X

Yoga severlere farklı bir deneyim önerisi: Evde yoga ve müzik

Hayatlarımızı korona öncesi ve korona sonrası olarak ayırmaya başladığımız bu süreç henüz ne zaman biteceği belli olmadan devam ediyor. Ben de düşündüm ki, korona öncesi yaptıklarımızı biraz değiştirerek korona sonrası bu dönemimize de uyarlayabiliriz.

Benim de birçok insan gibi etkinliklerim, atölyelerim ve işlerim evlere kapandığımız için iptal oldu. Bunlardan biri de yoga viyola etkinliğimiz. Aysel Özkul ve Esra Or ile yaptığımız yoga viyola etkinliğimiz önümüzdeki aylarda birçok kişi ile farklı yoga merkezlerinde gerçekleşecekti. İptal etmek zorunda kaldık. Ama bu programdan kimse mahrum kalmasın istediğimden nasıl bir ders işlediğimizi detayları ile anlatacağım. Böylece yoga severler evde kendileri de aynısını veya benzerlerini uygulayabilirler. Ben etkinlikte viyolayla canlı çaldım tabii, evde müzisyen varsa her enstrümanla yapılabilir.

Bu arada merak edenler için Aysel’in de biyografisini yazının sonuna ekliyorum.

Biz bu birlikteliğimizin ilkini İstinye’de geniş bir mekan olan Kömürlük’te otuza yakın kişinin katılımı ile Jamie Gülcan organizatörlüğünde yapmıştık. (Merak edenler Instagram’da Jamiievents’i takip edebilir.) Aysel herkese yoga yaptırırken ben dinginliği ve devamlılığı bakımından Bach Çello Süitlerinden bölümler çalmayı tercih ettim.

Şimdi okuyanlar için ders planını ve genel olarak içindeki pozları yazıyorum.

Not olarak, bir tek güneşe selamın ilk setinde ve hedef pozda müzik kullanmadık.

  • Başlangıç-konuşma
  • Meditasyon
  • Isınma = garudasana/needle/parighasana vs.
  • Güneşe selam A ve B serileri (Surya Namaskar A,B)
  • Ayakta pozlar/Denge pozları = 2. Savaşçı/Trikonasana/3. Savaşçı/Vriksasana vs.
  • Hedef Poz = Eka pada rajakapotasana pozu varyasyonları ile
  • Soğuma = Balasana/janu sirsasana vs.
  • Ters duruşlar = Viparita Karani/Sarvangasana
  • Savasana
  • Meditasyon

Bu bölümlerde de sırasıyla Bach Prelude, Allamande, Sarabande, Menuet ve Cigue çaldım.

Prelude başlangıç konuşması ve ısınma esnasında çok uygun oldu. Ayakta pozlarda tempoyu Allamande artırdı ve hedef pozda Sarabande eşliğinde kalmak rahatlatıcı oldu.

Soğumada menuetler dinamizm verirken, ters duruşlarda cigue yükselen ritme eşlik etti.

Savasanada biraz sessizlik ve doğaçlama yaparak, başka bir bölümün prelüdü ile de meditasyonu tamamladık.

Yapmak isteyenlere Bach dışında da Clementi’nin erken dönem piyano sonatlarını ve Haendel’in Su Müziği’ni tavsiye edebilirim. Yazmayı atlamış olmayayım. İlla biri çalmak zorunda değil tabii. Pekala bir plaktan, CD’den ya da Spotify’ınızdan da açabilirsiniz. Ama yine de güzel haber; ilerleyen günlerde Instagram üzerinden de Zoom’dan yapacağımız etkinliği duyurmamız olası. Malum Zoom hepimizin kurtarıcısı şu aralar. Sadece çözmek için zamana ihtiyacımız var.

Keyifli, yoga ve müzik dolu bir hafta diliyorum!

Merak edenler için Aysel Özkul’un kendi ağzından biyografisi

5 yıldır aktif olarak yoga yapmaktayım. 3 sene önce kurumsal işimden ayrıldıktan sonra yoga ile daha yakından ilgilenmeye başladım. 2018 yılında fiziksel ve mental olarak sayısız faydasını gördüğüm bu alanı başkalarına da aktarabilmek amacıyla hocalık eğitimi alarak Haziran 2018’de Ayşegül Ilgaz Yoga Hocalık Eğitimini tamamladım. Akabinde Ayşegül Ilgaz’ın takip eden 2 yoga hocalık eğitiminde asistan olarak görev aldım. Aralık 2019’da Yelina Tayfur (Nefess Yoga) – Yoga ve Sinir Sistemi, Ocak 2020’de Arzu Sunam & Yelina Tayfur (Nefess Yoga) – Hatha Yoga Uzmanlığında Derinleşme eğitimi aldım. 300 saat ileri seviye eğitimime halen Nefes Yoga’da devam etmekteyim. 2 yıldır özel dersler ve yoga eğitmeni arkadaşlarımızla oluşturduğumuz ComofNova adlı topluluğumuz bünyesinde dersler vermekte ve etkinlikler düzenlemekteyim.

İlginizi çekebilir: Evde de kaliteli zaman geçirebilirsiniz: Karantinada müzik, kültür, sanat

Günsu Özkarar: 1987 Ankara doğumluyum. 2008 yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Viyola Ana Sanat Dalı’ndan mezun oldum. Ardından İsviçre’de Hocshule der Künste Bern’de yüksek lisansımı tamamladım. Yüksek lisansım sırasında Orchester der HKB, Schweizer Jugend Sinfonie Orchestra, The Women Orchestra of Switzerland’da çalarak, Christopher Warren­Green, Bruno Weil, Daniel Klajner, Jos van Immerseel, Kai Baumann gibi orkestra şefleriyle Avrupa’nın farklı şehirlerinde konserler verme deneyimi edindim. Tatjana Masurenko, Michael Kugel, Ruşen Güneş, Çetin Aydar, Danel Quartet, Marco Misciagna, Michel Michalakakos, Apple Hill Quartet, Siegfried Führlinger gibi hocaların ustalık sınıflarına katıldım. The World Youth Orchestra, The World Orchestra, Greek Turkish Youth Orchestra, Bilkent Youth Symphony Orchestra, Bilkent Youth Virtuosos, Jungenc Philharmonic Orchestra, AIMA Festival Orkestrası gibi ensemble/ orkestralarda ve Young Euro Classic, Schloss/Beuggen International Music Fest, Schlern International Music Fest, Bayreuth Youth Talented Artists ́s Music Fest, The Turco-British Association Bach Günleri, Datça Uluslararası Müzik Akademisi, T.R.N.C. Malta Dostluk Günleri, Klasik Keyifler Oda Müziği Festivali, Uluslararası Istanbul Müzik Festivali, Uluslararası D - Marin Klasik Müzik Festivali, AIMA Ayvalık Müzik Festivali ve Cervo International Music Fest gibi etkinlik ve festival konserlerinde yer aldım. İstanbul’a taşındıktan sonra CRR, AIMA Orkestrası, Orkestra Sion’da çalıştım. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda Doçent Beste Tıknaz Modiri ile Sanatta Yeterlilik çalışmalarımı tamamlayarak, Okan Üniversitesi’nde öğretim görevliliğine başladım. Bitirme tezim “Tarihsel Süreçte Gelişen Viyola Ekolleri” kitap olarak yayınlandı. Trio Pax, Trio Tını gruplarının yanı sıra Okan Üniversitesi Orkestrası’nda üç yıl öğretim görevlisi olarak çalıştım. Psikoloji ve edebiyat her zaman ilgi alanım oldu. Çeşitli yaratıcı yazarlık kursları ile birlikte psikanaliz de gördüm ve bu sürecin ardından farklı dergilerde yazılarım yayınladı. Şimdi Milliyet Sanat, SanatAtak dergilerinde düzenli yazmaktayım ve Mayıs'ta İkinci Adam Yayınları’ndan çıkacak Küflü Virgül isimli ilk öykü kitabımı beklemekteyim.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale