Yepyeni bir hayat için bakış açısını değiştirmenin gücü
1970’li yılların başında Maxwell Maltz adlı bir plastik cerrah, benlik algısı zayıf olan hastaların estetik operasyondan sonra bile kendinden nefret etmeye devam ettiklerini gözlemledi. Bu hastalarına benlik algılarını değiştirecek basit bir zihinde canlandırma tekniği öğretti ve bu teknik işe yaradı. Olumsuz benlik algısına sahip olan hastalarına sürekli olarak ideallerinde olmak istedikleri hallerini zihinde canlandırmalarını öğreterek, onların günden güne daha mutlu, huzurlu ve kendileriyle barışık olduklarını gördü. Maltz’ın bu çalışması, bakış açımızın duygu durumumuz üzerinde ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.
Bakış açısı nedir?
Bakış açısı, hayata baktığımız pencerelerdir. Yaşamımız bakış açımızın bir sonucudur. Çünkü içinde bulunduğumuz durumlara verdiğimiz anlamlara bağlı olarak hisseder ve davranırız. Yaşadığımız olaylara atfettiğimiz anlamlar, önemli olduğunu düşündüğümüz deneyimlerimizden etkilenir. Herhangi bir durum hakkındaki yorumumuz bunun algı çerçevemizin içinde veya dışında olmasına bağlıdır. Bir şeyi algılamak için zihnimizdeki diğer verilerle hızlı bir kıyaslama yaparız. Olayları çerçeveleme şeklimiz kararlarımızı etkiler. Bu çerçevenin genişlemesi bize daha fazla seçenek sunacaktır. Daha fazla seçenek bize daha fazla esneklik verir ve esneklik herhangi bir durumda sonucu etkileme kabiliyetimizi artırır. Esneklik, durumlara pek çok açıdan bakmak ve dolayısıyla daha fazla seçeneğe sahip olmaktır. Bu da herhangi bir durumun sonucunu kontrol etme olasılığımızı artırır, esneklik bize güç verir.
Bakış açısını değiştirmenin en etkili yolu, doğru soruları sormaktır
Herhangi bir sorun karşısında, “Bunu neden yapamıyorum?” sorusunu sormak zihninizi otomatik olarak bunu neden yapamadığınızı araştırmaya itecektir. Ancak, “Bu işi en kolay biçimde nasıl yapabilirim?” diye sormak zihninizi çözüm yollarını bulmaya teşvik edecektir. Sorular çok güçlüdür ve sizin odağınızı yönlendirir. Ve yaşamda her zaman odaklandığınız şeyleri büyütür, odaklandığınız şeyleri elde edersiniz.
Aşağıdaki soruları ne sıklıkla soruyorsunuz:
- Bu neden hep benim başıma geliyor?
- Neden hiç kilo veremiyorum?
- Neden kendimden hoşlanmıyorum?
- Neden ben?
Peki, şu soruları sorsanız hayatınız nasıl olurdu:
- Bu sorunu çözmenin kaç farklı yolu var?
- Bu sorunu çözmek için neye ihtiyacım var?
- Bu sorunu çözmenin en güzel yolu nedir?
Byron Katie’nin çalışması
Byron Katie, “Olanı Sevmek” adlı kitabında; kızgınlık, pişmanlık ve korkuyu çok hızlı bir şekilde aşmak için şu soruları yanıtlamamızı istiyor:
- Çevrenizde sizi sert bir şekilde eleştiren birileri var mı?
- Onların nasıl değişmesini istersiniz?
- Değişmeleri için ne yapmaları ya da yapmamaları gerekir?
- Mutlu olmak için onlardan ne istiyorsunuz?
Şimdi de bizi üzgün, kızgın veya öfkeli hissettiren herhangi bir düşünce için şu soruları yanıtlamamızı istiyor:
- Bu düşünce doğru mu?
- Bunun doğruluğunu gerçekten bilebilir misiniz?
- Bu düşünceyi aklınızdan geçirdiğiniz zamanki tepkiniz nasıl?
- Bu düşünce/öykü olmaksızın kim olurdunuz?
Sadece yukarıdaki soruları sormak ve yanıtları yazmak bile, olaylar karşısındaki hislerinizi değiştirmeye yardımcı olacaktır. Daha fazla destek isterseniz bana www.ayselkeskin.net üzerinden ulaşabilirsiniz. Barış, sağlık ve sevgiyle kalın.
İlginizi çekebilir: Korkma, yüzleş, özgürleş: Akışın ta kendisi ol!