dummy

Mindbody 2016’yı yakından tanıyalım: Yoga ve yazarlığı ahenk içinde birbiriyle harmanlayan Susanna Harwood Rubin’le tanışın

susanna harwood rubin

Görsel sanat alanındaki çalışmalarını ve yazarlık geçmişini, yoga öğretmenliğiyle harmanlayan Susanna Harwood Rubin, kendisini sanatla kutsallığın buluştuğu kavşakta konumlandıran bir isim. O, yoga derslerini Hindu mitleri ve Tantrik felsefeyle bezemeyi seven bir öykü anlatıcısı bir bakıma…

dummydummy

Rubin uzun yıllardır New York’taki Modern Sanatlar Müzesi’nde (MoMA) dersler veren, bu arada “Looking at Matisse and Picasso” isimli bir de kitap çıkaran bir isim. Şimdilerde ise ikinci kitabını hazırlıyor. Bu seferki kitabı yoga üzerine olacak. ABD’li blog yazarı, serbest gazeteci, şair ve aynı zamanda yoga eğitmeni olan Kathleen Kraft da Rubin ile yeni çıkacak kitabını, yoga tecrübelerini ve online yazarlık kursunu konuşmuş. Uplifers okurları için Kathleen Kraft’ın Susanna Harwood Rubin ile yaptığı röportajı derledik:

Kathleen Kraft: Yeni kitabından biraz bahseder misin?

Susanna Harwood Rubin: Kitabın ismi Yoga 365 olacak gibi görünüyor. Kitapta yaşadığımız her gün için bir bilgi verip, biraz da yogik düşünceyi anlatıyorum. Her bir ay için mitler, farklı farklı asana’lar, nefes egzersizi, bir mantra ve bir mundra ve geri kalanında da şükretmek, şefkatle yaklaşmak gibi yoganın özünde bulunan kavramlar ve bunları hayatımızda nasıl uygulayacağımız yer alıyor. Kitap, bir bakıma büyük düşünceleri damıtıp, gün gün hayatımıza uygulanabilir hale getiriyor.

Yoga ve yazarlığı ahenk içinde birbiriyle harmanlayan Susanna Harwood Rubin'le tanışınYoga ve yazarlığı ahenk içinde birbiriyle harmanlayan Susanna Harwood Rubin'le tanışın
Görsel sanat alanındaki çalışmalarını ve yazarlık geçmişini, yoga öğretmenliğiyle harmanlayan Susanna Harwood Rubin, kendisini sanatla kutsallığın buluştuğu kavşakta konumlandıran bir isim.

KK: Bir örnek verebilir misin bize?

SHR: Tabii, her bir asana aslında kendi özümüze dair bir deneyim sunar. Böylelikle vücudunuz her bir asana’yı uyguladığında, aslında varlığınızın farklı bir yönünü deneyimlemek için kendinize bir fırsat vermiş olursunuz. Sevdiğiniz bir pozda, içinizdeki sükunetle, enerjiyle veya meraklı tarafla iletişime geçebilirsiniz. Ya da sizi zorlayan bir asana’da, hayal kırıklığına uğramış, kafası karışmış veya mizahi bir yönünüzü deneyimleyebilirsiniz. Bir dahaki sefer, her bir asana’yı kendinize dair bir deneyim olarak görün. Siz bunları uyguladıkça, kendini tanıma yolculuğunuz gelişir ve derinleşir.

KK: Kitap çıkarma fikri nasıl gelişti?

SHR: Aslında daha farklı bir kitap çıkarma fikrim vardı. Chronicle Books yayınevi ise bir kitap hazırlaması için yoga eğitmeni ve yazar olan arkadaşım Emily Stone’la görüşmüş. O da başka projelerle meşgul olduğu için yayınevine benden bahsetmiş. Benimle görüştüler ve anlaştık. Aslında bu biraz sıra dışı bir durum çünkü insanlar böyle durumlarda genellikle bir başkasının ismini önermez ama Emily Stone öyle yapmadı.

İlginizi çekebilecek bir başka yazı: Yoga ve breakdance’in müthiş buluşması

KK: Yoga pratiğinde, eğitimlerinde ve yazılarında Hindu mitlerinin çok belirgin olduğu görülüyor. Hindu mitleriyle nasıl ilgilenmeye başladığını anlatır mısın bize?

SHR: Çocukken Yunan ve Roma’ya özgü mitlerin hayranıydım. Yoga eğitmenliği eğitimimin ilk haftasının sonunda, Douglas Brooks ile karşılaştım. Eğer o olmasaydı, büyük ihtimalle yoga eğitmeni olamazdım.

Mitler ve felsefenin, neyi ve nasıl öğrettiğinin büyük bir bölümü olabileceği fikrini bana o gösterdi. Mitlerden bahsederken, “Büyük gerçeklere hizmet etmek için anlatılan yalanlar” derdi. Onları okuduğunda, onların hatırlatıcı, çağrıştırıcı bir yönü olduğunu fark ediyorsun. Bir bakıma kalplerimize ve zihinlerimize giden mecazi bir yol gibi. Hepimizin bir aynaya ihtiyacı var ve aslında o mitlerdeki tanrılarda aslında bizlerin farklı yönlerini temsil ediyor. Beni onlara götüren şey; öykülere ve sembollere duyduğum sevgi ve metaforların bizlere gösterdiği doğru.

Rubin “Hepimizin bir aynaya ihtiyacı var ve aslında o mitlerdeki tanrılarda aslında bizlerin farklı yönlerini temsil ediyor” diyor.

KK: Senin için özel olan bir tanesi var mı?

SHR: Thillai Ormanı hikayesi. Dansçı Nataraja’nın hikayesi. Aynı zamanda Hindistan’da gittiğim tapınak. Bu muazzam bir hikaye ve bir sürü farklı versiyonu var ancak şu kadarını söyleyeyim ki, sahip olduklarını birbirlerine hediye eden ve bu işbirliğinden doğan dansın bir temsili.

İlginizi çekebilecek bir başka yazı: Ben ruhani bir varlığım!

KK: Sen de bu dansı yaratmak için kendini öğrencilerin ve eğitmenlerinle iletişim ve işbirliği içinde buluyor musun?

SHR: Elbette. Douglas’tan öğrendiğim tek bir şey varsa, o da iletişimdir. Kendimi kendimle ve öğrencilerimle iletişim halinde görüyorum. İlerlemeleri için bir katalizör olduğumu düşünüyorum.

KK: Peki biraz da 30Words30Days isimli online yazarlık derslerinden ve bunun nasıl ortaya çıktığından bahseder misin?

SHR: Geçtiğimiz yılı Yoga 365‘i yazarak geçirdim. Her gün bir bölüm yazdım. Birbirinden bu kadar ayrık parçaları nasıl yazmış olabilirim? Bir liste yaptım ve bu listeyi aylara böldüm. Her gün birazını yazdım. Şimdi de bunu yoga yapanlarla ve yazarlarla paylaşmak istiyorum. Her gün, çerçevesi iyi belirlenmiş bir yoga kavramı vereceğim ve böylece 30 gün boyunca her gün için farklı bir yazı teşviki olacak. Bu kavram bir kelime de olabilir, bir terim de. Bazıları Sanskritçe, bazıları İngilizce. Böylelikle bir yazı oluşturmak, düşüncelerinizi ortaya koymak ve yazıyla yogayı birleştirmek için 30 günlük bir programınız olacak. Destek ve geri bildirimler için bir Facebook grubu da olacak.

Susanna Harwood Rubin, 3-4-5 Haziran’da gerçekleşecek MindBody Festival’de bizlerle birlikte olacak. Cuma günü 14:15-16:15 arası Kişisel Gücüne Ulaş: Durga seminerini verecek olan Susanna, Cumartesi günü saat 17:00-19:00 arası İlkel Seni Kucaklamak: Kali ve Pazar günü ise 17:00-19:00 arası Cultivate İç Güzelliğini İşlemek: Lakshmi seminerlerini gerçekleştirecek. Detaylı programı aşağıda bulabilirsiniz.

Kaynak:
Yoga City NYC

MindBody Goes Blogging w Stephanie Sayegh: Öğrencilerimin içsel yolculuklarında ve fiziksel eğitimlerinde bir rehber, Fransız Yoga, Pilates ve Pranayama eğitmeni ve aynı zamanda MindBody Festival Istanbul’un kurucusuyum. Sınıflarımı edindiğim hayat tecrübelerim ve içsel keşiflerime göre şekillendiriyorum. Uluslararası düzeyde tanınmış eğitmenlerin yanı sıra, önde gelen Ashtanga, Jivamukti, Anusara, Iyengar ve Pilates okullarında felsefi ve pratik eğitimimi aldım. Sınıflarım, nefesinizi doğru kullanmanızı, fiziksel ve zihinsel güç ve esneklik kazanmanızı, eğlenceli, akışkan, zaman zaman da zorlayıcı ve güçlü bir süreç ile sağlayacak. Sizi, içsel dünyanızdaki esin kaynağınıza, yaratıcılığınıza ve sevgiye ulaştırabilecek gerekli araçlarla desteklemek istiyorum. Hayat öğrencisi olmak yolunda, matınızı alıp benimle birlikte bu inanılmaz yolculuğa çıkmak için bundan daha iyi bir sebep olabilir mi?

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp