X

Yoga ve daha fazlası: İçimdeki “ben” ile nasıl tanıştım?

Kısacık bir tatildeyim. Hafta içi iş için hemen bilgisayar başına geçip henüz bedenim ve zihnim uyanmamışken kendimi bir koşuşturma halinde buluyorum. Tatil olduğum zamanlarda uyuyup evde zaman geçirmeyi tercih etmiyorum. Bunun aksine güne erken başlayıp, dışarı çıkıp nefes almak istiyorum. Ayaklarımı toprağa basmak, masmavi gökyüzünde güneş ve bulutların geçişini izlemek, kış mevsimine girmeden sonbaharın serinliğini tenimde hissetmek, ağaçların yeşil, turuncu ve sarı renk geçişlerini izlemek ve bana eşlik eden sıcacık kahvemi yudumlamak beni mutlu ediyor.

Bugün ilk defa tek başıma bilgisayarımı, defter ve kitaplarımı yanıma alarak hiç düşünmeden kahve içmeye geldim. Birçoğumuz için belki ilk değil ama benim için utanmadan ve sıkılmadan oturduğum, kahvemi yudumlarken yüzümdeki tebessümü görebildiğim bir yerdeyim…

Utanmadan, sıkılmadan derken neyi kastediyordum acaba? Bunca zaman kendime tanımladığım, “ben” dediğim sıfatlar yüklemişim, karşımdaki kişiye göre farklı rollere bürünmüşüm, ne kadar yük biriktirmişim kendimde fark etmeden. Son 1 senedir yoganın yoğunlukla hayatımda olduğu, her gün ama her gün mat ile buluşan bedenim, zihnim ve ruhum gerçekten kendimi tanıma yolculuğuna çıkarmıştı beni. Yıllarca kapalı çekmecelere sakladığım duygularımı, hiç tanımadığım bedenimi tanımaya başladığımı, otomatiğe bağlanmış hayatımdan çıkmaya başladığımı ve nefes almaya başladığımı hissediyorum. Yıllarca ayaklarım toprağa basmamış, gözlerim bunca güzelliği görmemiş, mevsimler hızla geçip giderken sevmediğim kış mevsimi bile içinde ne güzellikler barındırıyormuş, yağmur ve kar yağdığında eve yetişmek için koşmadan önce saçlarımın ve avuçlarımın ıslanmasını bekliyorum, her gün duyduğum seslere bakıyorum, aslında sesler hep vardı, sadece ben duymak istediğimi duyuyormuşum, bir yaprağın düşmesini işitebiliyordum. Hayatta bu kadar güzellikler varken, ben de artık hayatın bana sunduğu hediyeyi, yaşamı kabul edip fark ediyordum.

Öncelikle kendimin farkına varmaya başladığımda yaşamın da anlamı değişmeye başladı.Gözlerim artık aynaya baktığımda bedenim dışında kendi içime de bakıp görmeyi deniyor, kulaklarım sadece duymak için değil, başkalarını dinlemek için de varlar, ellerim sadece bir iş yapmak için değil, dokunmak, hissetmek için varlar, ayaklarım sadece yürümek için değil, topraklanıp iyice köklenmek için, burnum sadece koku almak için değil, nefes alıp vermek içinmiş.

Bugün yaşamın verdiği tüm hediyeleri kabul ederek kendimi fark ettiğim bir gün geçiyorum. Etrafımı izliyorum; kahve almak için koşuşturarak maskeli insanlar geliyor, hep bir telaş, bir yere yetişmek için belki de tadını bile hissedemedikleri o kahveleri alırken, gözlerindeki tükenmişliği görüyorum, baristanın sabırla ve güler yüzle yaklaşmasına karşı gülmeyen donuk suratlar, sırada beklerken telefonuyla ilgilenen eller, aynı masada olup birbirine yabancılaşan yüzler, evlere servis götürmek için gelen kuryeler, dağılmış sandalyeler, insanların masalarda bıraktıkları bardak ve çöpleri ve kendine bir koltuk bulup kimseye aldırış etmeden uyuyan bir kedi görüyorum. Kulaklığımdan gelen Evgeny Grinko, verilen kahve siparişleri, en sevdiğim kahve sütünün belli bir sıcaklığa kadar ısıtılma sesi ve sakin bir müzik duyuyorum. Burnuma gelen öncelikle ellerime döktüğüm kolonya kokusu ve ardından etrafı büyüleyen taze çekilmiş kahve kokusu alıyorum.

Bütün bunlar olurken aklıma yoga inzivasında kendim için ekiyorum dediğim o minicik tohum geldi aklıma. İçimdeki beni keşfetmeye başlamıştım, ilk önce asanalarla çıktığım bu yolda kendimi bir bütün olarak görmeye başladığımdan bu yana yoga ile her bir parçamın daha sağlıklı, daha dingin ve daha mutlu olduğunu keşfettim. İnsan daha ne ister ki? Kendimi kapattığım çekmeceden çıkma cesareti ile ruhumun parçalarını sabır ve azimle bulmaya başladım. Kalbime ektiğim o tohumu her gün suladım, iyice köklenip, dallanıp budaklanmak ve tüm dünyaya yoga ile nasıl çiçeklendiğimi haykırmak istiyorum.

Bugün kendini keşfetmeye ne dersin? Her gün öncelikle yaşamın ve kendinin güzelliklerinin farkında olarak ve yogayı hayatına yavaş yavaş ekerek filizlenip büyüyelim mi?

Sevgilerimle… 

Nebahat Köse: 5 Ocak 1989 doğumluyum. İktisat mezunuyum. Mezun olduktan bir gün sonra bankacı olarak hayata başladım. Aynı kurumsal bankada işime devam ediyorum. Kendimi arama yolculuğumda yoga ile tanıştım. 2019 yılında ilk stüdyo dersinde deneyimlediğim yogaya aşık olmuştum. Adım adım yoga deneyimlerken beden, nefes ve ruhumla kendime yolculuğum başlamıştı. Daha sonra bunu hissetmek ve öğrenmek/öğretmek için Deniz Bağan 200 Saatlik Mindfulness ve Somatik Yaklaşım Hatha Yoga eğitimimi tamamladım. Bu eğitim ile her gün kendimi keşfetme ve öğrenme istediğim heyecanla devam ederken, içimde ki beni yeniden doğması için toprağa tohumu attım. Ardından bedenimle bağ kurduğum, bırakma halini yaşayarak duygularıma eni bir alan açtığım yollardan biri ile tanıştım: Yin Yoga... 40 saat Yin Yoga eğitimimi Yogakioo Nihan Ayşe Yaman ile tamamladım. Bedenime ve ruhuma iyi gelen yoga ile birçok kişinin kendini bulma yolculuğuna tanık olmak ve yaşatmak için yolculuğumda hep öğrenci olarak kalacağım ve öğrendiklerimi aktaracağım. Kendi dönüşümüne izin ver… Namaste

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale