X

Doğadan gelen mucize: Yeşil çayın faydaları

Yeşil çay tüm dünyada, siyah çaydan sonra en çok tüketilen çaylardan biri. Çoğu zaman tadına karşı önyargılar olsa da, eşsiz faydaları ve antioksidan özelliği yeşil çayın sık sık tüketilmesinin temel sebeplerinden biri. İçerisindeki bol miktardaki antioksidanın yanı sıra kilo vermeye de yardımcı olan ‘yeşil çayın faydaları’nı gelin biraz daha yakından inceleyelim.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

1. Vücut için faydalı biyoaktif moleküller içerir

Yeşil çay vücudun su ihtiyacını karşılayan faydalı bir içecek olmasının yanı sıra, metabolizma sağlığı için sayısız fayda sunan önemli biyoaktif moleküller de içeriyor. Pek çok hastalığın tetikleyicisi olduğu bilinen enflamasyona karşı koruyucu bir fonksiyonu olan polifenoller bakımından son derece zengin bir bitki olan yeşil çay, epigallocatechin-3-gallate (EGCG) adı verilen,  hücre hasarını önlemeye yardımcı olduğu bilinen, doğal bir antioksidan sayılan bir kateşin türü içeriyor. Yeşil çayda bulunan bu moleküller, vücutta serbest radikallerin oluşumunu azaltarak hücreleri ve molekülleri hasardan koruyor.

EGCG, yeşil çaydaki en güçlü bileşiklerden biri. Araştırmalar, EGCG molekülünün çeşitli hastalıkların tedavisine yardımcı olabildiğini ve bu molekülün yeşil çaya tıbbi özelliklerini veren ana bileşiklerden biri olduğunu gösteriyor. Yeşil çay ayrıca az miktarda da olsa vücut için hayati öneme sahip mineralleri de bünyesinde barındırıyor. 

2. Beyin sağlığını destekler

Yeşil çay içeriğindeki az miktardaki kafein ve tein ile uyanık kalmanıza yardımcı olmanın yanı sıra, beyin fonksiyonlarını da destekliyor. Yeşil çayda bulunan kafein, adenosin adı verilen inhibitör bir nörotransmitteri bloke ederek beyin fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı oluyor, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin konsantrasyonunu artırıyor.

Ayrıca araştırmalar, yeşil çayda bulunan kafeinin ruh hali, uyanıklık, tepki süresi ve hafıza dahil olmak üzere beyin fonksiyonlarını çeşitli yönlerden iyileştirebileceğini gösteriyor. Bununla birlikte, yeşil çaydaki tek beyin destekleyici bileşik kafein değil. Yeşil çay, kan-beyin bariyerini geçebilen bir amino asit olarak bilinen L-theanine yönünden de son derece zengin bir bitki. L-theanine, anksiyeteyi azaltıcı etkileriyle bilinen bir inhibitör nörotransmitter olan GABA’nın aktivitesini artırıyoraraştırmalar, yeşil çayda bulunan kafeinin ruh hali, uyanıklık, tepki süresi ve hafıza dahil olmak üzere beyin fonksiyonlarını çeşitli yönlerden iyileştirebileceğini gösteriyor. Bununla birlikte, yeşil çaydaki tek beyin destekleyici bileşik kafein değil. Yeşil çay, kan-beyin bariyerini geçebilen bir amino asit olarak bilinen L-theanine yönünden de son derece zengin bir bitki. L-theanine, anksiyeteyi azaltıcı etkileriyle bilinen bir inhibitör nörotransmitter olan GABA’.  Ayrıca beyindeki dopamini ve alfa dalgalarının üretimini de yükseltiyor. Yapılan araştırmalar, kafein ve L-theanine’in sinerjik etkilere sahip olabileceğini gösteriyor. Bu da, bu iki içeriğin kombinasyonunun beyin işlevini iyileştirmede özellikle güçlü etkileri olabileceği anlamına geliyor dopamini ve alfa dalgalarının üretimini de yükseltiyor. Yapılan araştırmalar, kafein ve L-theanine’. L-theanine ve az dozda kafein içeriği nedeniyle yeşil çay, size kahveden çok daha hafif ve yeterli miktarda enerji ve canlılık verebilir. 

İsviçre’deki Basel Üniversitesi’nin Psikiyatri Departmanı’nın gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre ise, yeşil çay tüketmek hafızaya olumlu etki ediyor. Yeşil çayın bilişsel işlev üzerindeki etkileri tartışmalı olsa da, fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemedeki gelişmelerle, yeşil çay tüketiminden sonra beyin kortekslerindeki artan bağlantısallık görüntülenebiliyor. Spesifik olarak tanımlarsak, yeşil çay içen insanlarda beynin hafıza bölümündeki bağlantısallık artış gösteriyor.

3. Beynin yaşlanmasını önler

Yeşil çay kısa vadede beyin fonksiyonlarını iyileştirmekle kalmaz, yaşlandıkça beyin hücrelerinizin hasar görmesini de belirli bir ölçüye kadar engelleyebilir. 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre, yeşil çayın içeriğindeki polifenollerin etkisiyle ortaya çıkan serbest radikaller Alzheimer hastalığını önlemeye yardımcı oluyor. Aynı araştırmaya göre polifenoller beyne zararlı proteinlerin üretimini engelleyerek hafıza kaybı veya erken bunama gibi sorunların da önüne geçiyor (Kaynak 1, Kaynak 2).

4. Cildi güneşin zararlı etkilerinden korur

Yeşil çayın cilt sağlığı için oldukça önemli olduğunu ve güneşin UV ışınlarına karşı koruma özelliği gösterdiğini biliyor muydunuz? Özellikle sabah içilen yeşil çay gün boyu kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlıyor. İçmenin yanı sıra yeşil çayı geceleri nemlendirici olarak cildinize direkt olarak da uygulayabilirsiniz. 2 hafta düzenli kullanımın sonunda cildinizdeki değişimi fark edeceksiniz. Kırmızı lekelerin görünümü azalırken cildinizin elastikiyetinin arttığını ve daha pürüzsüz olduğunu göreceksiniz. Ayrıca Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre, günde 6 bardak yeşil çay tüketen kadınların ciltlerindeki kırmızı lekeler önemli derecede azalıyor.

5. Yağ yakımını destekleyerek kilo vermeye yardımcı olur

Birçok kişinin yeşil çayı tüketmesinin sebebi kilo vermeyi kolaylaştırıyor olması. ‘Süper içecek’ olarak bilinen yeşil çayın birçok besinin aksine çok hızlı değil, yavaş ve etkili bir şekilde kilo kaybına yardımcı olması onu sağlıklı diyet listelerinin bir numarası yapıyor. Pek çok diyet listesinde yeşil çayın yer almasının en önemli sebeplerinden biri ise elbette, yeşil çayın yağ yakıcı özellikte olması. 10 sağlıklı erkeğin katıldığı bir çalışmanın sonuçları, yeşil çay özü almanın yakılan kalori miktarını %4 artırdığını gösteriyor. 12 sağlıklı erkeğin yer aldığı bir diğer araştırmadaysa, yeşil çay tüketenlerin, plasebo alanlara kıyasla yağ oksidasyonunun %17 arttığı gözlemlenmiş. 

Yeşil çayda bulunan kafein, yağ asitlerini yağ dokusundan ayrıştırarak enerji olarak kullanılmalarına yardımcı olabiliyor ve bu yolla fiziksel performansız iyileştirebiliyor. (Kaynak 1Kaynak 2Kaynak 1, ). İki ayrı bilimsel çalışmada, kafeinin fiziksel performansı yaklaşık %11-12 oranında artırabileceği belirtiliyor (Kaynak 1, Kaynak 2).

6. Kolesterol seviyelerini düzenler

Kalp hastalığı ve felç de dahil olmak üzere kardiyovasküler hastalıklar, dünya çapında önde gelen ölüm nedenleri arasında. Yapılan araştırmalar, yeşil çayın bu hastalıkların oluşumunda önemli bir etkisi olan toplam kolesterol ve LDL (kötü) kolesterol düzeylerini iyileştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Yeşil çay ayrıca, kalp hastalıklarının ortaya çıkmasının önemli sebeplerinden biri olan LDL partiküllerinin oksidasyonunu, kanın antioksidan kapasitesini artırarak engelliyor. Kalp hastalıklarının oluşumuna zemin hazırlayan risk faktörleri üzerindeki faydalı etkiler göz önüne alındığında, yeşil çay içen kişilerin kardiyovasküler hastalıktan ölme riskinin %31’e kadar daha düşük olmasıönde gelen ölüm nedenleri arasında. Yapılan araştırmalar, yeşil çayın bu hastalıkların oluşumunda önemli bir etkisi olan toplam kolesterol ve LDL (kötü) kolesterol düzeylerini iyileştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Yeşil çay ayrıca, kalp hastalıklarının ortaya çıkmasının önemli sebeplerinden biri olan LDL partiküllerinin oksidasyonunu, kanın antioksidan kapasitesini artırarak engelliyor. Kalp hastalıklarının oluşumuna zemin hazırlayan risk faktörleri üzerindeki faydalı etkiler göz önüne alındığında, yeşil çay içen kişilerin kardiyovasküler hastalıktan ölme riskinin %31’ şaşırtıcı olmayabilir. (Kaynak 1, Kaynak 2)

7. Ağız ve diş sağlığının korunmasına yardım eder

Yeşil çaydaki kateşinlerin ağız ve diş sağlığının korunmasında da sayısız faydasının olabileceği düşünülüyor. Japonya’da 940 kişiyle yapılan bir araştırma, yeşil çayın içindeki kateşinlerin ağızdaki bakterileri öldürerek hem ağız sağlığını iyileştirdiğini hem de kötü nefes kokusunu önlediğini ortaya koyuyor. Yeşil çayda bulunan kateşinlerin bakteri üremesini baskılayarak enfeksiyon riskini potansiyel olarak azalttığı bilimsel olarak da destekleniyor. 

8. Tip-2 diyabet riskini azaltır

Tip 2 diyabet, insülin direncinden veya insülin üretememekten kaynaklanabilen, yüksek kan şekeri seviyelerine sahip olunmasıyla ortaya çıkan, kronik bir rahatsızlık. Araştırmalar, yeşil çayın insülin duyarlılığını iyileştirebileceğini ve kan şekeri düzeylerini düşürebileceğini gösteriyor. Japonya’da yapılan bir araştırmaAraştırmalar, yeşil çayın insülin duyarlılığını iyileştirebileceğini ve kan şekeri düzeylerini düşürebileceğini gösteriyor. Japonya’, en çok yeşil çayı içenlerin tip 2 diyabet riskinin yaklaşık %42 daha düşük olduğunu gösteriyor. Benzer şekilde, toplam 286.701 kişiyle yapılan 7 çalışmanın incelendiği bir makalede, yeşil çay içenlerin diyabet riskinin %18 daha düşük olduğu gözlemleniyor. 

Sayısız faydası ve lezzetli tadıyla tüm öğünlerinizde rahatlıkla tüketebileceğiniz yeşil çayla ilgili harika tariflerimize de buraya tıklayarak göz atabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynaklar: Lifehack.com, Nutritionsecrets.com, Healthline

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale