Yogini olmak bana neler öğretti?
Bu yazımı dünyanın farklı bir köşesinden, 4 günlüğüne geldiğim şehirde evimde hissederek, e-mail ve telefonlar üzerinden İstanbul’daki hayatıma dokunup, İzmir’deki ailemle iletişim kurarken yazıyorum. Öyle bir dönemden geçiyor ki hayatım, bir günde karar verip taşınmaktan, kendimi bir anda farklı coğrafyalarda gezerken bulmaya kadar kalbimi yeşerten yeniliklerle dolu. Bana sorarsanız bunlar hep yoga sayesinde!
Ben yoga eğitmenlik eğitimim sürecinde;
- Hayatı kontrol etmeye çalışmanın beyhude bir çaba olduğunu,
- Hayata güvenmeyi tercih edersem, hayatın bana hep hayallerimden bile daha güzel mucizeler getirdiğini,
- Duygular ve olaylar hakkındaki tanımlarımı değiştirmenin, kullandığım kelimeleri yenilerine dönüştürmenin hayatımda büyük sıçramalar yarattığını,
- Bütünü tüm farklılıklarıyla sevmenin ne kadar rahatlatıcı ve huzurlu olduğunu,
- Bireyler olarak gerek beklentiler, gerekse suçluluk ve değersizlik duygularını en derinlerimize kadar işleyip en çok kendimize zarar verdiğimizi,
- Bu duygulardan sevgiye geçmek için affedici, kabullenici ve iyisiyle kötüsüyle, en olumlusundan en olumsuzuna kadar kendine ve hayata karşı kapsayıcı olmak gerektiğini,
- Bu iki eylemin asla pasif değil, aksine çok güçlü, engin ve köklü duruşlar olduğunu,
- Her daim sebepsiz yere sevgi ve mutluluk hissiyle dolup taşabileceğimi,
- Kendimi olduğum gibi kabullendiğimden beri içimde gerekirse uçan ya da barajlarını aşan bir kadın olduğunu ve her ne yapıyorsam sadece içgüdüsel şekilde bütünün hayrına olmasını dileyerek yaptığımı,
- Ve aslında tüm bunları gerçekleştirirken dikkat, sabır, istikrar, güç ve inancın çok değerli destekleyici unsurlar olduğunu fark ettim.
İlgili yazı: Çünkü yoga bir varış noktası değil, bir yolculuktur
Son olarak; benim adıma en önemli değişimlerden biri de, hiçbir şey olmak zorunda olmayışımı fark ettiğimde, bu idrakla birlikte gelen rahatlama, özgürleşme hali oldu.
Herkese bol yogalı, ferah günler dilerim.
Namaste