X

Yoga blokları ne işe yarar, nasıl kullanılır: Blok kullanmak için 4 poz önerisi

Yoga blokları, yoga uygulayıcılarına üç temel yolla yardımcı olmak için kullanılan aksesuarlar veya araçlardır: Yoga pozlarını daha erişilebilir hale getirmek, destek olarak hareket etmek ve güç geliştirmek için bir meydan okuma eklemek.

Yoga blokları yoga uygulamanıza yardımcı olan araçlardır

Yoga blokları, genellikle yoga dünyasının suçlu zevki gibi görünür. İnsanlar bir yoga bloğu kullanırlarsa bir şekilde hile yapıyor izlenimi ve hatta gerçek bir yogi olmadığına dair bir düşünceye sahip olabiliyorlar. Yıllardır özel ya da grup derslerimde gözlemlediğime göre bloklar aslında sürekli kullanılan ekipmanlar. Herkes yapıyor ama kimse bundan bahsetmiyor.

Neden böyle bir algı var, orası tartışılır fakat şu konuya bir netlik getirelim: Yoga bloğu bir araçtır. Evet, yoga blokları işi halletmenize yardımcı olan ekipman parçalarıdır. Genellikle donanım olarak adlandırılsalar da, daha doğru olduğu için araç kelimesini tercih ediyorum.

Ve birçok aktivite kendi ekipman setleriyle birlikte gelir. Bir dağa tırmanıyorsanız, özel tırmanma ipleri kullanırsınız. Bir ev inşa ediyorsan, çıplak ellerin yerine çekiç kullanırsın. Ve yemek yaparken bıçaklar o kadar önemlidir ki, her şefin yanında taşıdığı kendi seti vardır.

Her aktivitenin belirli bir donanımı vardır ve yoga da aynıdır. Bazı yoga tarzlarında, ahem, Iyengar, bir stüdyoda askılar, battaniyeler, ipler, destekler ve banklar içeren bir aksesuar dolabı bulmak tipiktir. Yoga blokları, yoga pozlarını daha güvenli ve daha faydalı bir şekilde uygulamanıza izin verir. Yoga pozlarında yaptığınız tüm bu bükme, bükme ve katlama, özellikle daha yeniyken zor olabilir. Yoga blokları, duruşları ustaca yapmak için gereklidir.

Yoga blokları önce güvenliği sağlar.

Basit gibi gözüken öne eğilme pozunda ayakların parmak ucuna kadar ellerini uzatırken insanlar vücudunu bir an önce o şekle sokmak uğruna ani ve yanlış hamleler yaparak beline ve sırtına çok yük bindirebiliyorlar. Bu gibi durumlar çok sağlıksızdır ve yoga bloklarına başvurduğumuz anlardan sadece birisidir. Elleri bir an önce ayaklara dokundurmaktansa, yoga bloklarını tam ayaklarının önüne koyarak elleri ona dokundurmak hem omurga sağlığı için hem de bacak esnekliğini artırmak için en ideal başlangıç fikridir. Sırtı yuvarlamak az önce bahsettiğim gibi ciddi rahatsızlıklara sebep olabilir. Öne doğru katlanma sadece bir örnektir. İster bükülme, geriye eğilme, ister kol dengesi veya diğer tür yoga pozları olsun, bloklar her birini daha erişilebilir hale getirmek için kullanılabilir.

Yoga blokları size istikrar sağlamayı öğretir.

Yogada genellikle bastırmaya çalıştığımız şey zemindir. Biz zemine ulaşamıyorsak yoga blokları devreye girer. Bloklara sadece parmak ucuyla dokunmak bloğun işlevi değildir aslında. O bloğu zemin gibi görüp ellerle kavramak hatta bastırmak, zemin hissini yaratır. İşte bu yüzden blokların dayanıklılığı, boyutları ve şekli çok önemlidir. Yeni başlıyorsanız bloğu dikeyine, biraz daha ilerlediyseniz yatay olarak yerleştirebilirsiniz. Bu sayede bedeninizin neye ihtiyacı olduğunu fark etmenize de önemli ölçüde katkı sağlar bloklar. Ne diyorduk biz ona? “Farkındalık” Bedenin farkında olmak. Bloklar burada da devreye girer bir manada.

Özet olarak yoga blokları, yoga pozlarını iki şekilde erişilebilir kılar:

  • Hareketi doğru şekilde yapabilmeniz için zemini yükseltirler.
  • Size bastırabilecek alternatif zemin yaratırlar.

Yoga bloklarını etkili kullanmak için yapabileceğiniz birkaç örnek poz

Uttanasana (Öne katlanma)

Yukarıda da bahsettiğim gibi bloğu zemin gibi kullanıp öne katlanmalarda kendimizi geliştirebiliriz. Sırasıyla önce dikey, ardından yatay kullanarak aşama aşama esnekliğinizi geliştirebilirsiniz. Hem de omurganızı sağlıklı tutarak.

Sethu Bandha Sarvangasana (Köprü pozu)

  • Yoga bloğunuz yanınızda olacak şekilde sırt üstü yatın.
  • Dizlerinizi bükün ve ayaklarınızı yere kalça genişliğinde yerleştirin.
  • Kalçanızı, karnınızı ve kalbinizi yerden kaldırın.
  • Bloğu sakrumunuzun altına, düşük, orta veya yüksek olmak üzere uygun bir seviyeye yerleştirin.
  • Vücudunuzu blokta dinlendirin ve tadını çıkarın.

Pozdan çıkmak için ayaklarınızı bastırın, kalçalarınızı kaldırın, bloğu dışarı kaydırın, ardından üst sırt, orta, sırt, alt sırt ve son olarak kalçanızı aşağı doğru kıvırın. Blok sırtınızı veya belki de kalçanızı tutar ve duruştan, gevşemeden yararlanmanıza yardımcı olur.

Utkatasana (Sandalye pozu)

Bu sefer de hizalı bir şekilde gücü geliştirmede kullanıyoruz blokları. Nasıl mı?

  • Bloğu geniş tarzda düz avuçlarınızın arasına yerleştirin.
  • Ellerinizin arasındaki blok ile kollarınızı önünüzde düzleştirin.
  • Kollarınızı düz tutun ve dizlerinizi bükerken kollarınızı kaldırın.

Bloğu tutmak için parmaklarınız yerine düz avuç içi kullandığınız için, bloğun düşmesini önlemek için gerginlik oluşturmak daha fazla fiziksel çaba gerektirecektir. Ve kollarınızı uzatarak blokları tutun, kuvvetin arttığını hissedeceksiniz.

Utthita Trikonasana (Üçgen pozu)

  • Bacakların temel şeklini, bir eliniz aşağı, bir eliniz yukarı ve gövdeniz yana bakacak şekilde geniş aralıklı olarak alın.
  • Ön bacağa üçgen şeklinde yaklaşırsak, kuadriseps devreye girdiği için diz kapağı kalkıyor. Tüm bacağı, özellikle ön bacağın arkasını nasıl devreye sokarsınız?
  • Ön ayağınızın topunun altına düşük ayarlı ve uzun bir blok koymayı deneyin. Bunun gibi üçgen pozuna geri dönün ve bacağınızın farklı çalıştığını fark edeceksiniz. Yoga bloğu size orada bir köprü görevi görüyor.
  • Şimdi bloğu kaldırın ve aynı hissi ön bacakta bulmaya çalışın. Çok daha doğru hizalanarak yaptığınızı fark edeceksiniz.

Hangi tip yoga bloğu seçmelisiniz?

Aslında bu kişiden kişiye, bütçeden bütçeye değişebilen bir konu. Mantar bloklar ahşap bloklara nazaran bir tık daha ucuz olabilirler. Ancak yapısı gereği teri emdikleri için çabuk koku yapma, çürüme veya çabuk eskime gibi durumlarla karşılaşılabilirsiniz.

Ahşap yoga bloğu ise eğer malzemesi kaliteli ve soğuk iklimde yetişen ağaçlardan elde ediliyorsa böceklenme veya çürüme gibi durumları ortadan kalkar ve ömür boyu hijyenik, doğal ve güvenli bir şekilde kullanma şansınız olur. Tabii bu dediklerim, iyice şekil verilmiş, köşeleri ve kenarları iyice yontulmuş ve dışı şeffaf mat vernikle kaplanmış bloklar için geçerlidir.

Tam da bu söylediğim özelliklere sahip, Finlandiya’nın soğuk iklimlerinden direkt olarak getirtilmiş ahşaplardan elde edilen ve ölçülerini ergonomik olarak tasarladığım yoga bloklarımı inceleyebilir, https://ayseyogadynamics.com/shop/ adresinden kolaylıkla temin edebilirsiniz.

İster evde, ister stüdyoda, ister açık alanda yoga yapın, iyi bir yoga bloğu almaya kesinlikle değer.

İlginizi çekebilir: Nasıl bir yoga matı seçmelisiniz: Doğru yoga matını bulabilmek için 9 adım

Ayşe Kaya: 1992 Antalya doğumlu Ayşe Kaya, RYT 500 yoga eğitmenidir. 2018 yılında 200 saatlik ve 300 saatlik olmak üzere toplam 500 saatlik eğitmenlik eğitimini tamamlamış ve Uluslararası Yoga Alliance sertifikası almıştır. Çok değerli hocalardan İleri Seviye Asanalar dalında uzmanlaşma sertifikası almıştır. İstanbul'da bir çok stüdyoda ve kendi home stüdyosunda dersler vermekte, workshoplar düzenlemektedir. Özellikle pandemi sürecinde Türkiye'nin her bir noktasına yogayı ulaştırmak amacıyla Youtube'da "Ayse Yoga Dynamics" adlı yoga kanalı açmış ve bu kanalda eğitici yoga videoları paylaşmaktadır. Bunun yanında @ayseyogadynamics hesabından da yogaya ve hayata dair içerikler paylaşmaya devam etmektedir. Yogayı hayatın tamamı olarak gören Ayşe Kaya'nın amacı, yoganın saçtığı ışığı, sağlığı ve huzuru olabildiğince çok kalple tanıştırabilmek ve geliştirebilmektir.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale