X

Yoğurt mayalamanın püf noktaları: Evde yoğurt nasıl yapılır?

Artık birçok kişi yoğurt mayalamanın püf noktaları sayesinde kendi yoğurdunu kendisi hazırlıyor. Yoğurt, kültürümüzde çok sevilen ve tüketilen bir süt ürünü. Bu lezzetli besin, katkı maddeleri olmadan ev ortamında hazırlandığında ise daha fazla sağlık deposu oluyor. Bu konuda klasik yoğurt mayalamanın yanı sıra fırında yoğurt mayalama seçeneğiniz de var. Lezzetli bir yoğurdun sırrı sadece tadında değil, aynı zamanda kıvamında. Peki yoğurt mayalarken sert olması için ne yapmalı? Kalıp gibi yoğurt nasıl yapılır? Tüm bu soruların yanıtları ve yoğurt mayalamanın püf noktaları için okumaya devam edin.

Kalıp gibi yoğurt nasıl yapılır?

İdeal kıvamda ve lezzette yoğurt mayalamak için sırasıyla şu adımları izleyin:

Taş gibi yoğurt mayalama: Adım 1

  • Derin bir tencereye 1 litre süt ekleyin ve tencereyi ocağa alarak kaynamaya bırakın. Yoğurdun lezzeti için eğer mümkünse paketli ürünler yerine doğal süt kullanmaya özen gösterin.
  • Bir püf noktası olarak sütü kaynatırken kepçe yardımıyla karıştırın ve karıştırırken kepçeyle sütü alıp tekrar havadan tencereye dökün. Bu sayede sütün içindeki suyun buharlaşmasını hızlandırmış olursunuz.
  • Bir diğer tüyo ise kaynama sırasında eğer ocak başında beklemeyecekseniz kepçeyi sütün içinde bırakmanız. Bu sayede taşmasını önleyebilirsiniz.

Taş gibi yoğurt mayalama: Adım 2

  • Sütünüz kaynadıktan sonra, mayalayacağınız kaba alarak ılınmasını bekleyin.
  • Peki taş gibi yoğurt kaç derecede mayalanır? Süt 45-50 derece sıcaklığa gelmeden mayalamaya başlamayın. Yani mayalamak için ideal sıcaklık bu olmalı. Eğer ölçmek için termometreniz yoksa serçe parmağınızı kullanın. Parmağınızı sütün içinde 6-7 saniye tutabiliyorsanız benzer ısıya gelmiş demektir.

Taş gibi yoğurt mayalama: Adım 3

  • Yoğurt mayalamak için önceden ayırdığınız 1 tatlı kaşığı yoğurdu, kaynattığınız sütten 3-4 yemek kaşığı alarak başka bir kapta karıştırın. Karışımı fazla çırpmayın.
  • Bu tarifte 1 litre sütten söz ediyor olsak da her bir litre için tepeleme bir tatlı kaşığı yoğurt ile mayalama yapabilirsiniz.
  • Taş gibi yoğurt mayalamanın püf noktası, az maya ile uzun süre mayalamaktır. Bu sayede yoğurdunuz daha geç ekşir, daha uzun ömürlü olur.

Taş gibi yoğurt mayalama: Adım 4

  • Hazırladığınız mayayı tencerenin ortasından sütün içine yavaşça boşaltın ve karıştırın. Topak olmaması önemli, bu yüzden karışımın homojen olduğundan emin olun.
  • Bu aşamadan sonra isteğe bağlı olarak karışımı kavanozlara veya güveç kaplarına alabilirsiniz.

Taş gibi yoğurt mayalama: Adım 5

Yoğurt mayalarken normalde çarşaf, battaniye türevi bir şeyle sarılıp sıcak tutulması sağlanır. Eğer fırınınız varsa bu aşamada ondan yararlanabilirsiniz. Fırında yoğurt mayalamanın püf noktaları ise şu şekilde:

  • Fırınınızı 50 dereceye ayarlayıp ısıtın. 4 saat boyunca içinde mayalanmaya bırakın.
  • Fırında yoğurt mayalama konusunda bir diğer seçeneğiniz fırınınızı 50 derecede 5 dakika ısıtıp kapatarak 5-6 saat boyunca mayalanmasını beklemek.
  • Son yöntem ise soğuk fırında yoğurt mayalama. Fırını hiç ısıtmadan mayalı sütü fırına koyarak 8-9 saat bekleterek de yoğurdunuzu mayalayabilirsiniz.
  • Hangi yöntemi seçerseniz seçin; doğru adımları izlediğiniz sürece taş gibi yoğurt elde edeceksiniz.

Yoğurt mayalarken sert olması için ne yapmalı?

Yoğurt nasıl mayalanır anlattıktan sonra dikkat etmeniz gereken diğer noktalara değinelim.

  • Eğer fırında yoğurt mayalayacaksanız mutlaka kabın ağzı olacak şekilde fırına koyun.
  • Yoğurdunuzun mayalanma sürecinde fırının kapağını hiç açmayın. İdeal kıvam için en az 6 saat fırında kaldığına emin olun. Çalışan fırın yönteminde bu süre, 4 saattir.
  • Soğuk fırında yoğurt mayalayacaksanız, fırına koyacağınız sütün kapağı mutlaka kapalı olmalı.
  • Mayalama işlemi tamamlandıktan ve yoğurdu fırından aldıktan sonra, birkaç saat buzdolabında kapağı kapalı şekilde bekletmek de yine taş gibi yoğurt mayalamanın püf noktası.
  • Taş gibi yoğurt mayalamak için maya yapacağınız yoğurdun kıvamının da ideal olmasına dikkat edin. Sulu yoğurtlardan alınan maya, yeni yoğurdun da sulu olmasına yol açabilir.
  • Kalıp gibi yoğurt yapmanın bir başka sırrı, farklı süt çeşitlerini birlikte kullanmak. Sütünüzün yarısını manda, yarısını keçi sütü, kalanını ise inek sütü olarak tercih ederseniz daha kıvamlı bir yoğurt elde edersiniz.
  • Tüm bu püf noktalarından sonra yoğurdunuzu artık afiyetle tüketebilirsiniz! Bir sonraki mayalama için yoğurdunuzdan bir parça maya ayırmayı unutmayın!

Yoğurt mayalamanın püf noktaları: Süt seçimi nasıl olmalı?

Lezzetli yoğurdun sırrı, biraz da ana malzemesi olan sütün lezzetinde yatıyor. Yani süt seçimi son derece önemli. Peki yoğurt mayalarken pastörize süt mü yoksa çiğ süt mü kullanmalı?

Her ikisiyle de yoğurt yapılabilmesine rağmen tercihinizi çiğ sütten yana kullanmanız en doğrusu. Bu sayede sütün faydalarından maksimum seviyede yararlanmış olursunuz. Pastörize sütler, çeşitli işlemlerden geçirildiği için yoğurdunuzun kıvam almasını zorlaştırabilir. Bı nedenle temizliğine ve tazeliğine güvendiğiniz yerlerden çiğ süt alarak yoğurt mayalamanızı öneririz.

Yoğurt mayalamanın püf noktaları: Yoğurdun ekşimesi nasıl önlenir?

Bazen özenle hazırladığınız yoğurtlar, daha tamamını tüketmeden sulanabilir ve ekşiyebilir. Bunun önüne geçmek için alabileceğiniz çeşitli önlemler var.

  • Yoğurdu büyük bir kabın içinde mayalamak yerine, mayayı ilave ettikten sonra cam kapların veya minik kapaklı kaselerin içine aktarın. Minik porsiyonlar halinde mayalanan yoğurtlarınızı sürekli açmayacağınız için ekşime, bozulma gibi durumların önüne geçebilirsiniz.
  • Yoğurdunuzu demir döküm tencerelerde ya da emaye tencerelerin içerisinde mayalamak da daha uzun süre dayanmasını sağlar.
  • Yoğurt mayalarken kullandığınız mayanın taze, kıvamlı bir maya olmasına özen gösterin. Bu sayede uzun süre afiyetle yiyebileceğiniz yoğurtlar elde edebilirsiniz.

Yoğurdun besin değerleri

Biraz da bu lezzetli besinin sağlığa olan faydalarından bahsedelim… Yoğurt kaç kalori merak edenler için yoğurdun besin değerlerini de açıklayalım:

100 g yoğurt yaklaşık 73 kaloridir ve içerisinde aşağıdakiler bulunur:

  • 83.56 g su
  • 73 kcal enerji
  • 9.95 g protein
  • 1.92 g yağ
  • 3.94 g karbonhidrat
  • 115 mg kalsiyum
  • 0.04 mg demir
  • 11 mg magnezyum
  • 137 mg fosfor
  • 141 mg potasyum
  • 34 mg sodyum
  • 0.6 mg çinko
  • 0.8 mg C vitamini
  • 0.06 mg B-6 vitamini

Yoğurdun faydaları

Sütün laktik asit fermantasyonu ile elde edilen yoğurdun sağlığınıza sayısız faydası bulunuyor. Öncelikle dost bakteriler olarak bilinen probiyotikler bakımından son derece zengin. Süte kıyasla laktoz oranı düşük; kalsiyum, protein ve kuru madde oranı yüksek. Birçok mineralle birlikte B grubu vitaminleri, A ve E vitamini içeriyor. Yoğurt kalsiyum içeriğiyle sadece kemikler ve dişler için değil; magnezyum ve potasyum barındırmasından dolayı kas fonksiyonları ve sinir iletimleri için de önemli. Probiyotik zengini olması ise onu başta sindirim sistemi sağlığı olmak üzere bağışıklık sisteminin desteklenmesi için de vazgeçilmez kılıyor.

Dost bakteriler olan probiyotikler, bağırsak florasını düzenleyerek daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanıza yardımcı olur. Buradan hareketle yoğurdun vücut direncini arttırdığını da söylemek mümkün. Yüksek protein içeriği kas gelişimini destekler ve onu daha doyurucu kılar. 100 gram yoğurt, günlük kalsiyum ihtiyacınızın %15’ini karşılayabilir. Yoğurt tüketerek alacağınız kalsiyum, yağ yakmını da hızlandırır. Ayrıca potasyum, fosfor, iyot, çinko, A, E ve B vitaminleri içerikleri yoğurdu, gastrointestinel bozukluklara, hipertansiyona ve kalp-damar hastalıklarına karşı güçlü bir koruyucu haline getirir.

Bonus!

Yoğurdun suyunu kesinlikle dökmeyin. Yoğurt suyu, zengin bir vitamin kaynağıdır. Onu çorbalara karıştırabilir veya direkt olarak içebilirsiniz. Nane, salatalık, birkaç kaşık yoğurt ekleyerek cacık şeklinde tüketebilirsiniz. Yoğurt suyu, yüksek miktarda riboflavin içerir. Riboflavin büyüme, doku yenilenmesi ve enerji metabolizmasında görev yapar.

İlginizi çekebilir: Kefir ve yoğurt hakkında her şey: Hangisi daha sağlıklı?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale