Yin yoganın hayatımıza kattığı temel prensipler
Yin yoga ile hayata ve ilişkilere bakış açımızı değiştirmek mümkün. Derin gevşeme, esneme, zihne ve vücuda alan açma odaklı bir yoga çeşidi olan yin yoga, ders esnasında bize bazı olasılıklar sunar. Tüm bu olasılıkları, hayat felsefesi haline getirip mat dışında gündelik hayatımıza uygulamak ve normalden daha “dengeli ve daha sakin” bir hayat geçirmek ise tamamen bizim elimizdedir. Gelin yin yoganın öğretilerine ve altındaki felsefeye hep birlikte bakalım.
“Nefes alamıyorsan, fazla ileri gittin demektir.”
Yoga hocalarından en çok duyduğumuz cümlelerden biri de, “Nefes al, nefes ver.” komutudur. En doğal halimizle hayatta kalmak için nefes almamız gerekiyor ve bu kulağa çok anlamsız geliyor olsa da, eğer bir pozda fazla ileri gittiysek, yani kendimizi sınırımız ötesinde zorlamayı tercih ettiysek, vücut buna nefesini tutarak dayanmaya çalışıyor olabilir.
İstemsizce nefes tutan vücudumuz aslında bize, “Şu an bu pozdan keyif almıyorum.” demek ister. Bu sebeple, hayatta birçok alanda, sadece nefesinize bakarak bile, nasıl bir ruh halinde olduğunuzu veya sınırlarınızı aşıp aşmadığınızı anlayabilirsiniz.
Yoga matının üzerine dönersek; eğer bir pozda fazla ileri gittiysek, vücut buna nefes tutarak tepki veriyor olabilir. Ve stresimizi atmak amacıyla yaptığımız yogada, istediğimiz son şey vücuda daha fazla stres yüklemek olacaktır.
Tam da bu sebeple, nefesinizi tuttuğunuzu fark ettiğiniz an, pozun bir adım öncesine gelerek, rahat ettiğiniz yere geri dönmeniz gerekmektedir. Hiçbir yin yoga pozu sizi veya vücudunuzu strese sokmamalıdır.
“Tüm canlılara nazik davranmalıyım, en çok da kendime.”
Sanskritçeden dilimize yerleşen Ahimsa kavramı, temel yoga öğretilerinde, yeryüzündeki hiçbir canlıya zarar vermeme felsefesini içerir. Budizm, Hinduizm gibi birçok inanca göre, canlılara zarar vermek yoga felsefesine aykırıdır.
Bu canlıların kapsamında ise en çok “kendimiz” geliriz. Yani eğer, bir poza girmeye çalışarak veya o pozda kalmaya çalışarak bir acı çekiyor veya zihinsel olarak sıkıntı yaşıyorsak, yoganın en temel felsefesi olan ahimsayı reddediyoruz demektir.
“Alternatif duruş önerilerini dikkate al.”
Bazı günler, hatta günün bazı saatlerinde vücudunuz belirli yin yoga pozlarına hazır olmayabilir. Psikolojik olarak zorlandığımız günlerde içe dönüşleri kapsayan yin yoga pozları bize sıkıntı verebilir. Veya enerjimizin olmadığı günlerde kalbimizi açmak bize iyi hissettirmeyebilir. Yin yogada neredeyse tüm pozların, kişilere göre farklı alternatifleri vardır. Bu sebeple iyi hissetmediğinizi veya strese girdiğinizi anladığınızda, yin yoga hocasından alternatif bir yoga pozu talep edebilirsiniz.
“Bedenin neredeyse, ruhun da orada olsun.”
Yin yoga da dahil olmak üzere, tüm yoga çeşitlerinin amacı beden ve ruhu aynı yerde, yani matın üzerinde toplamaktır. Bedeniniz yoga matının üzerinde, fakat ruhunuz evde hazırlayacağınız yemekte olduğu takdirde, yoga dersinden alacağınız verim oldukça düşük olacaktır.
Bedenin olduğu yere ruhu çağırmak ise meditasyon veya nefes çalışmaları ile mümkündür. Bu tür çalışmalarda zihin ile beden ortak bir noktada buluşabilir.
“Destek almaktan korkma.”
Son olarak, yoga matında yer bulan ve günlük hayatta bizi oldukça ilgilendiren bir konu olan destekten bahsedelim. Yin yogada, açılmak, esnemek ve bazen öne kapanmak için birçok malzemeden destek alırız.
Göz yastıkları, kemerler ve lobsterlar bizim açılmamıza yardım ederek, yogadan aldığımız verimi arttırırlar. Bu sebeple bu tür ekipmanlardan destek almak son derece önemlidir.
Ekipmanlardan destek almak bize günlük hayatta yardım istemenin ve desteğin açılmamıza ne denli yardım ettiğinin önemli bir göstergesi olacaktır. Bazen vücudumuz tek başına yeterli olmaz ve mat dışında da hayatımızda destekleyici ekipmanlardan veya canlılardan yardım almamız gerekebilir.
İlginizi çekebilir: Hangisine ihtiyacım var: Psikolog mu yoksa yaşam koçu mu?