılığı seviyorum.

Yeni projeler var mı bizi bekleyen?

Var, hem de çok! Tembel bir Ege’li olarak nasıl yetiştireceğim hepsini bilmiyorum.

Yüksel Aksu ile hayatı ve projeleri üzerine

Kendisine tekrar çok teşekkür ederiz.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

 

Gökçen Gökyer: Gökçen Gökyer - Gündüzleri bir Yüksek Şehir Plancısı, geceleri ise bir blogger, bir köşe yazarı. İYTE'de lisans, ODTÜ'de master, HafenCity Universitat'da Erasmus yaptı. Birçok ülke, birden fazla kıta gördü. Hayatta tat alınması gereken her şeyi itinayla araştırır, bulur, bulduğunu da duyurur; yazar.. Network kurmak ise temel hayat duruşudur. Senin de gelmen o yüzden önemlidir, beklerim: gokcengokyer.blogspot.com ;)

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale