Doğadan gelen mucize: Yeşil çayın faydaları
Yeşil çay tüm dünyada, siyah çaydan sonra en çok tüketilen çaylardan biri. Çoğu zaman tadına karşı önyargılar olsa da, eşsiz faydaları ve antioksidan özelliği yeşil çayın sık sık tüketilmesinin temel sebeplerinden biri. İçerisindeki bol miktardaki antioksidanın yanı sıra kilo vermeye de yardımcı olan ‘yeşil çayın faydaları’nı gelin biraz daha yakından inceleyelim.
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.
1. Vücut için faydalı biyoaktif moleküller içerir
Yeşil çay vücudun su ihtiyacını karşılayan faydalı bir içecek olmasının yanı sıra, metabolizma sağlığı için sayısız fayda sunan önemli biyoaktif moleküller de içeriyor. Pek çok hastalığın tetikleyicisi olduğu bilinen enflamasyona karşı koruyucu bir fonksiyonu olan polifenoller bakımından son derece zengin bir bitki olan yeşil çay, epigallocatechin-3-gallate (EGCG) adı verilen, hücre hasarını önlemeye yardımcı olduğu bilinen, doğal bir antioksidan sayılan bir kateşin türü içeriyor. Yeşil çayda bulunan bu moleküller, vücutta serbest radikallerin oluşumunu azaltarak hücreleri ve molekülleri hasardan koruyor.
EGCG, yeşil çaydaki en güçlü bileşiklerden biri. Araştırmalar, EGCG molekülünün çeşitli hastalıkların tedavisine yardımcı olabildiğini ve bu molekülün yeşil çaya tıbbi özelliklerini veren ana bileşiklerden biri olduğunu gösteriyor. Yeşil çay ayrıca az miktarda da olsa vücut için hayati öneme sahip mineralleri de bünyesinde barındırıyor.
2. Beyin sağlığını destekler
Yeşil çay içeriğindeki az miktardaki kafein ve tein ile uyanık kalmanıza yardımcı olmanın yanı sıra, beyin fonksiyonlarını da destekliyor. Yeşil çayda bulunan kafein, adenosin adı verilen inhibitör bir nörotransmitteri bloke ederek beyin fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı oluyor, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin konsantrasyonunu artırıyor.
Ayrıca araştırmalar, yeşil çayda bulunan kafeinin ruh hali, uyanıklık, tepki süresi ve hafıza dahil olmak üzere beyin fonksiyonlarını çeşitli yönlerden iyileştirebileceğini gösteriyor. Bununla birlikte, yeşil çaydaki tek beyin destekleyici bileşik kafein değil. Yeşil çay, kan-beyin bariyerini geçebilen bir amino asit olarak bilinen L-theanine yönünden de son derece zengin bir bitki. L-theanine, anksiyeteyi azaltıcı etkileriyle bilinen bir inhibitör nörotransmitter olan GABA’nın aktivitesini artırıyor. Ayrıca beyindeki dopamini ve alfa dalgalarının üretimini de yükseltiyor. Yapılan araştırmalar, kafein ve L-theanine’in sinerjik etkilere sahip olabileceğini gösteriyor. Bu da, bu iki içeriğin kombinasyonunun beyin işlevini iyileştirmede özellikle güçlü etkileri olabileceği anlamına geliyor. L-theanine ve az dozda kafein içeriği nedeniyle yeşil çay, size kahveden çok daha hafif ve yeterli miktarda enerji ve canlılık verebilir.
İsviçre’deki Basel Üniversitesi’nin Psikiyatri Departmanı’nın gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre ise, yeşil çay tüketmek hafızaya olumlu etki ediyor. Yeşil çayın bilişsel işlev üzerindeki etkileri tartışmalı olsa da, fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemedeki gelişmelerle, yeşil çay tüketiminden sonra beyin kortekslerindeki artan bağlantısallık görüntülenebiliyor. Spesifik olarak tanımlarsak, yeşil çay içen insanlarda beynin hafıza bölümündeki bağlantısallık artış gösteriyor.
3. Beynin yaşlanmasını önler
Yeşil çay kısa vadede beyin fonksiyonlarını iyileştirmekle kalmaz, yaşlandıkça beyin hücrelerinizin hasar görmesini de belirli bir ölçüye kadar engelleyebilir. 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre, yeşil çayın içeriğindeki polifenollerin etkisiyle ortaya çıkan serbest radikaller Alzheimer hastalığını önlemeye yardımcı oluyor. Aynı araştırmaya göre polifenoller beyne zararlı proteinlerin üretimini engelleyerek hafıza kaybı veya erken bunama gibi sorunların da önüne geçiyor (Kaynak 1, Kaynak 2).
4. Cildi güneşin zararlı etkilerinden korur
Yeşil çayın cilt sağlığı için oldukça önemli olduğunu ve güneşin UV ışınlarına karşı koruma özelliği gösterdiğini biliyor muydunuz? Özellikle sabah içilen yeşil çay gün boyu kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlıyor. İçmenin yanı sıra yeşil çayı geceleri nemlendirici olarak cildinize direkt olarak da uygulayabilirsiniz. 2 hafta düzenli kullanımın sonunda cildinizdeki değişimi fark edeceksiniz. Kırmızı lekelerin görünümü azalırken cildinizin elastikiyetinin arttığını ve daha pürüzsüz olduğunu göreceksiniz. Ayrıca Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre, günde 6 bardak yeşil çay tüketen kadınların ciltlerindeki kırmızı lekeler önemli derecede azalıyor.
5. Yağ yakımını destekleyerek kilo vermeye yardımcı olur
Birçok kişinin yeşil çayı tüketmesinin sebebi kilo vermeyi kolaylaştırıyor olması. ‘Süper içecek’ olarak bilinen yeşil çayın birçok besinin aksine çok hızlı değil, yavaş ve etkili bir şekilde kilo kaybına yardımcı olması onu sağlıklı diyet listelerinin bir numarası yapıyor. Pek çok diyet listesinde yeşil çayın yer almasının en önemli sebeplerinden biri ise elbette, yeşil çayın yağ yakıcı özellikte olması. 10 sağlıklı erkeğin katıldığı bir çalışmanın sonuçları, yeşil çay özü almanın yakılan kalori miktarını %4 artırdığını gösteriyor. 12 sağlıklı erkeğin yer aldığı bir diğer araştırmadaysa, yeşil çay tüketenlerin, plasebo alanlara kıyasla yağ oksidasyonunun %17 arttığı gözlemlenmiş.
Yeşil çayda bulunan kafein, yağ asitlerini yağ dokusundan ayrıştırarak enerji olarak kullanılmalarına yardımcı olabiliyor ve bu yolla fiziksel performansız iyileştirebiliyor. (Kaynak 1, Kaynak 2). İki ayrı bilimsel çalışmada, kafeinin fiziksel performansı yaklaşık %11-12 oranında artırabileceği belirtiliyor (Kaynak 1, Kaynak 2).
6. Kolesterol seviyelerini düzenler
Kalp hastalığı ve felç de dahil olmak üzere kardiyovasküler hastalıklar, dünya çapında önde gelen ölüm nedenleri arasında. Yapılan araştırmalar, yeşil çayın bu hastalıkların oluşumunda önemli bir etkisi olan toplam kolesterol ve LDL (kötü) kolesterol düzeylerini iyileştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Yeşil çay ayrıca, kalp hastalıklarının ortaya çıkmasının önemli sebeplerinden biri olan LDL partiküllerinin oksidasyonunu, kanın antioksidan kapasitesini artırarak engelliyor. Kalp hastalıklarının oluşumuna zemin hazırlayan risk faktörleri üzerindeki faydalı etkiler göz önüne alındığında, yeşil çay içen kişilerin kardiyovasküler hastalıktan ölme riskinin %31’e kadar daha düşük olması şaşırtıcı olmayabilir. (Kaynak 1, Kaynak 2)
7. Ağız ve diş sağlığının korunmasına yardım eder
Yeşil çaydaki kateşinlerin ağız ve diş sağlığının korunmasında da sayısız faydasının olabileceği düşünülüyor. Japonya’da 940 kişiyle yapılan bir araştırma, yeşil çayın içindeki kateşinlerin ağızdaki bakterileri öldürerek hem ağız sağlığını iyileştirdiğini hem de kötü nefes kokusunu önlediğini ortaya koyuyor. Yeşil çayda bulunan kateşinlerin bakteri üremesini baskılayarak enfeksiyon riskini potansiyel olarak azalttığı bilimsel olarak da destekleniyor.
8. Tip-2 diyabet riskini azaltır
Tip 2 diyabet, insülin direncinden veya insülin üretememekten kaynaklanabilen, yüksek kan şekeri seviyelerine sahip olunmasıyla ortaya çıkan, kronik bir rahatsızlık. Araştırmalar, yeşil çayın insülin duyarlılığını iyileştirebileceğini ve kan şekeri düzeylerini düşürebileceğini gösteriyor. Japonya’da yapılan bir araştırma, en çok yeşil çayı içenlerin tip 2 diyabet riskinin yaklaşık %42 daha düşük olduğunu gösteriyor. Benzer şekilde, toplam 286.701 kişiyle yapılan 7 çalışmanın incelendiği bir makalede, yeşil çay içenlerin diyabet riskinin %18 daha düşük olduğu gözlemleniyor.
Sayısız faydası ve lezzetli tadıyla tüm öğünlerinizde rahatlıkla tüketebileceğiniz yeşil çayla ilgili harika tariflerimize de buraya tıklayarak göz atabilirsiniz.
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.
Kaynaklar: Lifehack.com, Nutritionsecrets.com, Healthline