X

Yeterince su içtiğimize inanıyoruz, peki gerçekten öyle mi?

Evet, Evet…Yeterince su içtiğimize inanıyoruz!

Susayınca ne yaparız? Teoride su içeriz, peki gerçekte ne yaparız?

Susama hissi beynin suya ihtiyacını ifade eden, vücudun su rezervlerinin bittiğini ve görevlerini yerine getirmek için suya ihtiyaç duyduğunu ifade eden bir sinyaldir. Bu sinyali aldıktan sonra yapılması gerekilen ise suyu en saf hali ile içmek, su veya su içeriği çok yüksek besinler tüketmektir.

Beyinden gelen sinyalin mesajı açıktır. Ancak su veya su içeriği yüksek besinler yerine genelde yüksek kafeinli, şekerli, asidik vs. içeriği yüksek sıvılar içilir. Bunun su ihtiyacını karşıladığını düşünerek içiler rahat bir şekilde sıkça ve bol bol tüketilir.

Ülke olarak son derece bol sıvı tüketiriz. Gözümüzü açtığımız andan kapatıncaya kadar, tüm gün çeşitli sıvılar içilir. Yemek kültürümüzde sulu yemek ve çorba önemli yer tutar. Tüm bunların yeterince sulu olduğu ve su ihtiyacını karşıladığı düşünülür.

Günlük rutinlerimizi şöyle bir gözden geçirdiğimizde ne kadar bol sıvı aldığımızı görebilmekteyiz:

  • Sabah uyanır uyanmaz, yüz yıkanır-duş alınır ve güne başlanır. Kahvaltısını yaparken, kahvaltı niyetine veya kahvaltıdan hemen sonra çoğunlukla çay ve kahve tüketilir. Sonrasında da çay-kahve keyfi devam eder.
  • Gece boyunca susuz kalan vücut içmeye açtır. Bu nedenle sulu şeyler tüketme isteği vardır. Su, tatsız, renksiz ve kokusuzdur. Bu nedenle içine biraz kahve eklemek veya çay olarak demlemek, içim açısından daha keyifli gelir.
  • Su içeriği yüksek sıvılar uyandıktan sonra tüketilir. Öğlene kadar devam eden bu durum, öğlen yemeğinde asidik, karbondioksit ve şeker oranı yüksek sıvılar ile yer değiştirmeye başlar.
  • Öğlen yemeğinde yenen yemeğin yanında neredeyse herkes içecek içmeyi tercih eder. Bunun nedeni belki alışkanlıktan, belki yemeyi kolaylaştırmasından belki de sadece sorulduğu içindir.
  • Öğlen yemeği ile içilen içeceklerden sonra genellikle daha masadan kalkmadan yine çay-kahve tüketilir.
  • Gün içerisinde yenilen kuru gıdaların yanı sıra bolca da sıvı alınır. Sonuçta su içeriği yüksek içecekler ve günde 8 bardak su içilmesi tavsiye edilmektedir.
  • Akşam yemeğine kadar yine sıvı gıdalar içmeye devam edilir. Yaz aylarında buz gibi limonata, gazoz, maden suyu, soğuk çay ve kahve, gazlı içecekler gün içinde içilmeye devam edilir. Akşam yemeğinde masada da yerlerini alan bu içecekler sürekli olarak susuzluk gidermeye yardımcı olan sıvılar olarak görülür.
  • Akşam yemeği ve sonrası içilmeye devam edilir. Hatta çorba ve sulu yemek de yüksek su içeriği nedeni ile su ihtiyacını karşıladığı kabul edilir.

Evet, tüm gün gerçekten bolca sıvı tüketen bir ülkeye sahibiz. Ancak su içme alışkanlığı maalesef son derece düşüktür. İçilen diğer sıvılar ise su olarak kabul edilmektedir.

Sanki vücudumuzda bir arıtma tesisi varmış gibi, sürekli içilen sıvılardaki su miktarının vücudun ihtiyaç duyduğu su için kullanıldığı kabul edilmektedir. Bu su, yeterli görülür. Neticede içildiğinde verdiği susuzluğun giderildiği hissi yaptıklarının doğru olduğuna inanmalarına yardımcı olmaktadır.

Oysaki vücudumuzda öyle bir arıtma tesisi olmadığı gibi, içilen her kafeinli içecek fazladan su kaybına neden olmaktadır. Diğer yandan asidik, karbondioksit ve şeker oranı yüksek içecekler o kadar çok iç dengemizi zarar vermektedir ki, sadece su içerek bu dengeyi sağlanması mümkün değildir.

Su ihtiyacınızı, sadece su ile gidermek en doğrusudur. Vücudunuz tükettiğiniz sıvılardaki suyu kullanabilmek için fazladan su harcar ve sürekli susamaya devam edersiniz. Sonra, içtiğiniz sıvıların bir çeşit bağımlısı olursunuz. Belki bağımlılık denilince genelde akla alkol, sigara gibi maddeler geliyor. Çay-kahve içmenin ne gibi bir sakıncası olabilir diye bir soru akla gelebilir. Atalarımızın dediği gibi, azı karar çoğu zarardır her şeyin. Günde 1-2 bardak kahve ya da çay hem sağlıklı hem de keyiflidir, ancak ölçü kaçtığında hem etken maddelerin zararları oluşmaya başlayacaktır hem de su tüketimi azalacak hatta belki de bitecektir. Bu nedenle susama ihtiyacı su ile karşılanır, bunun dışında keyfi, sohbet ile birlikte çay-kahve ve diğer sıvılar içilirse denge sağlanması kolay olacaktır.

İlginizi çekebilir: Su içme alışkanlığı nasıl kazanılabilir?

Oya Milli Sülün: Sulak bir ülke olan Hollanda'da doğup, büyümeme rağmen, kendimi bildim bileli bir bardak su içmez, üniversite yıllarında okurken de içme suyu ile ilgili hiçbir çalışma yapmak istemezken, yaşam beni "canlı su" uzmanı yaparak hayatın ne kadar ironik olduğunu kanıtladı. Ben de hayatın bana verdiği cevaba karşılık, suyun bilinmeyenlerinde önce bir güzel kayboldum sonra da kendimi de bulup çıktım… Siz de su deyip geçmeyin, çünkü SU: aşktır, sanattır, sevgidir, barıştır, bununla birlikte aynı zamanda şifadır, enerjidir, yakıttır, güçtür, bazen de afettir, seldir, çığdır...

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale